- 813 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TAÇLANDIRDIĞIMIZ PRENS-PRENSESLERİMİZ.
Geleceğimizin garantisi çocuklarımız.Yetişecek tüm nesiller anne ve babanın eseri.Aşırı izin verici tutuma kadar geniş bir yelpazeyi içeren,evimizde yetiştirdiğimiz Prens ve prensesler.Toplumun kültürel değerleri genellikle,Türk ailesinde çocuktan uysallık, söz dinleme, usluluk gibi özellikler beklenirken bu beklentiler bizim kuşak dediğimiz orta kuşakta saklı kaldı.Şimdi çocuklar,çocukluklarını yaşayamadan, ebeveynler çocuğun ne olduğunu bilemeden,her isteklerine EVET demekle, ergenlik çağında başlayıp bir yaşam boyu devam edebilecek doyumsuzluğa temel attıklarının farkındalar mı acaba?Emek vermeden ve hak etmeden her istediğini elde eden bir nesil oluştu. Her istediği karşılanan bu nesil ne yazık ki mutlu değiller.Bizler hep çocuktuk,çocukluğumuzda.Hiç arkadaş olamadık anne ve babalarımızla . Bir evin en önemli kısmı temeli olduğu gibi,bir çocuğun gelişiminde en önemli dönem ilk yıllarıdır,okul çağına kadar.Oysaki gelişen toplumda,çalışan anne ve babanın çocukları maalesef ya bir bakıcıya anneanne -babaanne veya kreşlerde noktalanmakta.Dolayısıyla çocukların bilinçli olmadığı o ilk yıllar aslında bilinçaltının şekillendiği en önemli yılları.En önemli ihtiyacı da sürekli ve tutarlı bir sevgi.En yıpratıcı şeyse,"anne figürü"nün sıkça değişmesidir.Burada rol, babadan ziyade anneye düşmekle beraber,babada bir rol modeldir ailenin reisi olarak.Dolayısıyla, çalışma hayatının getirdiği zaman hırsızlığında , istemeyerek de olsa sevginin kısıtlı verildiği o en değerli anlarda ,bunu tolere edebilmek amacıyla ,her isteği anında yapılarak,geleceğe hazırladığımız gözümüzün bebeklerine ;farketmeden iyilik değil kötülük ettiğimizin farkına varıyoruz daha sonraları.Hiç hakkımız olmadan bu sefer ergenlik çağına gelen prens ve prenseslerimizden,beklentilerimizi zorla alma amacıyla ,gereksiz streslerle,iyice yanlış davranışlara adım atıyoruz.Bu yüzdendir ki;en değerli varlıklarımız olan çocuklarımıza,kabullenme, koruma, kollama ve sevecenlik gibi bütün olumlu duyguları vermenin yanında,onlara çocuk olduklarını farkettirmeninde gerekli olduğu düşüncesindeyim.Engin kalem ,büyük şair Cahit Sıtkı TARANCI nın çok anlamlı dizeleriyle yaşatalım prens ve prenseslerimizi.
"Affan Dede’ye para saydım
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!"....EDA(Aşiyan052)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.