- 1000 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EYLÜL' E ÇEYREK KALA
Soğuk kış günlerinin ardından sabırsızlıkla bahar beklenir.Doğa kabuk değiştirdiği gibi insan da gerek beden ve gerekse metobolizma olarak köklü değişikliklerin meydana geldiği bir gerçektir.Tenimizde başlayan değişim yürek ve beynimizde de kendini en etkin bir şekilde gösterir ve tezahür eder.
Ümittir yeşil...Beklentidir yarınlara dair. Ağaçlardaki her tomurcuk yüreğe serpilen su gibidir.Rahatlıktır. Huzurdur...Hedefe ulaşmada sanki bir başlangıcın müjdecisi gibidir.
Ve arkasından yakıcı sıcaklar gelir. Çoğumuz bir yerlere atarız kendimizi.Tomurcukların çiçek açmasını bekleriz.Açar da o çiçekler. Ne var ki ömürlerinin çok kısa olacağı çoğu kez aklımıza gelmez. Gelse bile beki de konduramadığımızdan anlamak istemeyiz.
Beklediğini bulduğunu zanneder yürek. Sıcak bir bakış, içten bir merhaba ve neredensinle başlar ilk kıvılcım. Sanki beklenendir. Her fırsat bulmalarda buluşulur. sohbet ve eğlencelerde birliktelik pekiştirir bu yakınlığı. İsimlerin yerini önce canımlar alır. Ne de kolay can olunmuştur. Şimşek hızıyla...Giderek aşkıma dönüşür. Güneşin en tepe duruşunda. Birlikte gün batımları izlenir kızıllığın güzelliğinde. İlerleyen saatlerde ışıl ışıl yakomoz beklenir kuytu bir köşede. Bunu flu bir gün doğumu takip eder. Kaynaşmıştır kişiler. Masum bir arkadaşlık sevgili olmaya yüz tutmuştur. Anlayışa göre sevgili de olunmuştur. Hiç ayrılmayacaklarına dair sözler verilir. Ama daha önceki canım ve aşkımların unutulduğu gibi bunun da bir yaz aşkı olacağı gelmez insanın aklına. Dün tez unutulmuştur. Bu ilişki de aslında unutulmaya mahkümdur.
Sayılı gün tez geçer ya;Eylül’e çeyrek kala ayrılığın hüznü yavaş yavaş işler insanın içine.Ne var ki tüm suçları yükleyeceğimiz bir sebep buluruz kendimizce... Eylül deriz. Yaprak dökümüne bağlarız bitmeye mahküm o ilişkiyi ve sessiz vedayı. Şirler,yazılarla tüm hıncımızı Eylül’den çıkarmaya başlarız. En hüzünlü şiirler Eylül’e saklanmış gibidir. baharın o cıvıl cıvıl halinden manotonluğa geçiştir. Sebebi ise Eylül... Ve sararan yapraklar...Bak başladı bile... Ayrılacaklar yakın bir gelecekte bedenden... Düşecekler toprağa... Ve içimizde buruk bir acı daha şimdiden. O birbirlerine verilen sözler, canımlar, aşkımlar geldiği aynı hızla terk edecekler yüreği... Islanan yastıklar da unutulacak birer birer... Her başlangıcın bir sonu olduğu gibi bununda sonu olacağına inandırmışızdır kendimizi...
Ama ya aşklar... Yarım kalan,tamamlanmamış aşklar... Onlar ne zaman vuslatla son bulacak? Yine bir başka bahar mı beklenecek? Yine onları Eylülmü süpürecek... Ne çok suçlusun sen Eylül...
Refik
30.07.2013
İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.