- 820 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Afortizmasallarım
Bu coğrafyadaki en kabul görmüş, yaygın ve fiilen uygulanan ceza, ceza kanununda bulmanız mümkün olmayan itibarsızlaştırma cezasıdır.
Olan biteni satırlardan okuyup, sadrlara (kalplere) nazar etmemek büyük bir hatadır. Satır yanıltabilir, sadr ise asla yanıltmaz.
’Sevdiceğin’de görmeyi ummadığı bir şeye rast geldiğinde; ya da onda umduğunu bulamadığı bir anda, ondan uzaklaşan için doğrusu ’o’ onda hiç ’ol’mamış/olamamış demektir. Böylesi bir ’kendiniseverkendineöpergil’dir.
Bir kişinin karın bölgesine yağ pompalaması ve harcayamayacağından fazlasını biriktirmesi için binlerce insanın çalışmasının gerektiği dünya, daima kavga dünyası olacaktır.
Daha çok insan bu dünyanın nimetlerinden faydalanması için değil; yukarıdaki zerzevatın keyfi için istihdam amaçlı çoğalma teşviki insanın kanına donduruyor.
Bu dünyadaki iktidar savaşlarının aslı, iki yaşlı erkek ren geyiğinin birbirlerini incitmeden boynuz tokuşturarak tüm sürüyü korkutup, sürüye hakimiyet için kavgasından ibarettir.
İtibar denen illet bir kavram var. İnsanlar itibarları için yaşıyorlar, özgürce ve insan olarak var olmalarından dolayı elde ettikleri haklarına göre değil...
Şu, her sözünde dünyanın pisliğinden, iğrençliğinden, çivisinin çıkmasından, artık dikiş tutmayacağından, bu insanların adam olmayacağından söz eden kanaat önderlerini bir psikolog incelemesine tabi tutmak gerektiği kanısındayım. O değil de kendilerini geçtik, onlara inanan insanlara da daimi nefret aşılamaktan maada bir iş ile meşgul değiller.
Topu topu sağlık ve esenlik ile yaşanacak zaman bilemediniz 30 senedir ve bazı imtiyazlı kudurganlar, ölümlerine kadar sürekli hariçlerindeki dünyaya yön verme ve tanzim derdi ile dertlenmişlik adı altında sadist zevklerini tatmin derdindedirler.
Metropolde donanımlı evlerde yaşayan niceler, mezrada Ayşe kadının tezek ile ısındığı evindeki huzuru bulamıyor, iyi mi?
Ağız tadını kaybeden birinin yediği de zehir, içtiği de...
Biri, ben şimdi bunu söylemezsem insanlar yollarını şaşırırlar, onlara yardımcı olmak için önderlik derdindeyim diyor veya bunu ima ediyor ise ya peygamberdir; ya da şarlatan...
Atmaca gözleri hedefinden ancak atmacayı hedefleyenler çevirebilir.
Bir topluluğun başında uzun süre kalanların kişisel tercihlerine topluluğu uydurmasından tabii bir şey olamaz.
Ağzını açıp ağabeyim, önderim, beyim, paşam ne diyecek diye bekleyenin ağzına bazen darı düşer bazen güvercin şeysi...
Onsuz olmayacağını düşünene birinin onsuz da bal gibi olacağını söylemesi gerekiyor.
Yaşamın kıyıları vardır ve kıyılarda kıyılanları...
Gizliliği haiz savcılık soruşturma evraklarında yer alan bilgi ve belgelerin, gazetelerde ortaya saçılması, sağlıklı bir devlet işleyişinde olmaması gereken bir durumdur. Toplumu baskı altına alma, sindirme, bezdirmeden başka bir amaç ile izah edilemeyecek bu durumun derhal engellenmesi, hukuku öncelemiş bir devletin temel vazifesidir.
Bin kişi savununca yanlışın doğru olduğu, bin kişinin yanlışını haykıran bir doğrucunun linç edildiği dünya köhnemiş bir dünyadır.
Kuru bakan, kupkuru; sert ve kurak, vicdanları kilit yemiş insanların dünyasında merhamet yaygaradan ibaret sadece...
Bir baltaya sap olamayacak niceler, saplara balta olup, doğradı insanlığı...
Dünün mazlumu, muktedir olduğu bugünün yarınında zalim olarak anılmaktan sakınmalı...
YORUMLAR
’Sevdiceğin’de görmeyi ummadığı bir şeye rast geldiğinde; ya da onda umduğunu bulamadığı bir anda, ondan uzaklaşan için doğrusu ’o’ onda hiç ’ol’mamış/olamamış demektir. Böylesi bir ’kendiniseverkendineöpergil’dir.
Bu beğendiğim paragraflardan sadece biri..
Kalemin daim olsun dostum.
Selamlar sevgiler.