- 300 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Uygarlığa Dair 4
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yani köleci sistem, hangi kölenin hangi efendisine ait olmanın kutsal işaretini anlında, boynunda, başının üstünde, kollarında vs. oluşla ve işaretin çeşitli şekliyle (en vurulması) bu imlerini kölelerin üzerine koymuştu. Kölenin yapacağı şey bu köle damgalı yeri mesh ederek kutsamakla onaylamasıydı. Bu kölenin alnına (başına- koluna-kulağına, burnuna vs.) yazılmış bir alın yazısıydı. Kara yazıydı.
Boynunda muskalı ya da vücudunda totem renkli, totem giysili, totem dövmeli vs. işaretli olan biri ile karşılaşmanızda ya sakınıp temkinli olacaktınız; ya da onunla can ciğer olmanın iletişime kanalı içinde huzur bulacaktınız.
Veya köle sahibi oluşun dışında oluşunuza göre ona siz dokunmayacak, onu saklamayacaksınız. Köleyi asla barındırmayacaktınız. İşaretini taşıyan köle, bu işaretin üstünü örtemeyecekti ki ne olduklarının tanınmaları içindi. Bu nedenle köleler örtünmezlerdi. Bu ahlaksızlıktan ya da sapıklıktan, doğru yoldan çıkmışlıktan değildi. Aksine doğru yolda olduklarından öyleydiler! Statüsü gereği gövde üstü Asur’dan beri açıktı ve 6. Yüz yıl Arap sistemi de böyleydi. Efendiler Maşlahlarını çekip örtünüyordular.
Arabın devrimci ruhu, geç kalmış bir anlayışla köleyi insan sayma bağlamında ilk adımını atacaktı. Bu adım yollarından biri, çeşitli anlayıştı gaye ile köleleri (kölelik işaretini) örterek, ilk adımı atacaktı. Artık örtünmüş biri, efendi köle oluşla pek tanınamazdı. Artık köle mevlasıyla birlikte de yürüyebilecekti. Tüm bunların sindirtilmesi elbet inançlar ve iman üzerinden olacaktı.
İnsanlığın ittifakı dönemlerinden bir süre sonrasından beri olan bu tür meva-mevla tutumlu meşruti totem taşımaları, hala Arap karantinasındaki güncelliği içinin olmasa olmazlarıydı. Siz üretemediğiniz sürece önceki üretilmiş olanlar sizin rehberden (atalar yolu) pusulanız oluşla, kutsal değerlerinizdirler.
Bu değerler sembollerini size mesaj ederler. Veya kimi yasak (haram-mundar) tutum girişmelerinizle, kimi helal olunmuşların tutum ve davranışlarını ancak böyle sergileyebilirdiniz. Ya da aynı amuletliyle (köle-köleyle olur) kaynaşmanızı bu şekilde ortaya koyardınız.
Bu totemler giriştirmesi kültü tarihin derinliğinden beri bölgenin Mekke gibi en gelişmiş yerleşme alanında panteon oluşla ortaya çıkıp, kutsal kılınmıştılar. Söz gelimi çok gevşek bir Arap birliği bu sayede temasa geçebiliyor, yine bu sayede; çok hızlı bir şekilde, sanki düzenli orduları varmış gibisine hızla beş on bin kişilik orduları hemen ortaya çıkarabiliyordular. Ve yine seri hareket edebiliyorlardı.
Arabın bu kültürlere özgü, çok eskiden beri gelen adet, gelenek, görenekleri vardı. Bunlar Arap karantinasının oksijen çadırlarıydı. Söz gelimi Hübel bu kültür içinde olmanın zorunlu seyredişiyle panteon birliğinin ittifak edilen baş ilah temsilcisiydi. Oysa insanlık ilah dönemlerini geçeli hani olmuştu. Diğer totemi temsilcikler Hübel’in sağında ya da solunda veya arkasında sergileniyorlardı.
Hübel’ in sağında ya da solunda arkasında ki sıralamalar içinde olmak, bir siyaset ve koalisyon gücü olmaktı. Hübel’ in sağı ya da solunda olmak; sizin çadır sayınızla orantılı bir önemlilik hiyerarşinizdi. Bu hiyerarşi kutsal yerin egemenliğinde ve kutsal yerin savunulması içinde olmakla, bunların sizlere de danışılmasıyla kısmi önemde oluşun bir hükümranlığıydı.
Daimi, sistemli, kurallı ve sürdürülebilir organize olucu ilişkileri olmamakla, birlik gerektiğinde gevşek bir birlik olabilen Mekke panteonunun Hübel’i yavaş yavaş sivrilip birliğin sözcüsü olma pozisyonuna doğru adım atmıştı. Yani birliğin sözcüsü ve temsilcisi olmanın ilah egemenliğiydi.
Tarih, ittifaklarını üretim ilişkisiyle ortaya çıkarmıştı. Ama ittifaklar inanç ilişkileri üzerinde meşruti oluyorlardı. İç Arabistan’ın üretim ilişkileri ittifakı pek söz konusu değildi. Mekke’nin ticari gelişmişliği çevresiyle bir ortak ittifakın paylaşılan bir ortalaması olamıyordu.
İç Arap ittifakı, 6. Yüz yılın geldiği düzlem envanterlerinin Araplarca tepe taklak kullanılmasıydı. İnanç üzerinde inançların meşrulaştırmasının ittifakıydı. Bu tutumda Mekke odaklı kutsal yerler buluşmalı bir teyellenmiş ittifak söz konusuydu. Üreten ilişki olmadığı için tam bir organizesi olamıyordu.
Mekke odaklı ittifak Hübel’in tevhidi (birleştiriciliği) etrafında olacaktı. Diğer totemi grupların bu birliğe katılımı, grupların kendi totemleri eliyle olacaktı. Grup totemleri, gruplarını Hübel’e (birliğe) yaklaştırıcı bir misyonla panteon görevi yapıyorlardı. Totemler Hübel’le grupları arasında aracıydılar.
Gruplar, birliğin sesini Hübel’den davetle, kendi grup totemleri aracılığıyla anlayıp, meşrulaşıyorlardı. Bu grupların en gözdeleri; çağrıya amade olan Lat, Menat, Uzza gibi temsilcilikle olan sağcı gruplardı.
Yani Hübel; kutsal yerin güvenliğini koalisyon gücü sayesinde yapıp bu denetim işini yan unsurlarına da kademe kademe (rütbe oluşla) yayabilmişti. Bu savunma stratejisi de, başta kutsal yerle birlik te; Kureyş’in esenliğinin, dirliğinin de savunulmasıydı. Kutsal yer gibi kutsal yer koruyuculuğuyla kutsal yerlerin hizmeti içinde olmak ta, kutsallıktı.
Hübel devlet ve millet yapı örgütlenmesini pek ortaya çıkaramamışsa da, millet olmanın bağlaçlarıyla güncel kullanımın yetkisini 6. yüz yıl Araplarının eline vermişti. Bu da Hübel’ in teşkilatçılığıydı. Yani 6. yüz yıl iç Arabistan’ın panteon yapısı; hem başlangıç dokusu yaşantılaşması oluşla kölelikleri bir güzel meşrulaştırmış. Ama köleliğin, güncel oluştaki feodal izlerine ayak basamamıştı. Hem panteon çevresi kümelenmesi oluşla sürekli olmayan bir birlik vardı. Hem de güncel kutsal yer teşkilatlanması oluşla da, kesikli sürekliydiler.
Hübel’ in çevresindeki konuşlanılma, sizin söz sahibi olma payınızdı. Ama bu pay güncelin yaygınlığı ve yaşantılaşması değildi. Söz gelimi merkez görünümlü Mekke, ne bir çevre koalisyon yönetiminin eseni ne güvenlik sorumluluğunun üstlenicisiydiler. Ne de Kureyş, onlar üzerinde olmakla; onlara söz sahibi olucu bir durum içinde değildiler. Koalisyon başı olmakla hükümü, haram bölgesi içinde emretme ve koalisyon gücüne çağırma gibi zuhreden durumlar içinde olmakla hükmü sınırlıydı.
Bir totem temsilcisi hareketlerinde çok dikkatli olması gerekirdi. Haram (yasak ve müsaade edilenleri belirlenen) alan olan tapınağa girerken; Hübel’in sağındaki solundaki totem temsilcilikleri oluşuyla da davranıyorlardı.
Hübel’in sağında ya da solunda önem derecesindeki totemin aiti oluşla kutsal yerlere sağ ya da sol adımlarını atarak, giriyorlardı. Sağ adımı atıp girmek Hübel’in sağında olmanın ayrıcalık ve gruplar öğünmesiydi. Lat, Uzza, Hübel’in sağında olan birliğin kader defterleri sağdan verilen sağcı totemdiler.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.