Bencil kimse devamlı kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını düşünmeye ayıracak vakti yoktur.
Guldane Dal
Guldane Dal
@guldanedal

Dünyaya gelirken...

29 Temmuz 2013 Pazartesi
Yorum

Dünyaya gelirken...

2

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1435

Okunma

Dünyaya gelirken...

Dünyaya gelirken...



’Ben daha annemin karnına düşmeden önce babam taşırmış beni ama o zamanlar ne kolum belliymiş ne bacaklarım, ne gözüm varmış ne de kulağım. Ufacıcık bir kurbağa yavrusuna benzermişim ve ne zaman annemin karnına bırakmış beni babam işte o zaman değişmeye başlamışım ben. Önce kafam, ellerim, ayaklarım çıkmış ortaya sonra kulaklarım, burnum, gözlerim falan derken sığamaz olmuşum annemin karnına... Annemin karnı şiştikçe şişmiş. Görenler ’ bu ne böyle Ayşe kız, ikiz mi doğuracaksın yoksa?’ deyip dururlarmış ama anacığım pek mutlu olurmuş ’keşke ikiz olsa ikisini birden büyütürüm işte, ne güzel olurdu’ dermiş ve salına salına gezermiş sokaklarda göstere göstere ’bakın içimde güzel, miniminnacık bir canlı taşıyorum’ edasıyla yavaş yavaş. Halbuki ne kadar da zormuş hamile olmak; kusuyor, midesi bulanıyor, yemek yiyemiyor, yolda zorla yürüyor, geceleri rahat uyuyamıyor, baş dönmesi, kabuslar ama anacığım ne zaman düşünse karnının içinde bir canlı taşıdığını her şey bir anda toz pembe oluyormuş ve bir çırpıda unutuveriyormuş bütün acılarını...Günler günleri aylar ayları kovalamış ve artık dar gelince annemin karnı çıkmışım dışarı... Bir gürültü ki sormayın gitsin hem etraftan hem de benden çıkıyor... Çıkar çıkmaz atmışlar beni anacığımın kucağına ve işte o zaman kesilmiş sesim birdenbire ama hala göbekten bağlıymışım anama... Ama o da ne! Elinde makas üstüme üstüme geliyor birisi ve kırt diye kesiyor anamla olan bütün bağımı... İşte ondan sonra bağlanmamışım kimseye’ desem terbiyesiz birisi mi oluyorum?!.

Son zamanlarda birisi hamileleri pek terbiyesiz bulur olmuş kendisinin nasıl dünyaya geldiğini unuturcasına... Acaba diyorum onu annesi bilmediğimiz bir şekilde mi dünyaya getirdi? Elbette hayır! Onu da annesi tıpkı Ayşe’nin çocuğunu dünyaya getirdiği gibi getirdi. Nedir insanı annesini dahi terbiyesiz görmeye iten şey?! Kadından bu denli iğrenmeye, aşağılık görmeye iten şey nedir? Korku, aşağılık duygusu, yaratıcı olamama, güçsüzlük, eksiklik?

Çocuk doğurmak bir sanattır baylar! Tıpkı bütün boyaları karıştırıp güzel bir tablo yapmak gibi...

Ne der atalarınız ayrıca ’bükemediğiniz eli öpeceksiniz’ !

Sevgilerimle...


Güldane Dal (20130729)


Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dünyaya gelirken... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dünyaya gelirken... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dünyaya gelirken... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
munır
munır, @munir
29.7.2013 23:36:00
10 puan verdi

şimdi dün ve yarın
nede öbür gün
anlayamazlar anlamaz istemezler
analığın kutsallığını
gerçekliliğini ve olmazsa olmazlığını
anlamak istemiyorlar anlamadı veya anlatmadı
kendini doğuran ananın
değerliliğini

çünkü korktu
çünkü yalandı söyledikleri
çünkü sadece bir zavallıydı zavallıların içinde
sanıldı bir şey

analığın kutsallığı erkekliği eksiltmiyordu halbuki
beraberlik ti
sevgiydi
saygı duymaktı

beceremedi..

becerdiği

kandırmaktı
cahil kalanları..


cemal eroğlu
cemal eroğlu, @cemaleroglu
29.7.2013 14:19:28
Kimileri için yalan söylemek ayıp değildir.
Göçmen kuş olan leylek, bir yerlerden aşırıp getirmiştir her birimizi.
Biz bu yalanı söylerken çocuklarımıza, onları, o güzel leyleğin de hırsız olduğuna inandırırız. Kimileri leylek güzelse hırsızlık ta güzel der. Çalmayı yeğler çalışmaya...
Çaldıkça iştahları kabarır.
Ahlak denilen şey, sadece biz de var ya(!)
İşte bu bizdeki ahlak nedense kucak açar da yobazlığa,
Gerçekleri görünce yüzü kızarır.
Bu kızarmalar "ar"dan değildir aslında.
Zira, bizimkilerin "ar" dan anladığı
"En fazla rant kaç hekt/ar üzerine kurulu AVM den sağlanırdandır."
Kalbi hınzır olanın dilinden dökülen hızır olacak değil di ya
Dilinden bir Hızır dökülürse biline ki o Hızır Paşadır
Bunlar da o yobazların öz torunları.
Çok görme be sevgili Güldane, çok görme
Sadece ayıpla, cennet vaad ettikleri analarını hor görmelerini
Namus diye kadınlarını katletmelerini lanetle...
Hem Lanetliyelim, hem ayıplayalım ki;
Bunlardan sonra gelenler, yüzlerine tükürülen tükürüğü yağmur sanmasın
Ocaklar sönmesin, insanlar yanmasın...


Zalimin, zulmün, işsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun,ayrımcılığın, savaşın, din ticaretinin, bunların karşısında da aşın, işin, özellikle de barışın oluşturması gereken gündemi, bir yobazın ağzından çıkan salyalarla nasıl da değiştirme kaabiliyetleri bulunduğunu unutmadan, ve de kara ya ak demeden, yazan kalemlere bin selam olsun.

Bin selam olsun gerçekleri yobaz yüzlere çarpan, zalime inat dik duran insanlara...
Yüreğine ve kalemine sağlık. Saygılar, sevgiler Güldane
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.