Oy, Oy, Oy!
İşitsel ve görsel medyayı takip etmeye çalışan ve biraz mürekkep yalamış sade bir vatandaşım.
Yurdumuzda cereyan eden sosyoekonomik ve sosyopolitik her olay doğal olarak beni de etkilemektedir.
Olabildiğince sağlıklı biçimde emeklemeye çalışan bir emekli olup, açlık sınırının biraz üzerinde maaş almaktayım.
Sigaram, içkim, kumarım, gece hayatım, lüksüm, israfım asla yoktur. Tatil nedir hâlâ öğrenebilmiş değilim!
Türk-İş’in araştırmasına göre, temmuz ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 12 lira, yoksulluk sınırının ise 3 bin 296 lira olduğu belirlendi.
Bu ara muhtaçlık sınırının 243 liraya yükselmiş olduğunu da vurgulayalım!
Türk-İş, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptırdığı "açlık ve yoksulluk sınırı" araştırmasının temmuz ayı sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 11 lira 84 kuruş, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3 bin 295 lira 89 kuruş oldu.
Yılın ilk 7 aylık dönemi artış oranı yüzde 2,72
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,96 oranında geriledi.
Yılın ilk 7 aylık dönemi itibariyle ise artış oranı yüzde 2,72 oldu. Gıda enflasyonunda 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 10,04 oranında gerçekleşti. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 6,21 hesaplandı.
Süt, yoğurt, peynir grubunda özellikle süt ürünlerinde, Ramazan ayıyla iniş veya yükseliş yönünde fiyat değişikliklerine rastlandı. Yoğurt ve peynir fiyatlarında önemli bir fiyat değişikliği görülmedi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta; kıyma et fiyatı 1 lira artarken, kuşbaşı et ile tavuk ve sakatat fiyatı aynı kaldı. Balık fiyatı, yine kültür balığı (somon, alabalık, levrek) ağırlıklı olarak ortalamada biraz yükseldi.
(Her gün et, tavuk, balık yemekten hem usandım, hem de tiksindim!)
Yumurta fiyatı ise 1 kuruş geriledi. Bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) ürünlerinden ise bu ay herhangi bir fiyat değişikliği tespit edilmedi.
Ceviz ve Antep fıstığının fiyatı arttı
(Parasal gücüm fazla olduğu için her gün her birinden birer kilo alıp yiyorum!)
Temmuz ayında yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı geriledi ve bu ay 2,92 lira olarak hesaplandı. Sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 2,43 ve meyve ortalama kilogram fiyatı 3,44 lira oldu.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta pirinç ve bulgur fiyatında artış görülürken un, makarna, irmik fiyatı aynı kaldı. Ancak Ramazan pidesinin normal ekmek fiyatının üzerinde olması nedeniyle bu aya mahsus aile bütçesinde harcama biraz arttı.
Araştırmada tereyağı, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatı bu ay yine değişmedi. Zeytin fiyatı da aynı kaldı. Şeker, bal, reçel, pekmez, tuz, salça fiyatı da bu ay değişmeyen gıda maddeleri arasında yer aldı. Ceviz ve Antep fıstığının fiyatı artarken çay ortalama kilogram fiyatı ile ıhlamur fiyatı da bu ay yine değişmedi.
(Tereyağını da düşümde sık sık yiyorum; size de ikram edebilirim!)
Bir işçi için belirlenen yaşama maliyeti bu ay bin 134 lira 63 kuruş olarak hesaplandı. Dört kişilik ailenin yaşam maliyeti bir önceki aya göre 32 lira azalırken, yılbaşına göre 87,41 lira artış gösterdi. Gıda harcaması tutarına 7 ayın sonunda gelen ek yük ise 26,84 lira oldu.
(Yararlandığım Başlıca Kaynak: CNN TURK EKONOMİ, 26.07.2013 13:58:59)
Nahif yüreği bayrak, vatan, millet aşkıyla çarpan bir vatandaşım. Muhtaç, aç ya da yoksul her vatandaşın olduğu gibi benim bir tek oyum bile kutsaldır. Bekleyiniz ve görünüz!
Oy, oy, oy!
Emanetimiz yüce Allah’adır.
01.08.2013
YORUMLAR
.....Bir tek oyun kutsallığına inanmak ve ona gereken önemi göstermek elbette en kutsal
insanlık ve vatan borcudur. Düşünmeden vereceğimiz o bir tek oylar, toplumun geleceğini yönlendirecek, çoluk çocuğumuzun yaşam kalitesini belirleyecektir.
.....Her seçim dönemi birileri kapımıza gelir ve "oy, oy" der. Vatandaş ta "oyyy, oy , oyy" der. Ama onları "oy "lar birilerini milletvekili ve iktidar eder, vatandaşın "oyy" ları ise onu mahveder.
.....Böylesi toplumsal bir olayı ele alıp işlediğiniz için kutluyor ve saygılarımı gönderiyorum.
.....Vereceğimiz "oy" ların gelecekte bizlere "oyyyy!" çektirmemesi dileklerimle sağlıkla ve mutlulukla kalın.