SANRI
Yaşamak kolay olsaydı
Edebiyata hiç gerek kalmazdı...Meselci
Daim mutlu olmayacaksın.
Başın ağrıyacak sebepli sebepsiz olaylardan. Ağlayacaksın. İnim inim sızlayacaksın. Kahrolacaksın. Sayısız büklüm olacaksın. Yalnızlık içeceksin geceleri. Gündüzleri yeni yalnızlıklar çoğaltacaksın. Azalacaksın. Az az küçüleceksin başkalarının kafasında. Başkalarının niyetine göre yaşayacaksın. Mahkumu olacaksın hiç istemediklerinin. Hiç arzulamadıklarının, hiç ummadıklarının, hiç hayal edemediklerinin KOCAMAN HİÇ’i olacaksın. Bardaklara su yerine konu olacaksın. Çok düşeceksin. Uçurumlarla tanışacaksın. Dehlizlerle zamanlar geçireceksin. Ayaz havalarda üşümenin normaline alışacaksın. İsyanlarda bulunacaksın. Tövbeler edeceksin. Yine günahlar işleyeceksin. Yaşamanın matematiksel bir döngüde devam ettiğini anlayacaksın...
Her yanına yaklaşan insan, iyiliğini düşünmeyecek. Her birinin ayrı bir dünya olduklarını, ayrı bir dünya gibi davrandıklarını çok sonraları öğreneceksin.
Dost bildiklerin, gün gelecek şeytan kesilecek karşında.
Düşmanın gördüklerin, gün gelecek melekler gibi davranacaklar sana.
Şaşıra şaşıra yaşlanacaksın yaşarken, en çok...
Daima sevinmeyeceksin hayatta.
Hayatın bin bir tadı var. Hayatın gel gitleri var. Hayatın sonsuz renkleri var. Hayatın açılmayan kutuları var. Hayatın sakladığı gizemleri var. Hayatın önümüze gerçek diye sunmadığı yalanları var. Hayatın dağları ova, ovaları canavar diye tanımladığı düşünceleri var. Hayat bilinmeyen denklemlerle dolu.
Hayatın kimi tadı tatlıdır, sen tattıkça kapılacaksın şekerliğine. Şam şekerleri gibi.
Kimi tadı acıdır, adım adım canını acıtacak. Urfa isotları gibi.
Kimi tadı ekşidir, hem sevimsiz hem mutsuz edecek günlerini. Dünler çalacak ömründen. Ömrün yıl yıl kısalacak, hayata bağlı kalmaktan...
Her zaman neşelenmeyeceksin.
Dinlediğin bir arabesk şarkı seni kıta kıta hüzünlendirecek,yanaklarına hazanları uygun görecek. Bir şey yapmayacaksın. Paket paket sigaraya sarılacaksın. Belki de gitmelere birkaç bilet keseceksin. Belki başını kayalara vura vura tepe tepe yürüyeceksin. Belki geri dönüşü mümkün olmayan bir yolculuğa çıkacaksın. kim bilir!..
Gittiğin bir şehir, hiç yaramayacak adımlarına, nefesin daralacak, ciğerlerin parça parça dağılacak ya da gün geçtikçe harf harf küçülecek hacmi. Kütlesiz kalacaksın. Uzaysız bakacaksın yaz mevsimin kadim misafirleri olan yıldızlara.
Ve tanıştığın biri seninle oynayacak, hayallerini çalacak, yarınlarına gereksizce ortak olacak, düşlerin mesafe mesafe dağılacak dört bir yola.
Ve sadece sanrılarına sarıldığını fark edeceksin çok sonra...
Mehmet Selim ÇİÇEK
25 Temmuz 2013, Qoser
YORUMLAR
hayatın önümüze gerçek diye sunmadığı yalanları anlayamadım bu cümleden kastettiğiniz hayatın gerçekleri saklamak için yalanlar uydurduğu mu hayat hangi gerçekleri saklamak için yalanlar uyduruyor biraz açabilir misiniz? çünkü hayat bayağı bir kavram nasıl olurda bir yalan uydurup gerçekleri saklayabilir? ortada bir gerçek varsa ve yalanlarla saklanıyorsa bunu yapan da bir kişidir ya da kişi ötesi bir varlık .örnek verebilir misiniz bir tane ne kastettiğinizi anlamam için.
sevgilerimle sağlıcakla kalın.
Tebessümü yüzümüze yapıştırmak mümkün olabilseydi keşke.İnsan yüzü projeksiyonun yansıtıldığı bir perde misai.Ne aktarılırsa onu gösteriyor.İnsan müdahale edemiyor,sadece yansıtıyor işte.
Sanırım tebessüm de hüzün de bizler için arkadaşım...Tebessümün eksik olmasın...