Yağmur
Yağmur yağdı. Çokça yağdı yağmur. Sildi, süpürdü toprağı. Tüm pası, kiri, molozu aldı götürdü. Tüm öfkemi aldı, bir tek o zamanlardaki masumiyetimi bıraktı üzerimde. Yıkandım, temizlendim. Duygularımın üzerine örttüğüm örtüyü kaldırdı, kaldırdı attı bir kenara. Sürükledi benden uzağa. En saf halimle çıktım yağmurun karşısına. En özel, en ben halimle.
Kafamı karıştırdı yağmur. Masum masum yağdı. Etkilediği hayatları farkına bile varmadan yağdı. Ne savurduğu toprağı fark etti, ne de yıkadığı bedenleri. Pek uğramazdı buralara yağmur. Kendisine hayran toprağı umursamazdı, istediği zaman düşerdi toprağa. Bazen okşardı her yeri, bazen döverdi hoyratça. Bazen canlandırırdı, bazen öldürürdü çevresini.
Bu sefer güzel yağdı yağmur. Fakat o kadar çok yağdı ki, yıllar önce derinlere gömdüğüm her şey çıktı ortaya. Heyecanlandırdı. Hislerimi tekrar ortaya çıkardı yağmur.
Dürttü. “Kalk hadi ” dedi, “Hissedecek daha çok fazla şey var.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.