- 1859 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Okul ve Sosyal Ortamda Sorunları
Okul ve sosyal ortamlarda birbirinden farklı çok sayıda öğrenciyle karşılaşmak mümkündür. Her birinin sahip olduğu fiziksel özellikler nasıl ki farklıysa, sahip oldukları zihinsel, duygusal, sosyal özellikler de farklıdır. Hepsi farklı ailelerden, ortamlardan, farklı özelliklerle gelmiş çocuklardır. Bireysel olarak birbirinden bu denli farklı olan çocukların bir arada oldukları, etkileşimde bulundukları ortamlarda da elbette ki sorunlar yaşanabilmektedir.
Öğrencilerin fiziksel olarak sorunları
Öğrenciler kendi aralarında farklı görünmek isterler. Kimi kendini bir sanatçıyla kıyaslar, kimi kendince sanatçılardan biri olmak ister. Oysa bilmiyorlar ki önemli olan kişinin kendi gibi olması. Kişiler kendilerini kendi görmekten çok başkaları olarak görüyorlar. Bu da kişinin kendi benliğini dışarı vuruyor. Kişinin sağlıklı düşünmesine engel olduğu gibi farkında olmadan kendini de salıveriyor boşluğa. Neden daha güzel, daha mantıklı ve daha anlamlı düşünceler varken neden bir başkası…
Kızların kendince başkasına benzemelerindeki farklılığı arkadaş ilişkilerindeki eksiklikler ve yaklaşımları olacak ki kıyaslamalar fazlaca görülmekte. Kızların kişisel görünümünden giyim görünümlerine kadar bir birlerini çekememeleri, kıyaslamaları…
Erkeklerin de daha farklı konularda kendine olan özgüvenleri farklı sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu konular kendince belirgin olamayıp yerine ve ortamına göre anlam yüklenebilir. Farklılıklar boy gösterebilir. Kimi kızların yaptığı gibi benzeme ve benzetme yöntemini kurar. Kimi kendini bir başka gösterir. Kimi ise olduğu gibi görünmek ister. Katıldığım olduğu gibi görünmek…
Öğrencilerin duygusal olarak sorunları
Öğrenciler sadece fiziksel anlamda farklılık göstermezler. Duygusal anlamda da kendini açığa vuran sorunlarla da boy gösterirler. Ergen benmerkezciliğinde olduğu gibi. Kızların erken ergenliğe girmesinde ki çekingenliği, erkeklerin ise erken ergenliğe girmesinde ki kendini farklı ve daha sosyal olması… Kızların duygusal sorunların da sadece erken ergenlik ve fiziksel görünüş değil yaşam tarzları da kendince yön verebilmektedir. Kız olsun erkek olsun konu yaşam felsefesinden kaynaklanan farklılıklar, görülen aile bakış açıları ve yanlış arkadaşlık ilişkileri duygusal sorunları yansıtmaktadır. Özellikle bu okul döneminde kendini açıkça göstermekte olup gördüğümüz ve görülen yanlışlıklar o kadar fazla ki ne yapsak acaba düşünceleriyle biz dahi sorun yaşayabiliyoruz. Duygusal sorunları aşmak kolay olmadığı gibi yaklaşımları da zordur. Sakin yaklaşırsınız bir türlü; sert yaklaşırsanız bir türlü, zaten yaklaşmaz olursak o daha da kötü. Peki, ne yapılmalı, yaklaşım nasıl olmalı, yaklaşımlarda nelere dikkat edilmeli. Öncelikle bu soruların cevabını araştırmalıyız. Çıkan sonuçları kendimizce kıyaslamalı yapabileceğimiz noktalarda yaklaşım sergilemeliyiz. Takındığımız noktalarda ise gerek aile içi gerek aile dışında güven duyduğumuz ya da sorun çözebileceğine inanacağımız kişileri desteklerini esirgememeliyiz. Malum çocuklarımız ailelerinden çok arkadaşını, sevdiği kişileri veya yakın gördüğü her kimse onu dinler ve sözlerini kayda değer bulur. Aile her zaman çözüm bulamayabilir fakat çözüm üretebilir. Bu yüzden ki ailelerden isteğimiz yaklaşımlarına dikkat etmeleri. Özellikle de karne zamanların da ve olur da erkek ya da kız arkadaşı varsa bu tür durumlarda yaklaşım karşı tarafı incitmeyecek şekilde olmalı.
Öğrencilerin sosyal olarak sorunları
Çevre etkileşimi denen olgudan da anlaşılacağı gibi sosyal çevre her yönden farklılık gösterir. Ailenin geldiği sosyal ortam farklı, çocuklarımızın gördüğü sosyal ortam farklı bunu bu şekilde kabullenmek gerek. Sosyal anlamda ve önemli bir nokta olarak kabul ettiğimiz bu kavramı yaşama yansıtmak çok zor ama bir o kadar da kolaydır. Aile çocuklarını kıyaslama şeklinde yansıtmamalı. Bir başkasını örnek göstermemeli. Biz de öğrencilik hayatında bize karışılmasını istemezdik. Özellikle de ergenlik döneminde yani ortaokul ve özellikle de lise yıllarında her şeyi bilmiş gibi davranıyor, her şeye anlam veremiyorduk. Oysa biz o kadar da mantıklı değilmişiz şimdi diyebiliyorum kendime. Bazı şeyleri fark edebilmek için yaşamak lazım. Yaşarken de otoriter değil, vurdumduymaz değil. Rehber olacak şekilde yaşamak ve yaşatmak lazım. Sosyal Öğrenme yaklaşımın da gerek kişi gerek çevre çocuklarımıza ve/veya öğrencilerimize kattığı çok şey vardır.
Öğrencilerin genel olarak sorunları
Okul ortamlarında en sık rastlanan problem davranışları şu şekilde sıralayabiliriz.
Okul ve sınıf kurallarına uymamak, Öğretmene saygısızlık, Derse karşı ilgisizlik, Öğretmenin ve arkadaşlarının derste dikkatini dağıtmak, Arkadaşlarına sözel ya da fiziksel olarak kötü davranmak, Derste izinsiz konuşmak ve yerini değiştirmek, Okul başarısızlığı, Ödev yapmama, Okul-ders devamsızlığı ve ilişkilerde yaşanan problemler, vb.
Öğretmenler genellikle problem davranışları bu şekilde sıralarken, bu davranışlara ilişkin açıklamaları da beraberinde eklerler. Bu tür davranışları gösteren çocuklar;
Disiplini bozmak istiyor olabilirler, Dikkat çekmek istiyor olabilirler, Ailevi problemleri olabilir, Daha fazla ilgiye ihtiyaç duyabilirler, Öğrenme güçlüğüne sahip olabilirler, Zayıf sosyal becerilere sahip olabilirler, Derste sıkılıyor olabilirler, Aşırı hareketli, dikkati dağınık olabilirler, Yukarıdakilerin hepsi de bir arada olabilir.
Öğretmenin bu problemleri nasıl açıkladığına bağlı olarak da bu davranışlara ve durumlara yönelik yaklaşımı da değişecektir. Eğer problemin öğrencinin kendisinden veya ailesinden kaynaklandığını düşünüyorsak (ki sıklıkla yukarıda da sıralandığı gibi öyle düşünürüz) şikâyet dışında, çok fazla yapacak bir şey bulamayız. Genellikle bu durumla baş etmekten (veya edememekten) dolayı da çaresizlik, tükenmişlik ve yorgunluk hissederiz. Hatta çözüm bulamadığımız, problem durumlarının yol açtığı kısır döngü içinde, çocuğu ve ailesini değiştirmeye çalışır veya değişmelerini umarız.
Ailenin bu problemleri nasıl açıkladığına bağlı olarak da bu davranışlara ve durumlara yönelik yaklaşımı da değişecektir. Eğer problemin öğrencinin kendisinden veya öğretmeninden kaynaklandığını düşünüyorsak ( ki öyle düşünüyoruz.) şikâyet dışında, çok fazla yapacak bir şey bulamayız. Hatta çözüm bulamadığımız, problem durumlarının yol açtığı kısır döngü içinde, öğretmenini değiştirmeye yelteniriz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.