- 1353 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜŞÜYORUM
Üşüyorum.Büyük yangınlar ortasındayım ve üşüyorum.Kızgın lavların üzerindeyim ve üşüyorum.Kor ateşlerde yürüyorum ama üşüyorum.Sensizlik çöllerindeyim, kavruluyorum ama üşüyorum.Güneşi avucumda gezdiriyorum,tepeden tırnağa ateşim ancak üşüyorum.Ateş denizini yudumluyorum içerimde ateşten deniz dalgalanıyor buna rağmen üşüyorum.
Üşümek,zemheride sokak ortasında tenine değen demir gibi havanın tesiriyle tir tir titremek midir?Diz boyu karların üzerinde incecik üstlüğünle soğuğu, iliklerine kadar hissetmek midir?Üşümek,dört duvar arasında kimsesiz kalmak mıdır?Üşümek nazlı yarin gözlerinden ıramak mıdır?
Bu saydıklarımın hepsinin bir çözümü var.Zemheride sokaktaysan üşümeye başladığında bir kapalı mekan bulabilirsin.Bir çay ocağına, bir kafeye olmadı bir alışveriş merkezine girebilirsin.Üzerin inceyse bir pardesü,palto, kaban olmadı bir mont giyersin.Yoksa evinde yakacağın konu komşundan bunu temin edebilirsin.Bir şekilde bu üşümeyi giderirsin ama yüreğinde oluşan o kutup soğuklarının çözümünü nasıl ve ne şekilde çözeceksin?Yardan ,o eşsiz güneşten uzaktaysan istediğin zaman ona, onun maneviyatına ulaşamıyorsan bedende oluşacak donmalara bir çözüm var mıdır?Beynine düşmüşse ,fikrini ince ince işlemeye başlamışsa ve yanında yoksa kendini ondan fersah fersah uzakta hissediyorsan üşümeyecek misin?
Hasret aralıksız yağan yağmurlar gibi düşüyorsa toprağına, erozyonlara uğramayacak mısın?Birikip patlamayacak mı şehre, bu kesintisiz akan hasret?Neticesinde ölümler,perişanlıklar,dertler,dertliler, sıkıntılar peyda olmayacak mı?Canın yanmayacak mı,canından vazgeçecek duruma gelmeyecek misin?Yarsız geçen günler, geceler zaten bir felaket değil mi?Onsuz ne günün ne gecenin tadını alabiliyor muyuz?Yıldızlar yıldız gibi yanıp sönüyor mu, ay istediği ışığı gönderiyor mu yeryüzüne?
Sensiz buralarda üşüyorum,sensiz yıldızsız gecem,sensiz ay yüzünü göstermiyor bana.Sen yoksun, her ne varsa senden olan, bana sırtını dönmüş.Görmemezlikten geliyorlar.Sensiz üşüyorum bir başıma sokak ortasında.Sensiz zifir geçiyor gecelerim, yönümü bulamıyorum.Sensiz açım ,aşkına açlığımı giderecek bir manzara bulamıyorum.Nefesin uzaklaştıkça üşüyorum,beni sarmanı istiyorum.Dimağım donuyor,sen küçük adımlarla benden kopuyorsun.Zihnim tüllenen durgun su gibi dalgalanıyor benden sökün ediyorsun.Ruhuma don vuruyor, sen gidiyorsun.Tut ellerimi, ısıt dağılsın ruhumun aysberkleri.Sen bu yürekten gidince bu aleme zulmetmiş olacaksın.Donacak canlı cansız ne varsa.Sensiz kıyamet kopacak,bunu bize yapma.Bak yine üşüyorum.Gözlerimden kar taneleri düşmeye başladı.
Yükünü omuzlarıma yükleyip sensizlik diyarına göç edeli, yaşama dair ne varsa gözümden düşmüş.Hayat akıyor,arkasına bakmadan,önündeki engelleri bir bir yıkarak akıyor.Bu deli hayatın içinde sen olmayınca insanın yüreğinden şöyle zevkle ,içinden gelerek hiçbir iş yapmak gelmiyor. Oynadığımız bu filmde aktörleri değiştirme fırsatı verilseydi ve hayat filmimizdeki oyunculardan bir değişikliğe gitseydik,bak o zaman nasıl da değişiyordu bu soğuk dünya.Bu anlamsız , statik hayat.Bak seninle nasıl enginleşiyordu bu dar mekanlar, nasıl da renkleniyordu renksiz gökyüzü.Rollerin değişmeyeceği düşüncesi düşünce fikrime bak nasıl da yürğim üşüyor. O beni yakıp kavuran bakışlarından uzak,bitkin düşüyorum,hayalin toz duman oluyor, vücuduma bir soğukluk çarpıyor, donuyorum.
Donuyorum ama yüzümü senden döndermiyorum.Sen olmayınca olmuyor bu hayatın dengesi.Sesin olmayınca,ruhun olmayınca bu canın tadı olmuyor.Duygularımı toprağına ekeli, acılar boy sürüyor yüreğimde.Bu yürek sen olmayınca atmak istemiyor.Hüzün yüzüme nakşoluyor. Sen gelince tebessümler diriliyor, sen gidince ölüyor gülücükler yüzümde.Deliler gibi kokunu arıyorum,gözlerini arıyorum.Çılgınlar gibi sana koşuyorum. Ellerini tutmak,avuçlarına kınalanmak için geberiyorum.Neyleyim sen olmayınca diz boyu karlara gömülüp yokluğunda üşüyorum.
Beni ısıtmayacak mısın ey peri ru?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.