- 686 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
nükleer hal/ler..
neden olacakları görmez insan
bir adım
-son
-Ra
-yı
ışığın objeye ve devamında
göze ulaşma sürecinde,
neden olacakları göstermez insana ki
gök/
-yüzüM devrilir ve altında kalır rüyalar/ım…
Dövmesine baktı önce ve derisi üzerine kazılan şeklin anlamını sorguladı uzun uzun kendince ki anlatıp durdu kendi dışından kendi içine…sesler vardı yankısında g-özlerinin ve ülkeler/şehir şehir/ kent kent..yaşanabilirliği değildi ilgisini çeken..kolları dağılıyordu nehirler gibi sağa ve sola ki parmaklarını birleştirip avuç içlerinin merkezine, heybesindeki planlarını gözden geçirdi.önce terk edecekti bu şehri, sonra ülkeyi ve bütün dünyayı en sonra ki bulutların mavisine asarak düşlerini, atom bombasının ilk atıldığı yerde yakacaktı.Berlin duvarına benzer/duvarları olanı…….
bir veda aralığında
uzak kalmak istemiyordu
kendine
tünel diyor/du.
yüreğinden/yüreğine
olan göbek bağını koparmanın planlarını yapıyor,ilk eşeyliden beridir araştırarak hücrelerini, kanındaki atar damarlarından çıkıp dudağına/ eğilip öpüyordu ki kaçmak istemiyordu hep/hiç konuşmamak veya susmak demiyordu buna..öyle somurtup/ somurtup aynadaki buğusuna yüzünün, işaret parmağına sarıyordu saçlarının telini..’’huysuz bir sokak kedisi gibi/balkon kenarındaki kuşta aklı hala..’’diye düşünüyor ve ekliyordu ‘’ahh bir kanatlarım olsa..’’ uçup gidecek ve bir daha dönmeyecekti/inandırdı kendisini buna ve uçabileceğine ki bir gece iki kanat mesafesi aralığında çekti veda dumanını ciğerlerine…
Derken soluğu hızlandı seviştikçe ve derken teninden tüyler/terler,kanat kanat..diye/ısırdı alt dudağını..işkence değildi bu/asla.. atom bombasının ilk atıldığı yere kadar o uçmak istedi ve yanmak canlı canlı/yakmak…
Oysa önemliydi evren ve kainat..daha mühim işler vardı onu bekleyen. Devrimci paradigmalar içinde özgürlük rüyaları. liberal katliam provaları..siyasal anarşizm ve kronik küresel hastalıklar ve kırık tırnaklarına b-akıp derin/ nefes aldı..efsunlu /mavi ve sim..belirsiz-im ki niyeti üç vakte kadardı/kıyamet…
Daha fazlası için bir şey yapmayacaktı/
ne bir plan ne de bir ümid
ihtiyacı da yoktu
hiç gitmediği yerlerden
kendine dönmeye…
(...)