BAZENLERİM
Bazen kafam iki büklüm olur.
Anlamam kendimi. Görmem kendimi. Değerlendirmeyi bilmem kendimi. Kendimle tanışık değilim çoğu zaman. Çoğu vakit başka insanım. Başka zamanım. Başka amanım. Başka Mardin’im. Kâh kitaptan kitaba atlayan, kâh yalnızlıktan yalnızlığa kaçarım. Uslu durmam. Yaramazlıkları sever gözlerim. Daldan dala atlamayı sever sözlerim. Rahat durmam yerimde. Şehirler dolaşırım. Şehirler unuturum...
Bazen kalbim ağzıma gelir.
Olduk ve olmadık yerde heyecanlanırım. Neye heyecanlandığımı kestirmem. Kalbim de kıt aklıma eşlik eder. Ve sonra diğer uzuvlarım. Bir istasyondur benim varlığım. Vagon vagon kişilikler sergilerim. Kimi zaman yirmi dört saat mesaiye kalırım, kimi zaman bütün gün boş yaşarım. Sıkıntılarımla boğuşurum. Kötü yanlarımla savaşırım. Çirkin taraflarımla kavga ederim. Ama bir şey anlamam kendimden. Kendimden soğurum yazları. Kışları kendimden sıcağa düşerim. Acayip adımlarım var. Alkış hakketmez hislerim var. Hiçkimsenin hiç beğenmediği hiç düşüncelerim var. Bir mecliste kabul görmeyen saçma fikirlerim var. Uzay boşluğunda öylesine sallanan satırlarım var. Ademoğlu değil de, Varoğlu olduğumu hissederim geceyle gündüzü aynı imge gördüğümde. Varoğlu diye bana seslenir sesler, ben herkesi aynı aynada aynı portre ördüğümde...
Bazen kalemi(mi) elimden bırakmam.
Yazdıkça yazarım bir şeyler. Yazdıkça yol giderim. Her kelimeyle aramı iyi yaparım. Kimsenin kurmadığı bir cümleyi yazasım olur. Uçan güvercinlere özgürlüğü kanat kanat anlatasım gelir. Görevinden hiç şaşmayan Güneş’e ışık vermenin ne kadar kıymetli bir değer olduğunu bakışlarımla gösteresim gelir. Coğrafya coğrafya dolaşasım gelir bilmediğim diyarlarda. Hiç tanımadığım insanlarla bir nehir kenarında saatlerce edebiyatı parçalasım gelir. Gelmek fiiline gülüşler eklesim gelir. Gelmek eylemine, gitmek söylemini yasaklasım gelir. İnsancıl yapımı herkese bulaşasım gelir. İlhamım gelir, sık sık. Tutkum gelir, ikide bir. Canım gelir çok uzun bir yolculuktan. Nereye gittiğinden bihaber kaldığım gelişim gelir. Saçmalalığım gelir her şeyde...
Ve bazen susmak ister (ana(dilim).
Evet çok acı(lar) yaşadım. Çok derede gerek yokken ya boğuldum ya da karşıdan karşıya geçemedim. Köyümden oldum. Anamın benbeyaz ve süt kokan anadilinden oldum. Yasaklarla büyümek zorunda kaldım. Masmavi düşlerime bakan can göğümden oldum. Kır çiçeklerimin mevsimi dolmadan solduklarına şahit oldum. Az yaşımla çok yaşanmışlıklar yaşadım. Yine de yaşlanmadım. Çok şükür. Aksine her dertte bir kez daha doğdum. Her çilede biraz daha tecrübe kazandım. Her belada başka bir bertaraf açı yakaladım. Hayattan pes etmedim, etmem. Hayata sımsıkı sarılırım, hayata ve insanlara sırtımı dönsem de. Ağlasam da, gülümsemeyi terk etmem. İnim inim inlesem de, huzura adım atmak için daha günlerimin olduğunu bilirim. Bilirim yaşamak, hangi mısrada şiir, hangi dizede kahır dolaştığını...
Ben bazenlerimle barışık bir adamım...
Mehmet Selim ÇİÇEK
14 Temmuz 2013, Mardin
YORUMLAR
Bazen umut doluyum ve bazen de bir damla umuda hasret.Bazen sevgili dolu bazen de kırgınım herkese gönülden...Bazenlerim çok olmasa da keşkeler yıkar yüreğimi yine de...Bazen de yazmak isterim güzel bir kalemin yazdıklarına eşlik etmek hasretiyle...Kafiyeler ve duraklar işimiz değil sanırım...Yürek konuşur bizden yana...Konuşan yüreğin hiç susmasın meselci...UMUT HER ZAMAN VAR OLSUN