OVERLOKÇU KIZ
Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı Âdem! Kara gözlerini iri iri açtı, sesini kesti, nefes dahi almıyordu sanki! Büyülenmiş gibiydi, donmuş! Bir biblo gibi pencerenin önünde dikilip kalmıştı adeta!
Bir minibüs ağır ağır gidiyordu evlerinin önünde. Bir kadın sesi vardı mikrofonda mahalleye hitap eden!
“Hanımların dikkatine! Overlok makinesi ayağınıza geldi. Halı, kilim, yolluk, paspas kenarına overlok çekilir. 5 dakikada yapılır ve teslim edilir.” diye.
Âdem bu sese hasta olmuştu birden.
Yıldırım çarpmıştı aşk niyetine, görmeden, tanımadan, bilmeden!
Kalbi uçtu uçacaktı, gözleri çıktı çıkacaktı.
O denli heyecanlandı.
Ah aşk!
Nereden gelip konacağın belli olmuyor kalp dalına!
Pencereden, bacadan, kapıdan…
Gel de nereden gelirsen gel hesabı!
Otobüsten, midibüsten, minibüsten…
Âdem koştu dörtnala, merdivenleri uçarak geçti adeta!
İlanı aşk edecekti bunu düşündü kaç saniye içinde. Gözünü kırpmadan sevecekti o sesin sahibini.
Ne olacak ki, hayat bazen çılgınlıklar yapmamıza fırsat veriyordu. Ve bu fırsatlar bir esimlik rüzgâr gibiydi. Yakaladın yakaladın, yakalamadın esip giderdi ya!
Bahçe kapısında aniden yola fırladığından minibüsle kafa kafaya, kızla göz göze, şoförle burun buruna geldi. Âdem kıza odaklanmıştı. Kız, Âdem’e saçaklanmıştı. Şoför, Âdem’e bıçaklanmıştı sanki!
Şoför frene yüklendi tüm gücüyle, minibüsü durdurdu. Şoförcağız, bu esrarengiz adamın aniden arabanın önünde atlamasını anlamaya çalışırken ve o şaşkınlık ve suskunlukla olacakları seyrederken Âdem aracın kapısını açtı ve kızın o kadife sesinin onda yaratmış olduğu sarhoşluğun tesiriyle meramını anlatmaya başladı:
“Şey diyecektim bayan! Şey… Sadece halı, kilim, yolluk, paspas kenarına mı overlok çekersin. Peki, kalbime de gözlerine çekmiş olduğun sürme gibi bir overlok çekemez misin? Sana vuruldum overlokçu kız, o sesin kalbime doğrultulmuş bir silah oldu. Ve tam ortasından yedi mermiyi. Koşarak geldim sana! Pişman değilim, sesinin güzelliğini anlıyorum yüzünün yansımasıymış. Gözlerinin derinliği ve sabitliği yüreğimin kıvrımlarını düzeltiyor, saçlarının parlaklığı içimi ferahlatıyor baharı yaşıyorum sanki! Söyle bana overlokçu kız! Bu kadar güzellik için Allah’a şükrediyor musun?”
Kız donmuştu, adam donmuştu, Âdem çözülmüştü tek! Çok sonra: “Tabiki şükrediyorum bayım! Bana verdiği ve vermediği her şeyin kaderim olduğunu biliyorum.” Sonra devam etti: “Ama biz sadece halı kilim vb. şeylere overlok çekeriz hem kalbe çekilenini ne gördüm ne de duydum bayım!” dedi overlokçu kız.
Âdem: "SANA AŞIK OLDUM OVERLOK GÜZELİ" dedi birden. Âdem kendinden geçmişti kara sevdaya düşmüştü sanki! Gözü hiçbir şeyi görmüyordu, özü kızı istiyordu, sözü sadece kızdı.
Kız, Âdemin hayran ve kaskatı kesilmiş bakışlarından ve kalbi itirafından rahatsız olmuş gibi tedirgin bir şekilde devam etti konuşmasına.
“Ama!” dedi kızcağız “ama ben sana göre değilim! Sesim güzel anladım, saçlarım güzel onu da anladım, kalbimde güzel onu da anladım ama ben görmüyorum bayım! Gözlerimin derinliği ve sabitliği dediniz ya o körlüğümdendir işte! Babamla işimiz bu! O arabayı sürer ve overlok işlerini yapar. Ben de sesimle ona yardımcı olurum. Aşkla meşkle işim olmaz bu halde! Hem kimseye yük de olamam.”
Âdem biraz sendelendi ama yıkılmadı. Kızın güzelliği kör etmişti onu ama düşünceleri daha da sardı Âdem’i. “Ben seni sesinle sevdim şimdi içinle seviyorum. Gözün görüyor görmüyor o kadar önemli değil artık!”
Kız ağlamaya başladı. “Ben kimseyi sevemem!” diyordu hıçkıra hıçkıra. “Hem göremem ki seveyim doyasıya!” Babası bu kareye daha fazla dayanamadı: “Git işine aslanım, git işine! Bizim eğlenecek vaktimiz de yok aşkımız da! Tek derdimiz ekmek parası!” Ve gaza bastı, gitti son sürat.
Âdem giden aracın arkasında kaldı yapayalnız. Kanı çekildi sanki canından, canı çekildi teninden sanki! Uzaktan uzağa overlokçu kızın sesi geliyordu ağlamaklı bir şekilde: “Hanımların ve beylerin dikkatine! Overlok makinesi ayağınıza geldi. Bir de kalbinize… Halı, kilim, yolluk, paspas kenarına overlok çekilir. Bir tek kalbe overlok çekilmez. Alna yazılan çekilir. kaderse yaşanır mutlaka! 5 dakikada overlok işi yapılır ama kalp işi öyle 5 dakikaya gelmez.
Bir daha overlokçu kızı görmedi Adem. Overlokçu kızın ağrısı kaldı bir ömür boyu Âdem’in yüreğinde.
YORUMLAR
Hem ben görmüyorum ki seveyim? Overlokçu kız tam türk filmi kör kadını gibi konuşmuş. Oysa yok tabi böyle bir şey. Hem kör hem de sevi dolu olabilir insan, kendimden biliyorum.
Niye overlokçu kızın peşi sıra yürümemişti adam? Bakın burası da belirsiz benim için. Ne yani kör diye mi istememiş yoksa kızı? Daha da abartıp niye almamış arabanın plakasını diyeceğim, yuh artık diyeceksiniz.
Böyle anlaya anlaya hissede hissede okuduğum yazılar azınlıktır gün içinde. Biri gelip tahtına kuruldu da ondan. Yazıyı gayet olumladım da ondan. Tebrikle.