- 883 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Portreler/ Bahar...
Orospu…
Suratına çarpan tokatın sesiyle karıştı küfrün kesif kokusu birbirine.
Ardı arkasına yankılandı ahırdan bozma evin duvarlarında…
Orospu, orospu, orospu…
Bahar canının acısıyla tutmuştu yüzünün alev alev yanını ama, hangisinin canını daha çok yaktığını bilememişti.
Küfür mü tokat mı?
Tokat mı küfür mü?
On altısında taze fidandı bahar.
Adına zıt kısacık ömrünün içinde, hani hep öykünürdü bahsedilen kardelenlere yaşama tutunmak için ama nafile.
Kadınlığın alına sürülen bir lekeden farkının olmadığı coğrafyaların, çatlamış topraklarına can vermeye yetmemişti, her işin üstesinden gelmeye alışkın maharetli ellerinin gücü.
Ne toprağı yeşertmeye, ne on birinde bacaklarının arasından damla damla süzülen kadınlığını engellemeye, ne de boynuna doğumundan itibaren geçirilen yağlı urganın nefesini kesmesine.
Çocuk Bahar,
Kadın Bahar, tüm sevişmeleri sıyrılan şalvarla birlikte sadece acı veren bir şey olduğunu sanan, terli ellerle ağzının kapandığı, kulağında hırıltıdan bozma bir ses, üstünde sarhoş nefesiyle gidip gelen bir adam(!) sanan küçük Bahar…
Besmelesiz çalmışlar kör bıçağı boğazına tazenin…Besmelesiz, öylece adaklık koyun gibi.
Elleri varmış, öyle dedi komşuları, ağlamanın kuytularına gizlenmiş acıları.
Umutları varmış,
Kaçaktan gelen tütünle saklıda tellendirdiği sigarasında sıkılı efkarı…
Bahar demiştim ya adı,
Öfkeli bir kışın ardına rastlamış dünyaya attığı ilk çığlığı.
Çocukmuş
Evlatmış
Kadınmış hasılı
Bildiği tek hasmı alnının yazısı…
Aylin...
Mart’2013 Aydın...
Portreler/ Bahar...