- 710 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Portakal Kabuğundaki Mısralar
PORTAKAL KABUĞUNDAKİ MISRALAR
•Beraber uyumaktan daha güzel bir şey varsa o da beraber uyanmaktır.
Beklemek, beklemek... Ağır ağır beklemek. Dokunmak, görmek, bilmek, bakmak, yorulmak, yürümek, anlamak-anlamamak-anlayamamak…
Belki de zaman hiç bu kadar ağır ilerlememişti benim için. Kendi nefesimle baş başa iken her şey gözüme daha da zor göründü. Ama kalkmak zorundaydım yapacak işler vardı. Odanın ortasında sigara dumanında başka bir şeye sahip olmayan o adam benim için ne yapabilirdi ki? Hayır hayır... Çok karamsar değilim sadece gerçekleri söylüyorum. Her evde farklı boyutlarda meydana çıkabilecekte olsa gerçeğin bir parçasını söylüyorum.
Gökyüzüne her baktığımda kendim ve herkes için iyi dileklerde bulunurum ama bu sefer hiçbir şey dilemedim, hakkım olmadığını hissettim. Derin bir nefes aldım ve olacakları düşünmemeye çalıştım. Küçük bir dokunuş... Artık gitme zamanıydı ve birinin bunu başlatması gerekirdi.
İnsanlara yol gösterici biri olmak yerine o yolda insanlara eşlik etmeyi tercih ederdim. Değer verdim, değer gördüm, sevgimi, saygımı, elimdekileri, hayallerimi paylaştım; sevgi aldım saygı gördüm elimizdekileri bölüştük, hayalleri hep beraber kurduk. Belki de sadece aynı gökyüzünü paylaşmış olduğumuzu fark etseydik vedalar bu kadar kolay olmazdı.
"Fedakâr biri miyim yoksa sadece rol mü yapıyorum?" defalarca ama defalarca sordum bunu kendime. İçimdeki ses ise her defasında "kendine bile anlatmıyorsun ki içindekileri" demekle yetiniyordu. Belki de yani belki de bir hayal aleminin içindeyim de beni bir başkası yönetiyordur. Aynalara baktığımda kendi gözlerimden korkuyorum. Bana gerçekleri bir tek onlar anlatıyor ve ben bundan çok korkuyorum aslında sadece gerçeklerden korkuyorum...
Dışarı çıkmamız gerekiyor. Deniz kenarında yürümek ya da piknik yapmak için değil sadece çıkmamız gerekiyor ve benim bekleyişlerim mecburi. Bazı bekleyişler de saatler işlemez, zaman durur. Vaktin hiç bir anlamı yoktur. Düşen gözyaşlarının hesabını tutamazsın. Sen beklersin “O” ilerlemeye devam eder.
Beklemek... Konuşamamak... ve Pişmanlıklar... Her duygunun acı verdiği o an... Uzaklaşmak... Gitmek... Susmak!..
Giden birisi geri dönse bile geri dönüşü gidişinden daha zor. Ve siz yalnızlığınızla, acılarınızla, özlemlerinizle boğulursunuz. Hesabı çıkartırsınız, koyarsınız masanın üstüne göz ucuyla bakan bile olmaz ama eğer sizinle beraber düşünmeksizin boğulacak birisi varsa boğulurken yüzmek için asla uğraşmazsınız...
•Acı veren duygular büyütür, gülümsetenler ise onarır.
-- Hoş geldin ile güle güle arasındaki o uzun yolu bitirebilenlerden misiniz?