- 551 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYALLER...
Hayaller, hayaller, hayaller…
Aslında çok basit anlamı vardır, bizlere öğretildiği gibi saf, berrak bir temizlikten ibaretir. Ki bizlere öğretilen şudur ki hayallimiz olan şeyi yaşatmaktır,başka bir şeyi de sunmamıştır hayat.
Ama nedense hep saklı olurlar,bir küçük kutuda hep beklerler. Bizim ellerimizi beklerler, bizim isteğimizi onlara sahiplenmemizi isterler. Onlara ulaşmak ise bazı insanlar için ölüm olur, bazısı için hayat ,bazısı için koyu bir karanlık ya da en iyisi bir umut ışığıdır…
Hayaller, hayaller ,hayaller…
Bazen insana o kadar uzak durur ki biz ona ne kadar çok ulaşmak istesek de o bize tam tersini oynar. Her gece umutla beslenen o hayaller bir gün bize sırtını dönecek kadar kurnaz olmasını da bilir.
Evet, hayal kurmak güzledir insanın bu dünya ya bağlanacak tek bağıdır.İnsanı hayatta tutabilecek tek şeydir. Hayali olmayan bir insan bile yoktur. Bunu rahatlıkla yazabiliyorum çünkü inanıyorum ki hiçbir can bir güne başlamadan bir şeye umut etmeyip kalkamaz. Umut ediyorsa da bir insan o zaman umutlarıyla beslediği her şeyi biriktirip, onları hayalleriyle kavuşturandır da. Bunu hissetmeyen bir insan zaten yaşamıyordur ki yaşayamazda. Bir küçük parça bile olsun, bir küçücük bir şey bile olsun her insanın gönlünden gecen bir umudu vardır.
Vardır ama, aması da eksik olmayan sonu uçurumlu bir yol olmaktan da kendini alamaz hayaller.
Derler ki, hayallerininiz peşinden koşun bir gün yorulacaklardır.
Evet, bir gün kesin yorulacaklar birisine o kadar kolay gelecek o insan zaten mutluluğa kapak açan ilklerden biri olacaktır.
Birisini ise öyle bir uğraştıracaktır ki o insan ömrünü yarılayacaktır anca ona sahip olacaktır
Birisi ise çok uğraşacak, çok inanacak çok sabredecek hayatının en değerli anlarını ona çaldıracak hiç kimseye vermediği o sevgiyi verecektir ama sahip olamadan bu dünyayı terk edecektir.
Yani o hayallerden önce bu beden yorulabilir.Onları ister istemez bizler ellerimizle bırakabiliriz ya da tam tersi onlar yorulunca biz onlara da sahip oluruz.
Böyledir bu, hayatın sunduğu bir gerçektir.
Bunu bile bile insan vazgeçemez hiçbir zaman. Eğer ona sıkı sıkı ya bağlandıysa da asala vazgeçemez…
Hangi seçenek daha iyi ya da hangisi daha kötüdür bu zamana bağlıdır.
Zaman her insana gösterir bir gün kurduğumuz o masum hayallerin gerçek olup olmayacağını.
Ama bizler insanız sonuç ne kadar acı ya da mutlu olursa olsun, her can nasıl bir güne umutla uyanıp hayata öyle atılmasını ilke edinmişse, hayallerimize de böyle sarılmamız gerekip ilke edinmeliyiz.Ne kadar o sonda bizi kayıplar beklesede,ya da hayat bizim hayal ettiğimz gerçeklerden daha farklı gerçekleri sunacak da olsa...Ve biz hayalleri yaşatmak için her şeyi göz ardı edip hiç vermediğimiz emekleri de versek ve bunların karşılığını hayatın bize nasıl bir hediye ile sunacağınıda bilmesek de o yolla her türlü çıkmış olacağız. O yüzden bu yoldan gelen engellere de hep dayanmalıyız.Ama önemli olan sonuç. O kurduğumuz hayaller bizi mutluluğa getirecek mi, yoksa hayatın sunduğu o hayaller mi bizleri huzura kavuşturacak. Onun cevabı da zamanda saklı hem de hep onda saklı kalacak...
Ama her yaşayan insan da hayal etmekten vazgeçmicek,vazgeçemiçek...
Çünkü o onun nefesi olacak,onun huzuru ,onun hayatı olacak.
Eğer sende bu hayattaysan buna ilke edineceksin,ve sana esecek olan rüzgarlarla savaşçaksın. Başka türlü yaşanmıyor çünkü ,başka türlü doğmuyor güneş, başka türlü olmuyor, olmayacakta…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.