- 609 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DUVARLARIN BÖLEMEDİĞİ AŞK 3. BÖLÜM
3. Bölüm
Birkaç gün sonra Yaşam telefonla Muhammed’i arar
- Cicim buluşalım mı
- Olur üsküdarda yolun üstünde huqqa kafe var orada buluşalım 15 dakikaya kadar ordayım
15 dakika sonra Muhammed kafenin yakınında yol kenarına arabayı park etti. Tam kapıyı kapatıp kafeye girecekken yaşları 18-20 olan iki genç kız yaklaştı.Ellerindeki raporları gösterip;
- Beyefendi kan kanseri bir arkadaşımız için yardım topluyoruz dedi umutsuzca
Muhammed
- Şu raporlara bir bakabilirmiyim
Kız çantadan bir tomar kağıt çıkardı tahliller sağlık kurlu raporları ıslak imzalı idi
İlk gösterdiği kağıt 03/05/2013 dü tanı da kan kanseri başlangıcı yazıyordu ikinci gösterdikleri rapor ise birkaç gün öncesine aitti 08/09/2013 tarihli rapordu. İleri derecede kan kanseri yazı yordu. Sonra valiliğin yardım toplamaya izin verdiğine dair bir yazı vardı. Bu sırada Yaşam bir duvarın ardına saklanmış onu izliyor fotoğrafını çekiyordu Muhammed kızlara;
- Burada neden ilerlemiş kan kanseri yazıyor.
- 4 aydır yardım toplayıp tedavi ettirmeye çalışıyoruz ancak sadece 2000 lira toplayabildik 4 ayda
- Yeşil karta niye başvurmadınız
- Başvurduk ancak annesinin üzerine bir köy evi 3 dönümde bahçe olduğu için yeşil kart çıkmadı
- Babası
- Babası vefat etti
- Yetim mi yani
- Evet
- Allah kahretsin neden burda ilerlemiş yazıyor
- Beyefendi anlamadınız galiba tedavi ettiremedik çaldığımız bütün kapılar yüzümüze kapandıson model jeep binen bir karış sakallı sarıklı cübbeliler bile 20 lira verip başından savdı.
- Allah kahretsin neden burda ilerlemiş yazıyo
- Beyefendi iyimisiniz 3 aydır okula gitmiyoruz sırf Burçin tedavi olsun diye
- Tamam kızlar dedi
Arabanın kapısını açtı torpidodan çantayı çıkardı içinden yaklaşık yirmibin lira olan bir deste para yı kızlara verdi. Sonra ceketinin pantolonun cebindekileri çıkardı enson cüzdandakileri uzattı neden sonra kızlara “ bakın bu paradan sadece yirmi lira alıyorum dedi sonra ben şimdi medicanal hastanesini arıyorum bütün masraflarınızı ben ödeyeceğimi söyleyeceğim merak etmeyin o hastanede ortaklığımız var Burçin’i o hastaneye yatıracaksınız” dedi kızlar sevindi paraları alıp uzaklaşacaklarken kendi aralarında bir şeyler konuşup tekrar Muhammed’in yanına geldiler
- Beyefendi siz çok iyi kalplisiniz belki bize inanmayabilirsiniz isterseniz sizi Burçin’in yanına götürelim yurdumuz buraya 10 dakika mesafede
- Tamam olur
Bu sırada cebinden telefonu çıkardı yaşam’ı aradı.
- Yaşam bizim fabrikalardan birinde bir problem çıkmış ben biraz geç kalacağım
- Tamam cicim sesin çok kötü geliyor kötü bişey yok değilmi
- Yokyok ben halledip gelecem
Kızlarla arabaya bindiler üsküdar özel özlem kız öğrenci yurduna geldiler.Yaşamt aksiyle onları takip ediyordu .kapıdaki görevliye Burçin’i görmeye geldiğini söylediler
Birinci katta revire girdiler. Burçin yatakta yatıyordu. Muhammet elini Burçin’in anlına götürdü. Ateşler içinde yanıyordu. “ bana bir derece bulun” dedi. Dolaptan bir derece verdiler. Dereceyi ağzına koydu bir dakika sonra dereceye baktı derece 39 u gösteriyordu. “bekleyecek bir dakikamız bile yok hemen hastaneye gidiyoruz” dedi ve Burçin’i kucağına aldı Burçin tüy gibi hafifti Burçin gözlerini araladı ve nereye gidiyoruz diye sordu hastaneye gidiyoruz kurtulacakmıyım diye sordu kurtulacaksın kurtulacaksın dedi muhammed
Burçin’i arka koltuğa yatırdılar Muhammed dörtlüleri yaktı son sürat gidiyordu. Kadıköy de medicanal hastanesine geldiler acil kapısına yanaştılar Muhammed tekrar Burçin’i kucakladı ve sedyeye yatırdılar sonra giriş yaptılar kapıdaki vezneye geldi bu kızın tüm masraflarını ben ödeyeceğim bana fatura edeceksiniz peki efendim dedi veznedeki kız bana hemen onkolog profesör kurtuluş konuralpi çağırın dedi kız efendim şu anda toplantıdalar “başlarım toplantısına hemen buraya gelecek yoksa yıkarım bu hastaneyi diye bağırdı öyle bir bağırdıki acil de bulunan herkes dışarı çıktı. Biraz dan kurtuluş bey geldi Burçin’i muayene etti önceki raporlarına baktı Muhammed koridorda bankın üzerine oturmuş bekliyordu. Biraz sonra Kurtuluş Muhammed’i odasına çağırdı.
- Durum nedir hoca
- Durum kötü
- Ne demek kötü o ölürse sende ölürsün
- Muhammed sakin ol kanser son evresinde yapılacak bir şey yok sadece son günlerini rahat geçirmesini sağlayabiliriz
- Hiç mi bir çaresi avrupada amerikada para hiç önemli değil
- maalesef yapılacak hiçbirşey yok
- kaç günü kaldı
- en fazla 15
- Allah kahretsin peki şimdi ne yapacaksınız
- Morfin verip uyutacağız
Dışarı çıktı kızlar hemen yanına geldi.
- Ne oldu durumu nasıl mış
Muhammedin yüzünde zoraki bir gülümseme
- 1 aya kalmaz ayağa kalkar diyor
- Oh Allaha şükür Allah sizden razı olsun Muhammed bey
- Hadi sizde yurda dönün burda ona çok iyi bakın yardım toplamanıza da gerek yok
Telefonunu çıkardı yaşamı aradı
- ben birazdan geliyom
- tamam cicim
Muhammed arabasına bindi yalnız kaldığında gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Biraz toparlar gibi oldu.radyoyu açtı radyoda fizan beşir elfida çalıyordu bu şarkıda kan kanseri bir hasta için yazılmıştı tekrar ağlamaya başladı. Araba 40 km hızla gidiyordu. Arabayı sağa çekti 10 dakika durmadan ağladı sonra akşam ezanı okundu bir camiye girip akşamı kıldı biraz toparladı. Sonra kafeye yaşam’ın yanına gitti.
- Merhaba yaşam zoraki bir gülümseme
- Cicim çok kötü gözüküyorsun iyimisin
- Ya fabrikada bir işçi kaza geçirmiş ona moralim bozuldu
Yaşam fotoğraf makinasını çıkardı Muhammed’e
- Acaip manzara fotoğrafları çektim bir baksana
- Sonra bakarım
- Bak bak bak biya
- Ver bakayım isteksizce
- Değiştirmek için yandaki düğmeye bas
Muhammed fotoğraf makinesini eline aldı. İlk kare arabanın yanında kızlarla çekilmiş fotoğrafı vardı sonra para verirken sonra arabaya binerken sonra yurdun önünde yurda girerken kucağında Burçin’le çıkarken sonra hastanede sedyeye yatırırken en son Burçin hastanede odasın da yatarken çekilmiş fotoğrafı vardı tekrar gözlerinden yaş süzüldü.
- Biliyordun demek
- Evet
- Kızlara para verirken arabama bindiğinde aklından seni aldattığım geçti
- Hayır asla neden yalan söyledin Muhammed
- Ne deseydim bir kız kucaklarımda ölmek üzere mi deseydim ne deseydim yaşam o kız yetimdi ümmetin yetimleri yine ümmete emnattir ben bu emanete sahip çıkamadım yaşam
- Üzülme Muhammed kızlara neden bir aya kalmaz ayağa kalkar dedin
- Ölecek demeye yüzüm varmadı yarından tezi yok hemen çek up yaptırıyorsun
- Saçmalama Muhammed benim bir şeyim yok
- Seni kaybetmekten korkuyorum anlıyormusun
- Merak etme ölmeyeceğim
- Lütfen çek up yaptır bizim hastanede
- Tamam
sert bir şekilde
- Cebinde ne kadar para var
- Ya sana ne
- Parasız dolaşmanı istemiyorum
Yaşam cüzdanını açtı bir beşlik bir onluk çıkardı sonra 25 kuruşluk 1 liralık 5 kuruşluk 10 kuruşlukları çıkardı sonra sonra saydı
- 17 lira 65 kuruş sende kaçpara var
- Dur sana biraz para vereyim
Muhammed arka cebinden cüzdanını çıkardı içine baktı 20 lira vardı
Yaşam
- Ne oldu cicim bütün paranı kızlara verdin ya unuttun mu?
- Demokrasi de çareler tükenmez
Cüzdanından bir american Express kartı çıkarttı iki parmağın arasına kıstırıp Yaşam’ın önüne attı.
- 650 bin lira limiti var 100 bin lira nakit çekebilirsin şifresi 1445
- Ne yapcam bunu
- Cebinde bulunsun
- Hey Allahım
Muhammed garsonu çağırdı. “buradaki herkesin hesabını ben ödeyeceğim ne istiyorlarsa ver pasta çay nargile ne istiyorlarsa ver” peki efendim” dedi. Yaşam “aklından ne geçiyor Muhammed” beni seyret.
Kasa ya hesap ödemek için gidenler hesapların Muhammed tarafından ödendiğini öğreniyorlardı Çıkarken Muhammed ‘e teşekkür edip çıkıyorlardı. 2 saate yakın oturdular hava iyice karardı. Muhammed hesabı istedi. Garson hesabı getirdi. 1520 lira yazıyordu. Muhammed hesaba baktı ve garsona “ ben bu hesabı ödemiyorum gidin beni şikayet edin” garson “ama efendim” dedi biraz sonra Müdür geldi. “tabi efendim ödemeyebilirsiniz bu gün bizdensiniz” dedi Muhammed “kavga çıkarmaya çalışıyorum fakında değimlisiniz” dedi Müdür “kavgaya gerek yok bugün bizdensiniz” Muhammed “paranın karşısında eğilmeyin lan hakkınızı savun un lan” dedi. Yaşam “ ben buna karışmak istemiyorum kendi hesabımı ödeyebilirim” dedi. “gerek yok efendim bizdensiniz” kafeden çıktılar.Yaşam arkadan geliyordu. Hesabı kredi kartıyla ödedi. Muhammed Merdivenlerden inip otoparka vardı. Muhammed’in arabasını vale yıkamıştı. Bahşiş vermesi gerekiyordu. Anahtarı aldı. Biraz yürüdü. Sonra cebinden arabanın ruhsatıyla anahtarı valenin eline verip “param yok al araba senin olsun ben yürüyerek eve giderim” dedi. Vale şaşırıp kaldı. Arkadan gelen yaşam vale nin yanına gitti “ ne oldu” diye sordu. Vale “arabayı bana verdi.” Yaşam ver şunları be” dedi valeden anahtarla ruhsatı aldı. Arabaya bindi kendi kendine “bu araba da uzay gemisi gibi kontağı nerde vitesi nerde bunun” dedi sonra bir şekilde arabayı çalıştırdı. Muhammed epey ilerlemişti.
Yaşam Arabayla Muhammed’in yanına yanaştı.
- Bin şu arabaya Muhammed
- Binmeyecem
- Çocuklaşma Muhammed bin şu arabaya
- Binmeycem
- Rezil oluyoruz bin şu arabaya
Muhammed arabaya bindi
Yaşam
- Sen geri zekalımısın
- Neden öyle söyledin
- Olm manyak mısın valeye arabayı veriyon
- Bahşiş vermek gerekiyordu param yoktu bende arabayı verdim. Hem ben milyar dolarlık şirket yönetiyorum ayrıca ekonomi masterı yaptım gerizekalı değilim
- Yok sen kırıksın tahtalar eksik verseydin bi beş lira
- Arabayı yıkamış en az yüz lira vermek lazımdı
- Ya “kardeşim şu an nakitim yok bi daha gelişimde söz yüz lira verecem” dersin arabayı niye veriyon
- Ne biliyim moralim bozuk bu gece bizde kalsana
- Peki tamam nereye gidiyoruz
- Beykoza
- Tamam
- Kilometre de ne yakıyo bu araba
- Hiç hesaplamadım ama 100 km de 14 litre benzin tüketiyo,
- O ha benzinciye çalışıyonuz yani
- Kendi petrol istasyonlarımız var
Neden sonra ikiside sustular beykoza varınca Muhammed yolu tarif etti. Sonunda çok büyük bir eve geldiler. Muhammed kapıyı çaldı. Sonra arkasına dönüp Yaşam’a gel dedi. İçeri girdiler ayakkabıları çıkardılar Muhammed Yaşam’a terlik verdi. Salona geçtiler. Salonda ak sakallı yaşlı bir adam la başörtülü yaşlıca bir kadın oturuyordu. Muhammed “annem babam” diyerek ailesini Yaşam’la tanıştırdı. Yaşam Muhammed’in anne babasının elini öptü.Babası” berhudar ol kızım” dedi annesi “ el öpenlerin çok olsun” dedi. Annesi Hafize hanımı çağırdı ve misafir odasını hazırlamasını söyledi. Biraz oturduktan sonra yatak odalarına dağıldılar Hafize hanım Yaşam’ı 2. Kattaki misafir odasına götürdü. Burası büyükçe bir odaydı. Lüks otellerin kral dairesini andırıyordu. Jakuzili banyosu vardı. Lüks mobilyalar bilgisayar tv müzik seti mini buzdolabı her şey vardı. Buzdolabını açtı alkolsüz birçok içecek vardı. Sonra yatağa baktı. Kutunun içinde bir pijama vardı Yaşam kıyafetleri çıkarıp pijamayı giydi. Pijamayı girince kendini bir acaip hissetti. Hemen etiketine baktı yüzde yüz ipek yazıyordu. En az 250 liralık bir pijamaydı. Çok hoş ve yumuşaktı. Biraz bilgisayara baktıktan sonra uyudu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.