- 387 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Değişmenin Görece Sistem Üzerine Dağılımı
Hiç bir şey kadim olmadığı gibi kapitalist ilkelerde kadim değildir. Kapitalist ilkeler temelde yine kapitalist ilkelerden ötürü değişir. Kapitalist ilkelerdeki kastım da kapitalistin kar eğilimli tutumundan kaynaklı öznel nedense değişmelerdir.
Egemen zümre, ittifakı girişmelerden sonraki tarih boyunca yapı içi egemen oluş şeklini ve egemenlik kaynağı olan güçlerini değiştirirken, sistemleri de değiştirmiştirler. Kendisinden önceki köleci sistemi kendi ilkelerine uygun şekilde; feodal köleci sisteme değişen kapitalist istek, neyse; bugün olası değişmeleri isteyen dayatmalar da aynı kapitalist dayatmadırlar.
Okur buradaki kapitalist tanım sözünde geçmişe doğru uzanılırken, süreçlere kesikliliğinden ötürü değil de, sürekliliğinden ötürü kapitalist sistem denmekte olduğunu, hemen değerlendirecektir. Ve yine feodalizm derken de kesikli olan bir zaman dilim yaşantılaşmasının vurgulandığını da zihninde çağrışacaktır.
Şimdi şu soruyu sorabiliriz. Kazancın dışında bir nedenle örneğin insanlığın yararına bir değişme dönüşme olmaz mı?
Kuşkusuz ki olur. Ama bu sistemin belirleyicisi değildir. Sadece istisnadır. Gelişme; şartları içinde insandan ve insan bilincinden bağımsız, girişmelerin; kesikli sürekliliğidir. Doğada bugün insan denen bir varlık varsa bu kendilik re organize olan otomatik değişme ve gelişmelerin ürünüdürler.
İnsan bu değişme ve gelişmelerin vukuf yetine varır. Bu vukuf yet bilgisiyle bir değişme ve gelişmeye kendi öznel amacı doğrultusunda yön verir. Bunu canlılar dünyasında görmek te olasıdır. Nasıl kumaşı üretirken yün üretmesi size pahalı gelirse ve siz; yünü sipariş vermekle bu sorunu aşıp; bu alandaki vukuf yetinizi akıllıca kullanmış olursunuz.
Böylece hantal ve bol enerji karşılanmalı yapıdan kurtularak, onun yerine daha verimli ve entegrasyonlu değişen gelişen yapılara gidersiniz. İşte virüslerin yaptığı da bu. Amaç farklı olsa da felsefe olarak buna benzer. Virüs, kendi çekirdeğini taşımamakla, çekirdek işlemlerinden enerjice ve yer hacmi oluşla, tasarruf etmenin bir yolunu bulmuştur. Dıştan organizmalara entegrasyon olmuştur.
Kendi DNA’sını (genetik malzemesini) siparişini adeta bir canlının DNA merkezine enjekte ederek, o canlı çekirdeğinde kendisini ürettirir. Çekirdeği parçalanan ve istilaya uğrayan canlı bu aşama sonunda ölebilmektedir.
Bu da öldürdüğü bedenler nedeniyle kendisini ürettirecek beden bulamamakla, virüsün de sonun geleceği anlamına gelir ki, bu virüsün de ölmesi demektir. Ama bu hiç bir zaman böyle olmaz. Konumuz bu değil. Her yol gibi bu yolda kuşkusuz bir maliyettir. Tıpkı grev yapan yün üreticilerinin iplik ya da kumaş üreticilerine yeni bir maliyet yüklemeleri gibidir.
Söz gelimi kanserden çok para kazanıyorken, bir kapitalist kanseri kökten kazıyan bir gelişme ve değişmeye pek pek müsaade etmez. Bunu vandallık olarak görmeyin bu sizin izansızlığınız olur. Çiklet para ediyorken, insanlık adına da olsa; daha az satılan kanser ilaçlarına yatırımı çiklete göre yeğlemez.
Buna vahşilik demeyin lütfen bu bir dar görüşlülük olur. Yani kapitalist burada kazanıyor, bunda şaşacak ne var da demek istemiyorum. Bir paragraf aşağıda söyleyeceğim. Kapitalist yine kapitalist ilkelerle ya kendisince ya bir başka kapitalistçe değişip dönüşerek insanlığı da geliştirecektir.
Bu da kapitalistin elinde değildir. Kapitalistlerce oluşulan ve tek tek ya da birkaç kapitalistten büyük ve bağımsız olan kapitalist mantığın elindedir. Yani dıştaki değişme ve gelişme potansiyeli insan öznelliği üzerinden akarak, yine kendi yol çığırını (akış yol izini) açar.
Söz gelimi ilaç sanayi bir kapitalistin elinde kar varyasyonlarına dönüşüyorsa. Elektronik te başka bir ürettiren kapitalistin elinde kar varyasyonlarına dönüşmektedir. Ne var bunda demeyin. Çok şey var. Temeli rekabet olan kârcı işlemleri ben bu yolla değil de, dolaylı bir başka gelime değişme dinamiği üzerinde inceleyeceğim.
Hele de bin bir hüneri olan şu cep telefonları üzerinde konsantre olacağım. Kısaca söylersek. Bir telefona belli bilgileri yüklerseniz, size gerekli cevapları verebilir. Ya da bir telefonun in put ve aut put çevre sistemlerine kan analizlerinizi yaptırır, kendi tanınızı önceden bilişle tedbirlerini alırsınız.
Örneğin; ruh halinizi, kendi regl dönemlerinizi, vücut ısınızı vs. telefon kaydı olarak girerseniz ne zaman ne olacağınızı görürsünüz. Bu da demektir ki, istenmeyen gebelikler yüzünden; sizin boşu boşuna her 26 gün boyunca ilaç kimyasalları ile vücudunuzun; boşu boşuna yıkanmasına, son vermek demektir.
Doğum kontrol hapları gebelik önlemleriolan ilaçlar; belki bir dozuyla da sizi bir ay koruyabilecekken; bu alandaki gelişme karşısında kapitalist; bir dozun satışına göre, otuz dozun satışını yeğleyecektir. Bu kapitalist için sürekli kazançken, sizin içinde sürekli harcama olacaktır. Kapitalist tek doz kullanımlı ilaç gelişmesini bu bağlamda önleyecektir.
Bu şu demek: elektronik üreten bir kapitalist; ürününü satmak için telefona satışı destekleyecek birçok özellik araştırma çabası içine girer. Kendi alanındaki gelişme, yine bir ses görüntü gelişmesi olacakken; alan dışı cazipliklerin kullanımını da size sunar. Bunların kârı zararı sizin olsun.
Bizi ilgilendiren kapitalist sistemlerdeki değişme ve dönüşmelerin yine kapitalist hırslar yüzünden kapitalistler eliyle olduğudur. Bir alandaki kapitalistin yapmak istemediği; hatta inkişafı önlenen bu değişme ve gelişmeler; diğer alandaki başka bir kapitalistin zorunlu bir değişme ve gelişmesinin, sıkı sıkı sarılması olabilmektedir.
Yine daha baştan kanser olacağınızın yazılımıyla yüklü bir telefon, sizin kemoterapilerde geçecek olan zaman ve mal israfınızla, uzun medikal (ilaçla) tedavilerinizin tasarrufu olacaktır.
Siz de böylelikle bu alanda; medikal üretim yapanların ürünleri üzerinde olması gereken engellenmiş değişme ve geliştirmelerin tasarrufuna dolaylı yoldan kavuşursunuz. İnsanlık yararı bağlamı açısından ve olması gereken değişme ve dönüşmelerle size, en azından bir alternatif (seçenek) sunulmuş olur.
Burada insanlık yararı kavramı kapitalistin tam gözetmediği bir kavram değildir. Öyle olsa, insan yararı olmayan bir şeyin ne satışını, ne kârını yapamazdı. Bu yüzden kapitalist insan yararı gözetir.
Çelişki şurada; tüketen insanlık kendi yararını, en fazla tasarrufu, en az girdi ile elde etmede arar. Oysa kapitalistin insanlığa sunduğu insanlık yararı da şudur; en uzun ve devamlı üretilip satış kazancını destekleyen, ticaretini devamlı kılan malın da, insan yararına göre olduğunu bilmesi gerçekliğidir.
Yani kapitalist size sürekli harcatmayı, size sürekli tükettirmeyi maliyet eden kullanımların, insanlık yararı içinde olmasını hep ister. Ama nereye kadar? Ne demiştik. Değişme ve gelişmelerin insan öznelliğinden ve insanın keyfi üzerinde bağımsız bir var oluşu bulunmaktadır.
07.02.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.