ihanet
nedir ihanet diye soruyorum kendime..
ve en çok kime ihanet eder insan..
herkese göre farklı anlam taşır belki..illaki bir başkasına dokunmak gerekir ihanet etmek için..illaki tensel bir temas olmalıdır..aksi halde hiç bir şekilde ihanet sayılmaz yapılanlar..
kalbe ruha akla ve aşka ihanet edilmez..birine methiyeler düzmek sular seller gibi aşk ilanları yapmak görmek duymak ihanet değildir..güya sevmiyordur kişi. ve güya aslolan sevmektir..odur gerçek..
bütün olup bitenlerin kalbe attığı çentikler ayağa taktığı çelmeler düşmeler düşürmeler hiç biri sahici değildir..
seviyorsundur ya..başka birinin gözüne sesine sözüne dokunduğunda incinmemelidir sevdiğin..çünkü onu sevdiğini söylüyorsundur..bunu bilmeli ve biat etmelidir..
başkalarına söylenen seni seviyorumlar acıtmamalıdır canını..gözünden düşmemelidir inancı..ve yerle bir olmamalıdır inandıkları..
yetinmeli ve hatta haddini bilmelidir..
olmuyormu! dayanamıyormu canının acısına ve katlanamıyormu aldatılmışlığa o zaman en büyük ihaneti yapmış sayılır..dönüp arkanı gideceksin böyle olunca..çünkü sevilmeyi haketmiyordur o..sevdiğini söylediğin halde anlamıyorsa başkalarının olması hiç önemli olmadığı halde önemli hale geliyorsa vuracaksın tekmeyi..
öylemi..
hayır öyle değil..
ihaneti en çok kendine eder kişi..
haketmeyen birini haketmediği kadar çok severek eder..hakedeni hiç sevemeyerek eder..söylenen yalanların yalan olduğunu bile bile inanarak eder..gerçeğe dokunduğunu varsayarken yalandan saraylar inşa ettiğini sanarak eder..
inanarak eder..kendini hiçe sayarak eder..
velhasıl insan en çok kendi kalbine ihanet eder..ve her ihanet sonrası söylenen herşey çamurlu bir suda yıkanmak kadar temizler insanı..
şimdi bakacak yüzümüz varsa aynaya..bakalım..
ve yüzleşelim ihanetlerimizle..