no problem
rüzgarlar yağmurlar fırtınalar hatta kasırgalar..
ne çok doğal afete maruz kalıyoruz hayat boyu..
bir önceki en kötüsü gibi geliyor bir sonraki savurup atana kadar..hiç ayağa kalkamayacağız sanıyoruz..herşey bitiyor..
ve evet diyoruz..
son bu olsa gerek..
öyle olmuyor..bir sonraki afete kadar yavaş yavaş ayağa kalkıp silkelenip toparlanıyoruz..yaralarımızın izleri sızlıyor sadece..ama birden bire alabora oluyor yine gemi..tepetaklak bakıyoruz karşı kıyıya..
üşüyoruz çırpınıyoruz..
ve bir hayli su yutuyoruz yine..ciğerlerimiz şişiyor yüreğimiz tekliyor..
sonra sil baştan başlıyor herşey..
yani öldürmeyen Allah öldürmüyor..yine ayağa kalkıyoruz..
eksilmiyormuyuz peki..elbette eksiliyoruz..ağrıyoruz..yalpalıyoruz..
ama çoğalıyoruzda bir taraftan..
her fırtınada biraz daha bağışıklık kazanıyoruz..
böyle sürüp gidiyor işte
yani afetler değil kıyanet gerekiyor ölmek için..
o da daha kopmadığına göre..
no problem..
no problem Yazısına Yorum Yap
"no problem" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
26 Temmuz 2013 Cuma 10:17:05
Çocuklar parkurun başında bekliyorlar. Düdük çalıyor ve yarış başlıyor.
Hepsi aynı hızla ilerleyen çocuklardan birinin ayağı takılıyor, hoop çocuk yerde. Bir kaç saniye sonra yeniden kalkıp koşmaya devam ediyor. Ayağı yine takılıyor, çocuk yeniden yere düşüyor. Sonra kalkıp kaldığı yerden koşmayı sürdürüyor. Finiş çizgisine kadar çocuk kerelerce yere düşüyor, ama koşmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Stadyumdaki tüm seyirciler koşuyu birincilikle bitiren çocuk yerine onu alkışlıyorlar.
Umut ve yaşamak kokuyordu yazı. Fakat şu başlık: Sinmed iiçime desem kırılmazsınız umarım. Yine de seçim sizin tabi.