- 711 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
RUSYA-ROUSSEAU-İSLAM-KADINA SAYGI
"Rusya’da kadına verilen önem çok büyüktür. Erkeklerle her türlü hakka sahip olan kadın, erkeklerin her yaptığını da yapar. Resimde bir büyük Rus şehrinde sokakları temizleyen bir çöpçü kadın ve kaldırımlarda yürüyen halk görülüyor."
Yıllar öncesinde bu satırları sayfasında yayınlayan bir gazete, Ragıp Paşa rahmet istemiş olacak ki, elime geçiyor. Kadına saygı timsali Rusya hakkındaki bu haberden sonra söylediğim ilk söz: "Şecaat arzederken merd-i kıpti sirkatin söyler." oluyor ve ardından Paşamıza rahmet okuyorum.
Mezkur Komünist gazetenin yazarları Rusya’ya gidiyor ve dönüşlerinde Rusya hakkında bir yazı dizisi hazırlıyor. Bu yazı dizisinden birinde Türkiye’de ve İslam ülkelerinde kadının özgürlüklerinin kısıtlandığından, komünist ülkelerin ise kadına duyduğu saygıdan dem vuruyorlar.
Ülkemizdeki komünist kimselerin kadına saygısı onları çöpçü olarak çalıştırmak olmalı ki bu haberi yayınlamayı tercih ediyorlar. Acaba tüm kadınlar çöpçü olsa dertleri bitecek mi?
Bu konuyla ilgili J.-J.Rousseau’nun Eğitim Üzerine kitabından bir alıntı yapmak istiyorum:
"Şefkatli ve uyanık ana...sana sesleniyorum...herkesin gittiği yoldan gitmemek gerektiğini bilen ve yetişmekte olan fidanı insanların düşüncelerinin olası darbelerinden korumayı bilen sana sesleniyorum...Taze fidanı sula, yetiştir, ölmesin; vereceği meyveler günün birinde ağzına tat verecektir. Çocuğunun ruhunun çevresine bir an önce bir duvar ör; başkaları çevresini gösterebilir onun; ama sınırını sadece sen çizmelisin."
İslam’ın kadına verdiği önem fukara akıllarıyla ölçü belirleyenlerin hükümlerinden daha farklıdır. İslam insanın en nazenin-ine en kutsal görevi: insan yetiştirme görevini verir. Rousseau da bizimle aynı fikirdeki "şefkatli ve uyanık ana"ya seslenerek ona bu kutsal görevini hatırlatıyor. Annenin yaptıklarının eğitimin biricik temeli ve tabiatıyla dayanağı olduğunu söylüyor.
Bir hüküm verilecekse ilahi ölçüye dayandırmanın şecaat arzederken sirkatin söylemekten ve kibirden bizi koruyacağı kanaatindeyim. Rahman ve Rahim olan Allah’a hamdolsun.
YORUMLAR
Dünya kadınlar günüydü. Biraz haber izleyim dedim. Haberlerin yarısı kadınlara ayrılmış. Şöför kadın, balıkçı kadın, temizlikçi kadın, güvenlik görevlisi kadın vs. hasılı işte emekçi kadınlar bunlar diye anlatılıyor. Güya bunlar erkekle eşitler. Bu kadınlar bilmiyorlar ki(aslında biliyorlar) evde ahçı o, bulaşıkçı o, evi toparlayan o, doğuran o. Bunlar da emekçi kadına ödül olarak ek iş. Hani nerde kaldı eşitlik. Bu mu kadına verilen değer.
Böyle günlerde şuna çok bozuluyorum. Ev kadını sanki kadın değil. Hiç ön plana çıkaran yok. Ya illa da dışarda çalışacak. Peki evinin bekçiliğini yapmak, evin işleriyle meşgul olmak, çocuklarını anne eliyle yatiştirmek iş değil mi? Hadi diyelim ki bütün kadınlar çalışsın. Allah aşkına bu kadınlar ne iş yapacaklar. Emin olunuz ki çoğu cocuk bakıcılığı, ev temizliği işine gitmek zorunda kalacak. Arada ki fark nezih bir şekilde evinde değilde, onun bunun pis ağız kokusunu çekecek. Sözde kadın hakları savunucularına göre böylesi daha güzel. Rusya 'da görev yapmış bir arkadaşım; "Rusya'da anne-baba işe, çocuk kreşe" demişti. Bizde bir ata sözü vardır "el elin eşeğini ıslık çalarak arar" diye. Herhalde el de elin çocuğunu sevgi yerine ıslık çalarak büyütür. Bir çok kadın daha çocuğu emzikli iken maalesef çalışıyor. Bir annenin sütüyle, mamayı ben kıyas bile etmem. Çünkü anne sütü Mevlamız'ın çocuğa tanıdığı bir haktır. Bu hakka lâyıkı ile riayet edebilen yalnızca ev kadınlarıdır. Maddeci zihniyet kadını paranın peşine takarken, ihmal ettiği çocuğunu hiç hesaba bile katmıyor. Annelik şevkati nereee, bakıcı şevkati nere.
Netice-i kelâm; "İslam'ın içinde hiç bir kötülük yoktur, İslam'ın dışında da hiç bir güzellik yoktur."
Değerli paylaşımınız için teşekkürler.
Selam ve dua ile...