Musa Dede
Musa Dede
Şimdi diyeceksin ki; a yunussuz bula bula beni mi buldun yazacak, e ne yapayım, benim hiç dedem olmadı ki, yani ben dedemi de ninemi de görmedim ki. Bir ben değil, kardeşlerimden hiç biri görmemiş. Ne yapalım biz de sana dede diyorduk işte.
Kaç tane çocuğun vardı bilmiyorum, epey vardı sanırım ama benim bildiklerim, köyde bize en yakın oturanlardı. Şimdi ben bunları yazıyorum ya Allah bilir kim ne düşünecek, hele biraz sonra yazacaklarımı okuyunca, keşke şu an yaşıyor olsan da hep birlikte izleseydik olan bitenleri.
Ben çocukken de pek haz etmezdin benden bilirim asiydim, kafasının dikine gider bu derdin yoldaşlık etmemi hiç mi hiç istemezdin. Ablamı çok severdin, o da seni severdi (varsın şimdi sevmesin) , galiba biraz da sigara yoldaşlığınız mı vardı neydi, sen sigara (tütün) içer miydin inan bilmiyorum.
Bir gün Yenidünyaların en güzellerini toplayıp koymuşsun azığına, seninle ablam gelecek sığır gütmeye sanıp, sonra beni karşında görünce kim bilir nasıl hayal kırıklığı yaşamıştın. Ah be dedem ben ne yapmıştım da beni hiç sevemedin bilmem ki.
Her neyse, benim seninle ilgili en çok aklımda kalansa burnunun üstünde yan yatmış bir konumda duran şişe dibi gibi kalın gözlüklerindi, ne zaman takmaya başladın, gözlük kaç yıllıktı bilmem, cam ve çerçevenin rengini hatırlayınca belki de senin yaşının çeyreği yaşta vardı.
Yörükmüşsünüz, çok sayıda malınız varmış, gezdiğiniz, gördüğünüz yaylaları anlatırdın, senin için gerçek yaşam kesitleri bize öykü gibi gelirdi. Hele bir öküzünden bahsederdin ki dünyayı boynuzları üzerinde taşıdığı rivayet edilen “sarı öküz” gelirdi gözlerimin önüne. Sen yoldan geçerken, köpekleri senin üstüne salardık ama onlar sana hiçbir şey yapmaz daha da sevecen davranıp elini ayağını öperlerdi neredeyse.
Görmüş geçirmiş bir adamdın belli ki, hem varlığı hem yokluğu edebinle ve adabınca yaşamış bir büyüğümüzdün. Okuma yazman da yoktu, nasıl olacaktı ki, Cumhuriyetten daha yaşlıydın be dedem, Arap harflerini öğrenmiş miydin bilmiyorum ama namazını hiç kaçırmazdın.
Duydum ki ömrünün son yılları biraz sıkıntılı geçmiş, kimin geçmiyor ki dedem, her neyse ben haddimi aşmadan burada bitireyim cümlelerimi değil mi? Burada bitti diye sevinme hemen, daha o kadar çok anı var ki sana ait yazacağım.
Şimdilik hoşça kal dedem. Mekanın Cennet Ruhun şad olsun.
01.07.2013
Hatice Ak