- 2567 Okunma
- 11 Yorum
- 5 Beğeni
İstanbul Gibi Koskocaman Sevdim Seni Çocuk Yüreğimle
*1*
Şimdi bu şarkıyı dinlerken tek tek ışıklarını kapatmalı İstanbul’un..Titrek bir kaç mum ışığı olmalı ve demli bir çay belki tek olmak şartıyla bir de sigara.
Kapamalı gözleri bir Üsküdar çekmeli ciğerlere, Bir Samatya...Bir Dolmabahçe, Bir Kanlıca...
Hafif bir rüzgâr olmalı taze ağaç kokuları karışık..Bir de ay ışığı ve yağmış yıldızlar parlamalı yerlerde..
Şiir değil gözlerini gözlerime yazmalıyım, ellerini avuçlarıma, alnını dudağıma, gözyaşlarımla özlemimi yıkamalıyım..
Ellerim kanayana kadar seni yazmalıyım..Öyle çok yazmalıyım ki bitap düştüğümde senin yanımda olduğunu sanacak kadar yorgun düşmeliyim.Terketme düşüncelerimi sevdiğim onun sana ihtiyacı var..Bir çocuk gibi kimi düşünür kollar ve onu seni düşünmekten daha hangi güzel neden oyalar..
Sen kokar bu şehir her gece sen bilmezsin..Vanilya ve oğulotu gibi..Söndürdüm ışıkları bu gece sadece ikimiz varız.Ama susarak sabahlayacağız.Sana gözlerimle dokunacağım, sana özlemimle sarılacağım ve sana bu gece inadına inadına yeniden aşık olacağım
Sonra düğümleneceğiz boğaza..Gömleğinin yakasında çözüleceğim uykusuz uykularıma.İlikleneceğim sana kırık bir düğme gibi hiç kopmayacağım bu kez senden.
İstersen gidebilirsin gün ışığıyla ama bu gece kal, sana bu gece her zamankinden çok ihtiyacım var..Ben sensiz bir şehirden kocaman bir ülke yarattım sınırlarını çizemediğim.
Ve adının alfabesini eş tuttum İstanbul’a’......
*2*
Kaldığım yerden dönüyorum sana…Rüzgâr gülü gibi.
Evet sınırlarını çizemediğim bir ülkeydin sen adının alfabesi eş tuttuğum İstanbul’a…Sana sevgime hudut çizmediğim gibi...Ve her harfinde asılıyorum kirpiklerine..Yığıldım kaldım orada inemiyorum dudak kıvrımına korkuyorum dilinden çıkacak kelimelere vurulmaktan, beni öldürme lütfen….
Bir toz tanesi gibiyim gözlerinde..Ne düşüyor, ne de kalmaya kıyabiliyorum ben senin canını yakıyorum hadi söyle söyle…
Düşünsene ağlasam dolacak gözlerin karışacak gözyaşımız birbirine tuza keseceğiz.
Bugün seninle Beylerbey’indeydik.Sen çay içtin ben kahve..Hiç konuşmadık yine..Alıştım bu sessizliğe biliyor musun, her ses fazla geliyor artık..Ne uysal misafirisin sen yüreğimin nasıl koparım sükunetinden nasıl?
Düştüğüm yerden doğruluyorum sana..Yeni emekleyen bir bebek gibi.
Büyüt beni, büyütsene sevgini di-ye-mi-yo-rum….
Sadece bana bırak bebek kokunu..
Sonra istiyorsan git…Ne kadar yaşarım bilmiyorum ama o bebek kokusundan ıtır kokulu mevsimler çoğaltayım ömrüme..Güneş yüzlü bir adam olsun sensizliğimde ama seninle..
Ben güneşi içtim bir kez yüzünden…Bileğimde ayyaş akşamlardan kalma yokluğunun ko®kusu…Bak avuçlarımda sızlıyor parmak izlerin….İstemediğin kadar senim…
İstediğimden fazla benimsin…Teşekkür ederim.
Bana üç harfi bağışladın ya…
İşte ben hep böyle sevmek istedim….
Birazdan sabah olacak.Baş ucundayım uzağından…Dönecek zembereği saatin sen o uyandırdı sanacaksın.
Öperek uyandıracağım seni her sabahki gibi yine günaydınımı duymayacaksın…
Duymayacaksın….
*3*
-içimde küçük bir çocuk yok artık
çünkü ben o çocuğu özgür bıraktım
yarım kalan tebessümüm emanetimdir
yokluğumda gamzende büyüt
-Ne zaman sana h/içlensem
Somut bir kavganın ortasında soluklanıyorum
Yüreğim yokuş yukarı
Karlı bir İstanbul ayazında tıkanıyorum
Ta ki bir martının ağzı değince dudaklarıma
Bir balığın gümüş pulları kanatlarından sarılınca saçlarıma
Dilimde yaşamın tuzu
Kan doluyor parmak uçlarıma ısınıyorum
Yalan değil
Bu şehirde bütün kuşlar seni tanır
Ve bütün denizlerin akıntısı kuzeydeki bir limanadır
Ve, ve ben ne zaman ağlasam okyanus kadar, sebebi sanadır...
"....korkuyorum dilinden çıkacak kelimelere vurulmaktan, beni öldürme lütfen"
söylemiştim oysa ama dilinin menzilinde vuruldum.
Yokum artık güneş yüzlüm.Yağmur gülüşlerinde yıkandı ölü ömrüm.
Son sabahı karşılıyorum iskeleye bakan penceremden.Yokluğun esecek birazdan vurulacak boynum
o ardına saklandığım siyah kirpiklerin örtemeyecek korkularımı
ve saramayacak kolların ürkek omuzlarımı.Bırakmadın uzağından yaşayayım acılarımı...
Bitti masal..Tükendi kelimeler..Bu gece son kez parmak uçlarımda girdim odana, uyuyordun sen öptüm yanağından bu kez veda...
Artık bu şehri istemiyorum, çünkü bütün sinemalara bilet tek kişilik, deniz kenarlarında banklar mutluluklara mahsuben ve biliyorum hep eksik olacak senden.
Dinmez benim gözyaşım sevmezsin de bilirim affet sevdiğim sana adayacağım daha kutsal bir şeyim yok bilirim ki yüreğim senin için hiçbir şey ifade etmez zaten..
Yolunu kaybetmiş küçük bir çocuk gibiyim her şehirden uzağım ve hiç uzanmayacak ellerin avuçlarıma farkındayım.
Yalnızlığına sarıldım bir tek onu aldım helâl et.Sana aydınlık geceleri, yaşanmamış heveslerimi, yazılmamış yarınlarımı, yıldızların en güzelini, şiirlerimi bırakıyorum ve adının alfabesine eş tuttuğum
delice sevdiğim bu şehri...
Onlara iyi bak....
-bana o üç harfi bağışladın ya
teşekkür ederim
işte ben hep böyle sevmek istemiştim
s e n i çok s e v i y o r u m"
de_soulmate
YORUMLAR
Dün gidip gelmelerim oldu yazmakla yazmamak arası seni.Öyle doluydu ki içim.Çaresizliğimi yoğurabilir miydim acaba seninle,İstanbulla.Az evvel senden kalan şarkımızı açtım.
( http://www.youtube.com/watch?v=-nN44BvFowg).Düş bahçemizin en baş köşesine oturttum bizi.Bir defalık olsun,hatrına binaen.Usul usul çektim cigaramızı.Bir senin için ,bir benim için,bir de bir de bizim için yar!..
Çayımız senin dudaklarında alıyordu demini yine.Ben seni izliyordum şiir bahçelerinden,gördün mü beni.Utandırma beni,dur lütfen, dur!..
Üsküdar kıskanadursun bizi sevgili.Sen bu gece de beni solu,ben de seni.Rüzgar öpsün saçlarımdan sen gibi,gece taksın saçlarıma aşkın tokalarını,donatsın gerdanıma yıldızlarını…Her biri özlem,her biri sen…
Seni yazarken yorulur mu ellerim?Yahut kapanır mı dersin gözlerim?Bu uyku hali aşkın sarhoşluğundan olsa gerek,seni düşünmekten olsa gerek yüzümdeki hüzün,gözümdeki umut…Bir çocuğun uyuması şiirlerimde ve senin gülmen ardımdan tatlı tatlı.Ah yaaaaar!..
Sen kokar ,ben kokar biz kokar sokaklar.İstanbul kokar şiirlerim.Denizin kokusu siner oyunlarımıza.Benim nazıma karışır senin sitemlerinin kokusu.Bir ah karışır dudaklarında erittiğin çayına.Gözlerim okusun bırak yüreğini bir defa daha.Ve kulaklarım aşık olsun şiirlerine.Bırak sevdalansın yüreğim yine yeniden İstanbul’a ve sana.
Bizi ilikleyen Boğaz utansın sevdamızın büyüklüğünden.Dalga dalga serpilsin bakışlarının arasından.Sırılsıklam olsun gözlerimiz.Kıskansın Karadeniz bizi.Kıskansın ay,güneş deniz…Ne varsa salsın tabiat ana üstümüze.Muhalif bize her şey sevgili.İnadına sarılalım yine tüketmeden tek cigaramızı…
Çabul ol canım,bitirelim elimizdeki boyaları.Oldu bittiye gelsin bir defa bu tablo.Planları salalım Boğaz’ın derinliklerine.Bir defa sadece bir defa plansız yaşayalım.
Mesela balonlar alalım,adımızı yapıp uçuralım İstanbul’a.Ne çok boldur sevdalar burada.Bir tane de biz ekleyelim arşa.Gel sevgili…
Velhasıl sevgili,
Gitmelerim sana
Kalmalarım sana
Dönüşlerim sana
Bu sözler,bu şiirler, bu mavi gökyüzü hep sana.Bana ellerini ver,taç yapalım yine bulutların üstüne.Kıskansın bizi İstanbul,Karadeniz,Marmara.Kıskansın bu insan topluluğu...
Yeter ki sen gel,gel ki anlamını bulsun bir kez daha
SENİ SEVİYORUM
.
.
.
.l
a
r...
Affınıza sığınarak bir iç dökümü...Sevgimle...