- 1079 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Mis gibi Aşk
Ilık bir yaz sabahı, Kadıköye gitmek için vapurdayken çıktı karşıma.Sandım ki öldüm ve cenneti yeryüzüne indirdi Tanrı .Sözcüklerim hükmünü yitirdi,dilim ağzımın içinde yabancı bir cisim gibi hareket etti ama konuşamadı bir türlü .Öyle derin bir sızıyla bakti ki retinası sandım ki İsanın çarmıhındayım,bileklerime çivi çakıyor gözleri.
-Merhaba dedi Merhaba Bayan !!
-Çay istermisiniz ?
........Cevabım bu noktalar kadar uzun değildi aslında ama ben çok konuştum sandım.M harfinden A harfine uzanan bir serüven başladı ağzımın içinde.Dilimin faşistliği tuttu, gözlerimin perdeleri o an kapansın diye dua etttim .Tanrının dua satine denk gelmemiş olmalıyım yine ,gözümün perdesini kaldırdığımda hala karşımda duruyordu gözleri.
Geldi,yanıma oturdu ,içimden o an yüz tane film sahnesi geçti ’’oturmayın bayım ’’ayaklarınıza kapanayım ,bir asalak gibi vücudunuza yapışayım replikleri arasında gidip geldi aklım.
Dişlerim keskinleşti ,alt dudağım ısırılmaktan şikayetci elimde simidim kalakalmış bunun bir rüya olması için dua ediyordu kalbim.(Kalp dua edermi demeyin,hatim indirdi belkide o an ama abdest almayı unutmuş olmalı ki geçerli olmadı yalvarışı )
Hiç konuşmadık 45 dakika boyunca ve gidiyordu ,kalbimi yerinden söküp ,aklıma peydahladığı gözleriyle gidiyordu işte.Bir hançer sapladı,önce kalbime sonra sırtıma kalabalığın içinde lime lime etti beni ,etlerimi sokak köpeklerine dağıttı .O giti, bardağı hala bıraktığı yerde duruyordu aldım dudaklarına denk getirir gibi öptüm . Bir veda öpücüğü bıraktım bardağına .Öyle sinmişti ki dudaklarının tadı bardağına ,Anladım ki Mis gibi Aşk kokuyordu o Adam ...