Deli mi?
Bazen yıllarınızı, emeklerinizi, sevinçlerinizi yahut hepsini birden verebilirsiniz.
Karşılığında deli olmak için.
Tabi akıllıysanız eğer...
Küçükken çok sevdiğim bir hoca vardı. Konuşurken ağzında bir tutam diken çigniyor sanabilirdiniz. Gözleri iri ve parlaktı. Birinci derece deliydi herif. Meshur bir sakası vardı. Bos olan cekmeceyı actırır, ıcındekını getırmemızı ısterdı. Bunda bırsey yok der yanına gelirdik. Dalga geçer gibi güler, tamam getirdin, derdi. Gitmezsek kızar ortam buz gibi olurdu. Böylesi yerine giderdik ve bahane aradığımız içinmi o çocukca halleri içinmi, niye bilmem her defasında gülerdik. Tuhaf bir gülme olurdu bu. Boş, sarhoşlatan, saçma, çocukça, zevkli..
Sürekli dünyadaki çoğunluğun halinden bahsederdi. Tezat o demekti bende. Savaş açmış gibiydi. Vicdanıyla elele vermiş, savaş açmış dünyasında, çoğunluğun aklıyla seçtiklerine.
Bunların hepsi benim algım aslında. O sadece bir deliydi.
Çoğunuz buna anlam veremeyecektir. Anlamak ? Sadece karşılığında kendisi için değerli olanı satabilenler...
Herneyse böylece amacına kusursuzca hizmet ediyor diyebiliriz. Daha önce otuziki numaralı kutu adı altında basitçe kurgulandığındada böyleydi bu.
Boş kutudakini getiriyorum size.
Deli mi?
Neden sorumuzu, yanıtını
bulabileceğimiz yerin ötesine
fırlatamıyoruz?