Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
kökermine
kökermine
@kokermine

SIFIRIN ALTINDA

4 Temmuz 2013 Perşembe
Yorum

SIFIRIN ALTINDA

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

722

Okunma

SIFIRIN ALTINDA

SIFIRIN ALTINDA

“Çatıdan sarkan buzlar kılıç gibi kesti havayı.”
“Sıcak başladığında evlerin altından geçmek tehlikeli olacak.”
Bahçede karları temizlerken aklımdan geçmişti. Aşağı kattaki kiracımızın oğlu da bana yardım ediyordu. Eldivenlerimiz soğuğa bulanmış, ıslaklık ellerimizi daha çok üşütüyordu.
“Çıkaralım hemen.”
Dedim.
Çıkarttıktan birkaç dakika sonra parmaklarımın ucu buz kesti.
“Bırakalım biraz. Parmaklarım donmaya başladı.”
İkimiz de yorulmuş, çay içmeyi hak etmiştik. Kiracımız Aliye, bizi camdan izliyordu. İçeriye girdiğimiz de kapıda karşıladı.
“Çay kokuyor içerisi.”
“Taze çay!”
Cevabın içindeki yaprakların kokusu burnumun direğini sızlattı. Şu an ona ihtiyacım vardı. İhtiyaç duyduğumda, kokular beni bulurdu. Renkleri ise birbirine karışır, gözlerimi tırmalardı kimi zaman. Kötü bir şey değildi bu! Aksine hatırlardım.
Parmaklarımın acısından Aliye’nin getirdiği çayı tutamadım.
Odanın geniş pencereleri buğulanmış, görüş sıfırlanmıştı.
“Camı silelim sonra. Hiçbir yer görünmüyor.”
Dedim.
Aliye, biz çaylarımızı içmeye çalışırken, temiz bir bezle camın buğusunu aldı. Kar, küçük şekiller halinde camın üstüne yapışır yapışmaz hızla eriyerek yok oluyor, geriye su zerrecikleri kalıyordu. Başımı kaldırıp gökyüzüne baktığımda, renksizdi her şey. Bu görüntüyü ağaçlar bozuyordu. Görüntüye uyum sağlasalar da, üstlerinde duran beyaz tabaka onları soluklaştıramamıştı.
Kendimizi toparladık. Dışarıdaki yarım kalan iş bizi bekliyordu. Aliye’nin oğlu başındaki kulaklıklı şapkasıyla Eskimo’lara benziyordu. İri siyah gözleri çekik olsaydı, bir Eskimo diyebilirdim.
Yolu temizlemiştik. Çimlere başlamıştık ki, karın arasında boynunu bükmüş beyaz çiçekler gördüm.
“Kardelenler!”
Karın arasından zarif bir şekilde bana bakıyorlardı. Elimizde ki kürekleri bırakıp, önce seyrettik. Sonra fotoğraf makinemi getirmek için eve koştum. Kar tekrar başlamıştı. Hızını kesmek yerine arttırmıştı. Fotoğraf makinemin ıslanmamasına dikkat ederek fotoğrafladım kardelenleri. Hüzünlü halleri, gökyüzünün beyazlığıyla örtüştü. Küreklerimizle onlara zarar vermek istemedim. Zaten temizlediğimiz yolda tekrar beyaza bürünmeye başlamıştı. Mahallenin çocukları kapının önünde çığlıklar atarak oynuyorlardı. Çocuklar için bundan daha keyifli ne olabilirdi ki! Aliye’nin oğlu arkadaşlarıyla oynamaya dalmıştı. Kocaman bir kardan adam yapmışlardı. Havuç burnu, yağan kardan bembeyaz olmuştu. Eski atkımı onlara verdim.
“Üşümesin!”
Diye espri yaptım.
Yaramaz bir çocuğun kartopu atışına da hedef olmuştum.
“Ah, çocuklar! Kar onları daha da yaramaz yaptı.”,
Kusursuz hava, kusursuz yaramazlık…
Uzaktan kar arabasının sesi duyuldu. Homurtular çıkararak karları kenara püskürtüyordu. Kaç ay geçecekti böyle? Kardelenlerin üstü beyaz örtüyle kaplanıyordu. Bu kez evden fotoğraflamak için içeri girdim.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sıfırın altında Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sıfırın altında yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SIFIRIN ALTINDA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Fırat Avcı
Fırat Avcı, @firatavci
4.7.2013 13:11:18
Ne güzeldir o görüntü... Tebrikle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.