- 850 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
CAN KIRIĞI
Kimse hiç bir şeyin farkında değilken içimin çekilmesi ne garip bir histi öyle ! Hissediyordum her geçen gün bir şeyler gidiyordu benden , eksiliyordum, yitiyordum. Bir şeyler gidiyordu evet ama aynı zaman da adını koyamadığım, tarif edemediğim hisler de bana çoğalarak geri geliyordu. Hayır hayır, umut olmuyordu bana hiçbir şey !
Yittiğimi hissediyordum ama her şeye rağmen söz vermiştim kendime ;
’’ Eskisinden daha çok gülecektim ’’
Rabbim bilir ya her şeyi, öyle de oldu.
Ama gülüşlerimde bir iç çekiş, bir kahroluş, bir matem vardı. Bunu sadece ben görebiliyordum. Etrafımdaki, yakınımdaki kimse anlamamalıydı ayakta durmakta güçlük çektiğimi.
Zordu, çok zordu. Artık her şey daha da zordu benim için..
Tek bildiğim vardı, her şeye rağmen kalkmalıydım.. Babam gibi kokanım, yıkmıştı tüm yeniden varoluşumu. Ben yıkılmazdım bunu zaten biliyordum, kalkardım yeniden..
Onca yıkıntının altından nasıl kalktıysam zamanında, yeniden doğardım küllerimden.
Ama,
Böyle olmak zorun da mıydı sahiden? Ben güçlü olmak zorunda mıydım ? Mutlu olamaz mıydım hiçbir zaman?
Onurumu kırmadan düşünemez miydin bir defa daha, değer miydi onurumu kırmana..
Hani giderken bana son bakışında elini uzatıp ’’ Kendine iyi bak ’’ deyişin var ya,
Bir o an, bir de bana ilk geldiğin gün elini uzatıp ’’ Merhaba ’’ deyişin kaldı hatrımda..
Bir de onurumu kırışın.
Giderken, ben hep senin iyiliğini düşündüm, sana hiç kıyamadım demiştin..
Tuhaf !
Beni bu kadar düşünürken, nasıl söyledin geçmişinden kalan o yalanları..
Sahi, sen hiç düşünmüş müydün gerçekten beni..
Seher BARUT