- 924 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KUŞLAR DA UÇAR
’’Bugün tatlı dilinle denizde yüzen yılanı kıyıya getirdin ya diyeceğim yoktur aslında sana. Ama...
Pembeyi göğün mavisinde arayan serçenin martıya meydan okuyan tavrı da neydi öyle? Ya o denizin girdabına sataşan ahtapotun birkaç kolunun, denizde boğulmaktan çırpınan bir insanı andıran hali? Neler oluyordu Allah aşkına söylesene iki gözüm bugün oralarda?
Beydağları’ndan öfkeler yükseliyordu sen sırtını güneşe verdiğin saatlerde. Beydağları tepesini arıyordu, bir kavganın öteki yüzünde!
Sinsi gülümsemelerinle evrene mektup yazıyordun güya. Tam o sıralarda arkadaşlarınla göz göze geliyordun. ’’Tabii ya kuşlar da uçar’’ diyerek patlatıyordun kahkahayı arkadaşlarının sinirlerine! Arkadaşlarının dilinde aynı anda aynı isim, ’’Seraaappp’’
Bekliyordun... Akşamüstünden bir esinti gelecekti. Farkındaydın, biliyordun; sadece değip geçecekti. Akşam geldi ve bildiğin gibi esinti bir ten üstünden öylece esip geçti.
Dur durak bilmeyen renk renk şarkıların, siyah-beyaz olanlarında sen bir gece bir rıhtımda bir adamla aşk oluyordun... Düş bile olsa, düşünsene, erkeğin adamıyla aşk...
Kumların arasına sakladığın mektubunu okurken uğurluyordu sizi sahil bir şarkı eşliğinde:
’’Hayatının kitabı "Mutluluk"sa
Sardunyaları mırıldanıyorsan
Deniz görmeden yaşayamıyorsan
Sen eşittir ben demektir’’
Serap ERSOY / Ruhum Güneşten
26-Haziran-2013