ÇOCUKLUĞUM...
Çocukluğum…
Elma şekeri kırmızısı yanaklarıma ne de yakışırdı pembe fırfırlı elbisem,.kızardı annem kış ortasında bile o elbiseyi giymek istememe…anlamazdı ki düşlerime en çok yakışan o elbiseydi…kimse görmezdi gözlerimdeki yıldızları,saklardım. bir de kıvırcık saçlarıma bağladığım umutlarımdan haberi yoktu kimsenin .kendim tatardım saçlarımı düşmesin hiç biri diye…ağaçlara tırmanırken kurardım en sevdiğim hayallerimi.o yüzden düştüğümde acımazdı kanayan dizlerim.ağlamazdım.…azdı küçük avuçlarıma sığdırabildiklerim ama yüreğimdeki ülkeleri kimsenin keşfetmeye gücü yetmezdi…o pembe elbiseyle kimsenin bilmediği kaç ülkenin prensesiydim ben…
En zengindim,en güzeldim,en mutluydum,en sevilendim,en özgürdüm…bütün enlere sahiptim işte…anlamazdım savaşları,katliamları en büyük kavgam annemin beni erken yatırmaya çalışmasıydı…bir de babamın istediğim ayakkabıyı almadığında kulakları tırmalayan sesimle dükkanı başına yıkmamdı…
Tek başıma açabildiğimde evin demir kapısını benimdi artık hayat… toz toprak içindeydi üstüm başım ellerim kirliydi .babam sokakta bana rastladığında kızardı “şu saçlarında olmasa kimse anlamayacak kız çocuğu olduğunu” diye… ona kötü kötü bakar evden kaçma hesapları yapardım şimdiki aksiyon filmlerine taş çıkartacak…
Hiç büyümek istemedim ben annemin ayakkabılarını hiç giymedim yada elbiselerini…öyle boyalarda sürmedim elime yüzüme…mennundum kendi elbiselerimden ayakkabılarımdan…çocukken dünyayı kurtarma şansım bile vardı ama büyüyünce en fazla anne olabilecektim…yok yok hiç istemedim ben büyümeyi…çizdiğim resimlerdeki gibi olmalıydı hayat.pırıl pırıl bir güneş ağaçların altında oynayan mutlu bir sürü çocuk…biliyordum büyüdükçe değişecekti bu resimdeki renkler,simalar…çocukken batmıyordu hiç kağıttan gemilerim…o yüzden hiç istemedim gerçek gemilerim olsun… herkes sağlam basma derdine bağlanmışken sıkı sıkı toprağa.ben uçurtmamın peşinde öğrendim uçmayı küçük bir serçe gibi…
Hiç üstüme oturmadı hayat, hep bir beden büyük geldi bana acılar…hiç büyümedim beklide ondan!
EzHeR
YORUMLAR
Güzel bir yazı...geçmişi yadetmişsiniz...
Hiç büyümek istemediğinizi söylüyorsunuz ya...
Bu konuda bir şiirimi sunuyorum.
.....
Kaleminize sağlık.
***************
Bebeğim
Hiç büyüme bebeğim
hiç büyüme
Gülüşüne hasret koma beni
Mahrum etme sıcaklığını
o minnacık ellerinin.
Bırak seninle avunayım biraz
seninle mutlu olayım
Unutayım çirkinliğini dünyanın
vahşiliğini insanın
Çocukluğunla
masumiyetinle
sevginle...
Büyüme emi bebeğim
hiç büyüme
Görme
ikiyüzlülüğü
açgözlülüğü
kıskançlığı hemcinslerinin.
Utanmanı istemem benden.
Dayanamam
gözyaşlarına
kırıklığına kalbinin
ve
bükülüşüne boynunun.
Büyüme bebeğim
hiç büyüme
Yoksa
ölürüm
yaşayamam.
............