- 1844 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UNUTMAYALIM...
Biz ahlak sayesinde iyinin iyi olduğunu anlar, benimser, kötüyü kötü olduğu için reddederiz. Ahlak sayesinde, toplumsal kurum ve kuruluşlar üzerinde kontrol kurar, bekçisiz, muhafızsız insanları dizginleriz. Ahlak sayesinde insan, insan kalarak yüceltilir ve hayvanlar seviyesine düşmez.
Hem gerçekçi, hem pratik ve hem de âlemşümul bir ahlaka sahip olan insanlar, ahlaklı olmalarının yanında ümitli de olurlar. Ahlaklarının tamamlanacağına, ahlaksız bir ümidin boş, ümitsiz bir ahlak duygusunun noksan olduğunu bilirler.
Sadece milletler mi ümitli olurlar diyeceksiniz? Değil tabii. Cemiyetler de ahlaksız ve ümitsiz yaşayamazlar. Fertlerin ümitsizliğinden cemiyetin ümitsizliği daha kötüdür, korkunçtur ve hem fertlerin, hem de devlet ve milletlerin başına tedavisi mümkün olmayan dertler açar.
Maddi kuvvetlerin gerçekleştiremediği nice işlerde ruhi kuvvetler başarılı olur. Ruhi kuvvetlerin en tesirlisi olan ümit, hiçbir yerde ve şartta paslanmazlığı ve altın gibi, elmas gibi olma niteliği ile insan ve insan toplulukları sürekli taze tutar. Nice hastalar vardır ki, onlar için ümit ilaçtan daha çok faydalı olur.
“Dış gözleri ile baksa da iç gözleri ile gören” aydınlara düşen görev; her zaman ahlaklı ve ümitli olmak ve etrafındaki insanlara, topluluklara sürekli ahlaklı ve umutlu olmanın önemini anlatmaktır.
Unutmayalım ki, “Hayvanlar hayvanlıklarıyla, melekler meleklikleriyle kurtuldular.” Biz, ikisinin arasında yalpalayıp durmak istemiyorsak, insanlığımızı koruyarak ve insanlığımıza yaraşır bir tarzda yaşamak niyetindeysek, mutlaka ama mutlaka ahlaka ve umuda en büyük ilgiyi göstermeli, bu iki çok önemli değeri başımızın tacı bilmeliyiz.
Fikri HAKLI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.