- 565 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Biricik Kaynak İslamd'dır
İslam, iki kaynak tanır: İslamî kaynak ve İslam dışı, yani İslam’a aykırı kaynak. Bu, insanların hayatlarını yalnızda din ile geçirmeleri değil yaptıkları her işte ilahî emri gözetmeleridir. Çünkü Kur’an hayatımızın her alanını düzenleyen emirler içerir.
Ölüm yokluk da olsa yeniden diriliş de olsa dünyaya ölümün küllerini savuramayacağı bir anı bırakmak gerek. Mademki dünya geçici ardımızda ölümün ilişemeyeceği bir eser bırakmalı. Bu isteğimizin ciddiyet kazanması ise ancak zühdü tanımakla mümkün.
Muhasibi zühdü şöyle tanımlıyor: “Zühd: dünyadan, dünyanın geçici haz ve faydalarından, ihtiras ve tutkularından kaçınmak ve bunlara karşı isteksiz ve gönülsüz olmaktır.”
İnsanlığa faydalı olmak, gönülde tutkulu bir istek taşımadan, çabalarının güzel bir sonuç vereceğinden emin olmadan nasıl mümkün? Dünyadan, onun tüm büyüsüne rağmen, uzaklaşmak ondan daha güzel olanı tanımdan nasıl gerçekleşebilir?
En başta, İslamî olmayan bir kaynağın İslam’a aykırı olacağını söylemiştim. Bunu örneklendirmek için Zerdüşt’ün Peygamberi’ni dinleyelim.
“Uçurumları sevenin kanatları olmalı.” Diyor Nietzsche. Bu ifadeyi değişik biçimlerde algılamak mümkün.
Uçurum, derken zorluk, kanat derken kişiyi o zorluktan kurtaracak güç kastedilmiş olabilir.
Uçurum, muhalefetin; kanat kişiyi muhalif olduklarından koruyacak haminin temsili olabilir vs.
Hangi biçimiyle algılarsanız algılayın, görünürde İslam ile bağdaştığı düşünülen bu söz aslında zühde aykırıdır.
Muhasibi zühdün bize getirdiklerini şöyle anlatıyor: “ (Zahid) Mal sahibi olmaksızın zengin, arka çıkacak soyu ve akrabası bulunmaksızın saygın ve güçlü olmuştur.”
İslam, bize böyle bir güvence sunarken Nietzsche bunun tam tersini söylüyor.
Bu söz, İslam’dan uzak olan birinin korkularını ve isteklerini dile getirmesi bakımından da önemlidir.
Müslüman yalnızca Allah’tan korkarak diğer tüm korkulardan uzaklaşmıştır. Ancak İslam’ı hayatına tatbik edemeyen biri “uçurum”lardan endişe etmeye devam eder. Müslümanın “kanat” olarak taktığı tek şey İslam iken diğerleri devletlileri, zenginleri, toplumda muteber kimseleri hami edinirler. İslam bize katışıksız hürriyeti sunarken, İslam dışındaki her fikir yığını yaratılana kulluğa sebep olur.
İslam, bütünüyle kabul ya da bütünüyle ret edilir. Biz, İslam’ın bünyesine katılarak hayatımızı Hakk’a uyduracağız.
Bilgi, sorumluluğu peşi sıra getirdiğinden İslam’ı anladıktan sonra onu tebliğ etme görevini üstlenmiş olacağız. Kalbinde yalnız Allah olan biri için bu hiç de zor olmasa gerek ve ben inanıyorum ki İslam’ı tanıdıkça onu daha çok seveceğiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.