- 2307 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Söğüt Ağacının Hikayesi
O
Adına şiir yazılan
Bir ceviz ağacı değildi Gülhane Parkında
Her tarla başında isimsiz, sahipsiz yaban otu
Kimse bilmiyordu hikayesini
Merak edende yoktu zaten
Hasan amcayla Bekir dayı
Birlikte çakmışlardı onu
Bu tarlanın başına
Öldü sanmışlardı
Çokta umurlarında olmazdı zaten
Yaşıyor olması
Dikenli telleri çaktılar
Alnına bir taç gibi
Ama o bir kral değildi
Kendini de hiç öyle hissetmedi
Hiç korkmadı değil
Çiviler çakılırken alnına
Ama canını da teslim etmedi
İsa gibi
Sabırlı, direngen
Umuduna tutundu
Yarına inanarak
Teslim etmedi içindeki yaşam sevincini
Ne güneşin yakan sıcağında
Ne de fırtınada
Usulca yeşerdi toprağa yakın yerinden
Kimseler farkına varmadı
Üzerinde gezinen karıncalar dışında
Takvim yaprağına not düşende olmadı
Doğum günü bugün diye
Öyle şaşalı günlerden hoşlanır mıydı ki
Belki de hoşlanırdı ama hiç bilinmeyecekti
İşte öylesine bir ağaç
Büyüsün diye gözünün içine bakan yok
Ama
O, sabırlı direngen
Kökleri tanıştı toprakla
Merhaba toprak
Yavaşça uzattı kollarını iki yana
Merhaba dünya
Çok değil daha yeni
Dalında kuş
Gölgesinde insanın konaklaması
Olmasaydı da olur muydu
Farkına varılmadan var olan
Söğüt ağacı
Kimseler düşünmedi bunu
Sanki o, hep orada
Onların bir parçası
Onlardan biri
Hep var oldu
Hep var olacak
Üzerine yazılar kazındı
Sevgiliye mektup
Geçerken buradan belki okursa diye
Sevgili oradan çok geçti
Gölgesinde konakladı
Su içti, ekmek yedi
Belki de yazıyı gördü, görmezden geldi
Heybesinde umudu taşıyanlarda
Geçti yanından
Söylemedi kimseye
Sakladı bir sır gibi
Yüzünde ışıltı
Yüreğinde sevgi
Geçip gittiler yanından
Sevgiyle bakarak
Buna çok sevindi söğüt ağacı
En çok o sene boyu uzadı
Dal-budak saldı
Çocuklar hiç salıncak kurmadılar dalına
Üzüldüğünü bilen olmadı
Göz yaşlarını da görmediler
Sessizce ağlarken
’Evlerden biraz uzaktayım
Belki bu yüzdendir’ deyip
Kuş seslerinde teselli buldu
Yapraklarını dökerken yere
Elinde baltasıyla birisi
Hiç bakmadı yüzüne
Duymadı haykırışlarını
O kış sobalar çok tüttü
Ne de olsa o bir ‘kuru meşe’ değildi
Yeni doğmuş kuzuların
Çayırlara bırakıldığı zaman
Annesinin ellerinden tutmuş bir çocuk
Sevgiyle okşadı
Yeni çıkan sürgünlerini
Söğüt ağacının
Merhaba yaşam! (2003)