- 585 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Deneme / O Gelmişti
Esmerimsi güneş yanığı teni, yüzünde mahçup bir gülümsemesi ile gişenin tahtasına iki elini dayamış parmağındaki yüzüğü gösterircesine yada dikkati yüzüğe çekmek istercesine.
Nişanlandım………….
Babam dedi. Teyzemin kızı; malımız bölünmesin deyi. Üç ay içindede evleneceklerini ekleyi vermişti.
Genç kız dinliyordu. Bozuntuya vermemeğe çalışıyordu, ama böyle birden bire neye uğradığını anlamamıştı. Sanki beyninden bir kazan sıcak suyu aktarmışlardı. Tüm çabasını toplayarak gülümsemeye çalıştı. O haberi verdikten sonra hemen gitmişti. Yüzü tutmuyordu konuşmağa.Hem konuşcak ne kaldı ki?
Hala inanamıyordu olanlara. Genç kız işten ayrıldı. Gerçekle düş arası bir ruh hali içinde yola çıktı. Tüm anılar gözünde canlandı. Gözlerinde yağmur gibi akan yaşlara engel olamıyordu. Seyyar klübelerden birinin yanına zor attı kendisini. Kağıt Mendil almak için. Hıçkırıklar boğazına düğümlenmiş konuşamıyordu.
Seyyar klübeyi işleten genç adam:
-Bacım bir şey mi oldu deyip endişelenmişti.
Genç kız Mendilin parasını verir vermez kaçarcasına uzaklaşmıştı. Eve otobüsle gitmek yerine yürüdü, bu ona iyi gelmiş sakinleşmişti.
Arada bir iki hafta geçmiş, onun arkadaşlarını görmüştü.
Bizi neden ziyaret etmiyorsun diyorlardı. Tamam bir ara sizlere uğrarım demişti. Genç kız yıkılmadığını ispat etmek istercesine kendini hazırlamıştı.
O arkadaşlarıyla aynı büroyu paylaşıyordu. Her ne olursa olsun ona hissettirmeyecekti duygularını.Onun çalıştığı iş yerine giderken kalbi yeinden fırlayacakmış gibi olmuştu. Derin bir nefes aldı. Gitti herkes ordaydı. O da orada idi. İçeri girerken gülümsemeye çalıştı. Tüm dikkatini onun arkadaşlarına, yaptıkları sohbete vermeğe çalışıyordu.
Ismarladıkları çayı içti. Oturduğu sandalyede dizleri
titriyordu. Kimse farketmesin diye içinde dua ediyordu. Elinden gelen gayreti gösteriyor etkilenmedigini yıkılmadığını adeta ispat etmeğe çalışıyordu. Sanki bir imtihandaydı. Dakikalar yıllar gibi geliyordu.
Nihayet onlarında ögle tatilleri bitmişti. Görüşmek üzere deyip kendini sokağa atmıştı. Kendisini içi boş bir kovan gibi hissediyordu. Sanki ağır bir hastalıktan kalkmış gibiydi. Sonraki günlerde hiç görüşmediler. Genc kız yıllar sonra bir gün onu gördü.Tesadüf eseri, elinde bir çocuk. Merhaba demişti genç kız.
Senin mi çocugun? Evet demişti. Ve genç kıza seninle görüşmek istedigim önemli bir konu var diyerek; bir kafeteryada buluşmağa ikna etmişti.
Anlatıyordu. O teyzemin kızı ama sen istersen sana bir ev dayar döşerim. Her şey alırım. Evlenmeyi düşünmüyor musun? Genç kız inanamıyordu bu muydu sevdiği insan.
Yazıklar olsun!
İnanmaz gözlerle bakıyordu ona.
İnsan bu kadar alçalabilir miydi. Ne acı.
O hala bir cevap bekliyordu.
Sen beni hiç tanımamışsın deyip; onu oturduğu masada öylece bırakıp arkasına bakmadan gitmişti.
28.12.07 Bad Hersfeld
Saat: 22:18
Zeynep Şekerci