HAYKIRIŞ
yorgundum.iş çıkışı minibüse binmek için yürüyordum.aklımda türlü düşünceler vardı.hafta sonu nereye gideriz arkadaşlarla,nasıl güzel bir vakit geçiririz diye düşünürken,kulağıma çığlık çığlığa bir ses geliyordu.şaşkın şaşkın etrafıma bakarken,yeni doğmuş yada birkaç günlük bir kedinin sesiydi bu.
Acıdım minik kediye.marketten bir paket süt aldım ve önune koydum.kedinin hiç içmeye nıyetı yoktu.minik bir kedinin ancak anne sütüne ihtiyacı vardı.içmedi.....
Benım elimden de daha fazlası gelmıyordu.ancak bu kadarını yapabilirdim onun için.aradan günler geçiyordu bizim minik kedinin gün geçtikçe eridiğini gördükçe içim parçalanıyor,yüregim sızlıyordu.sankı bana ne olur bana yardım et diye bas bas bagırıyordu.annesi onu terketmişti muhakkak.....
ve bir sabah işe geldiğimde minik kedi yine her zaman ki yerindeydi.ama artık cığlık atmıyor,yardım et bana demiyordu.cansız bedenın üzerinde artık sinekler uçuşuyordu.
yıkılmıştım.o an kendiminde aynı duruma düşebilecegimi düşündüm.içimden yarab sana binlerce kez şükürler olsun dedim.
kıssadan hissedir bu yazı .
anlayana.....