çocuktuk
çocuktuk
bilmezdik nasıl kötülük edilir insana..yaptığımız en büyük kötülük bahçeden domates çalmaktı çünkü..kendi bahçemizden..
komşunun köpeğine taş atmaya bile çekinir yolu uzatırdık..
ödümüz patlardı annemizin kızacağı birşey yapmaktan..en fazla gizli gizli yavru köpekleri besler kucağımızda uyuturduk..
çanak çömlek yapardık çamurdan..dünyayı unuturduk..akşam çökerdi üzerimize..saçlarımızı okşardı rüzgar..
çocuktuk..masumduk..
bilmezdikki nasıl kalp kırılır nasıl yerle bir edilir dünyalar nasıl öldürülür umutlar..
bilmezdik..
bir gülüşte bin kahkaha saklardık o zamanlar..gözlerimizin içinde parlardı güneş..dünya avucumuzun içi kadardı ancak..o kadarcıktı hayat..
bilemezdik gün gelip kararacağını gözlerimizin..kötülüğün üstümüze başımıza sineceğini..ayağımızın altına yapışacağını yüreklerin..bilemedik..
bilseydik belkide çocuk ölür hiç büyümezdik..
YORUMLAR
Değil mi ki kırılan kalbimizi tuttuk bir gün avuçlarımızda; bildik bilinmek istenmeyenin bilgisini... buna rağmen gitmiyorsa elimiz kısasa içimizde çırpınan çocukların sesinden...vicdana eş.
Çocuk ölünmüyor belki ama çocuksu kalınabiliyor... mesele bunun kime kısmet olacağında..
Yazanın payına düşer dilerim.
Yolu yok büyünecek. Bilinecek bir de zamanla hepsi. Fakat farkı olacak uçurtma yapan çocuklarla, uçurtmaları kesen çocukların. Taa o zamandan başlıyor aslında.
Kimin nasıl bir çocukluğu, sonrasında nasıl bir yetişkinlik dönemi olacağını bilmemek belki daha iyi. İlginç ve düşündürendi yazı. Tebrikle.
bilseydik belkide çocuk ölür hiç büyümezdik..
......Bir çocuğun topluma ne kadar temiz ve saf dünyaya geldiğini, onun yaşadığı çevre tarafından
büyüdükçe şekillendirilip her türlü kötü davranışların kazandırıldığını anlatan güzel ve güzel olduğu kadar da anlamlı bir deneme yazısı okuduk gönül sayfanızda.
....Çocuk saflığında bir dünya dileklerimle kutluyor ve saygılarımla selamlıyorum usta kalem sahibini.
.....Sağlıkla ve mutlulukla kalın.