- 748 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Şimdi çaresizce etrafına bakıyor!
Bir tanemdi…
Halimin dirliği, nefesimin şenliği,
Ruhumun mizan şahitliğinde kefilimdi
Nihayet dünyaya
Teşrif ettiğinde masun bir sabinin
Nasibi muvacehesince nefesleniyordu
Henüz beş günlükken
Annesinin şefkatine muhtaçken
Hakkı olan sütü dahi ememeden, annesinden
Ayrılmak zorunda bırakmıştı kaderin sırlaşan hikmeti
Beş günlük bir çocuk
Meşakkatin, yokluğun, gına getirdiği
Bir iklimim terennümünde çan çekişiyordu
Babası, sinesinde
Şefkatin kıtlığını yaşayan bir insandı
Çalışmak zorunda olan bir ter akıtan candı
Bir zaman sonra
Sersefil olan bu çocuk, konu komşunun
Yardımıyla babasıyla evlenen yeni bir anneye kavuşmuştu
Lakin her ne sebepse
İnsanın fıtratı mı neyse, bu çocuk yine
Hor ve hakir görülerek şefkatten uzak aştırılıyordu
Ne yapsın zavallı
Sığınmak için bir kucak, bir himmet beklediği
Sığınakların serinliğinde hıçkırıklarını sunuyormuş
Bir zaman sonra yine
Annesiz kalmak zorunda kalmış, çaresizliğin
Alıp götürdüğü, nefeslerin tükendiği bir sebeple
Altı yaşına kadar
Sersefil bir hayatı İliklerine kadar
Yaşamak zorunda kalırken, yine yeni bir anne gelmiştir
Evlerin şenliği,
Mahzunluğun bittiği, sevginin
Serdedileceği bir umut içine girilerek
Nispeten palazlanan
bu garip kız çocuğu en çok hasretini çektiği
Sevgi ve şefkatin bulunduğu iklimlere özlen duymaktaydı
Bir candı,
Hayat şayet yaşanacaksa
Bunun için vardı, onsuz bir hayat cehennemi yaşatan andı
Ana(lık)
Edebilmek Anayı
Önceleyerek vehimleri silmektir
Bir
Mefkûrenin özlemiyle
Nefeslenerek erdemliliğe gülmeyi bilmektir
Nisa
Kimliğinde en mücerret
Çekişmelerden beri durabilmeyi becermektir
Lakin bilinir ki
Yine en geçimsiz olan
Hemcinsiyle sürekli çekişmeyi yaşayandır
Evveli bir kız,
Sonrası bir gelin, ilerisi anne olan bu
Değerli varlık bir zaman sonra kaynana olmayı tadacaktır
Her bir açılımda
Sosyolojik açılımlar o kadar enteresan
Cereyan edecektir ki şaşmamak gayri kabil olacaktır
Derken bu kız çocuğu
Hem cinslerinin esirgendiği yozlukta
Nefes almaya çalışarak yaşmak zorunda bırakılmıştır.
Kime ne desin,
Derdini kime söylesin
Ellerini dahi açamadan sinesinden
Dünyaya
Gönderen Rabbi celile
Sukut ederek halini sessizce arz etsin
O tertemiz teni
Dağlanmamış mı kolları
kırılmamış mı, aç sefil bırakılmamış mı
Korkuyla
Derdini anlatmak dahi
Esirgendiği anları kayıta alan yıllar çok olmuştur
On altı yaşına
Henüz bastığında sırf kurtulmak için
Saf ve zavallı olan, idraki pek bulunmayan
Yarının kaygısından
Soyutlanan, an geldiğinde ben ne yapayım
Diyecek kadar duyarsız kalan bir gençle evlendirilir
Lakin
Nihayetinde bir gelindir
Sessizliğin izlerinde nefeslenerek edep öncelenir
Ne hal edilir
Ve nede sual, sofra kur ve nihayet kaldır,
Bulaşıkları vakitlice mutfaktan yıkayarak kaldır
Mahalle
Çeşmesinden
Su taşınarak, hayat içinde yıkanacak
Evet,
Gelin olmuştu
Analık elinden kurtulmuştu
Lakin elti
Ve görümcenin
Hışımlarından kurtulmamıştı
Çünkü
Hiçbir kudreti
Olmayan zavallı olan insanlardı