- 1307 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
ECEL Z/AMAN H/İÇİNDE
ECEL Z/AMAN H/İÇİNDE
Gülüşü yaralım;
Satır aralarına sıkıştırdığım gözlerini oyacağım, affeyle. Halimden hâlde sorma, ne halimiz varsa görüyoruz nicedir. Kâh sitem dolu olur gecem, kâh özlem...
Kimlerin ahını aldık bunca zaman bilemedim hiç, lânet midir içimize işleyen sevda, adını da koyamadım. Senli bir acıya uyuyup, sensiz günlere uyanıyorum, usandım her sabah aynadaki hiçliğimle yüzleşmekten.
Bir anlam yüklemeye çalışıyorum şimdi bu anlamsızlığımıza, sevmekten korkmadığım için sevmiş, kaybetmekten korktuğum için yitirmiş olabilir miyim seni. Denksizliğimize bir denklem kurmak hayata karşı dik kalmaktan daha zor belki de. Zoru bunca zaman başarmış olan ben, kirpiklerime asıldığında tutamıyorum seni gözümden düşme diye avuçlarımda birikiyorsun, sen kahır gülüm neden hâlâ solmuyorsun?
Gönül derdi kelam getirirmiş dile aşkın deryasına daldığı zaman, sadece birbirimizi yakmakla kalmadık bu defa. Oturup çay içtiğimiz bahçeler yangın yeri, bir şehir kalabalığı ağıt yakan, sokaklarımız çıkmaz artık, koskoca şehir viran, yüzüm yüzüne asık. Karşılaşmayız bir daha kaldırımlar bile artık yabancı.
Döl tutuyor acın içimde, her kavuşmanın sonunda ayrılık peydahlamak çok sevmişliğin doğurganlığından olsa gerek. İnsan sevdiğini her halde görmeye katlanabilir, başı eğik asla.
Gözlerin gözlerimde olsun istedim, başın bir tek dizlerime yatmak için eğilmeliydi. Üstelik gel diyen değildim, git diyen değildim, beni bul diyen değildim. Ne senle yaşayabildim, ne senle ölebildim.
Yakalandım siyaha ve boyandım sevdiğim dipsiz kuyuların karanlığına. Dilimi kestiler önce, sonra üç kesik attılar senli yanlarıma. Müebbet kuşandı gençliğim, göz çukurlarımı yasla doldurdular, gömdüler beni, seni ve bize dair ne varsa…
Adım silinecek türkülerden, izim yüreğinden, beni sana hatırlatacak ne varsa unutacaksın. Bu sabaha sende bensiz uyanacaksın, bunların hiç biri için ağlamıyorum, dalgalanmış mürekkep izlerine inanma. Bir sevdaya bir ömür çöreklenip aynı çatı altında yaşayamadığımız bir güne, gülüşü sana, gözleri bana benzeyecek, adını korkularımızdan alacak Cesur’un hiç var olamayacağına ağladım...
Bu satırlar vasiyetsizliğimdir. Rabbim bu gece için beni affetmeyecek biliyorum. Ben seni affediyorum sevdiğim. Birazdan gözlerim kararacak, kan bayramında bileklerim senin suretinde Azrail’i karşılayacak.
Ben sevdamı helal ettim sevdiğim.
Artık gelme...
Suna A. GÜLSOY