- 911 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Karşılıksız Sevgi Olur Mu?
Karşılıksız Sevgi Olur Mu?
Bu karşılığı; "Ben, seni sevince sen de karşılık olarak beni sev!" manasında almayalım. Anlatacağım karşılık, sevginin verilmesindeki beklentidir! Zaten meşru olmayan sevgi ters teper! Meşruiyet ise liyakata bakar! Liyakat da tercihe bakar! Tercih de kişiye bakar. Kişi de "Ben" e bakar. Ben de "O"na bakar. O halde sevginin asıl kaynağı "O"...
Kimse karşılıksız sevmez!
Sevgiyi tanımlamadan onun hakkında konuşmak eksik olur!
Güncel Türkçe Sözlük
Sevgi: isim; İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.
Sevginin kaynağına doğru bir seyir yapalım.
Tanımdan da anlaşılacağı gibi sevgi bir duygudur! Yani kişinin kendinden çıkar! "Karşılıksız sevgi" söylemi öyle göründüğü kadar masum değildir!
Karşılıksız sevgi olur mu? Olur ise bu sevgi olur mu? Yoksa "Sevgi" zaten ihsanın karşılığı mı?
En karşılıksız sevgi Tanrı’nın insana olan sevgisi olarak bilinir! Peki bu sevgi karşılıksız mı? Karşılıksız ise ibadet ve tapınma neyin nesi... Şöyle anlayalım "Sevgi" almak için ihsan etmek... Sevgi burada alınan bir ürün, karşılık; ihsanın karşılığı...
Ben insanlar arası sevgiyi irdeleyeceğim.
"Yaratılanı severim yaratandan ötürü!" buyrun size karşılık! Yaratanı niye seversin? Aşağıda çiftçinin tohuma hayat fırsatı sunması misaline benzer. Bize hayat sunduğu için severiz yaratanı!
"İnsan ihsana meyleder, yani insana ihsan edilince sevgi açığa çıkar. Birine menfaat sağlarsanız sizi sever muhtemelen! Bunu şöyle açalım; bir tarlaya tohumları eken çiftçi tohumlara hayat bulma fırsatı bahşeder, tohumlar ise buna bire on vererek sevgi gösterisinde teşekkür gösterisinde bulunur! Çiftçinin yaptığı sevgi almak yani ürün almak karşılık almak için ihsan etmektir. Tohuma ihsan eder, tohum da karşılık verir ve sevgisinden bire on verir! Burada çiftçi her tohumdan aynı karşılığı göremeyebilir, hepsine eşit ihsan eder, karşılık verenler de ona yeter! Menfaat elde eden sevgi gösterir ama menfaat veren ne alır! Sevgi alır! Anlayın artık sevgi karşılıktır zaten. Karşılık olanın karşılığı da aynıdır. Katlanarak çoğalır! Sevgi göstermeyen sevgi alamaz! "Merhamet etmeyene merhamet edilmez!"
"Karşılıksız sevgi" sözü masum değildir, yerinde bir söylem de değildir! Sevgi zaten ihsana karşı doğan bir duyudur. Eğer karşılıksız bir sevgi iddiası var ise bunun karşılığı da saklıdır! Yani kişi beklediği karşılığı yani sevgiyi ihsan ederek alır! Daha açalım; biri diyor "Seni karşılıksız seviyorum" Hay hay o halde ben de seni karşılıksız seviyorum! Değişen ne? İki içi boş söylem... Bu paranın sesini verene malın sesini dinletmek gibidir! Çünkü sevgi zaten bir karşılık! Peki nasıl sevgiyi hayatımızda kullanacağız? Gayet basit; evrende bize uygun olan bize faydalı olan her ne keşfetmişsek onun sevgisini tahrik edeceğiz. Yani ona yöneleceğiz! Bu yönelişin, tercihin de karşılığı olacak elbet. Bu karşılık da sevgi olarak soyut ifade edilir! Bir çocuğa dondurma, şeker verirseniz onun sevgisini alırsınız! Bir delikanlıya araba hediye ederseniz onun sevgisini alırsınız, bir yetişkine iltifat ederseniz onun sevgisini alırsınız yani insanların sevgisini almak için onlara ihsan etmelisiniz! Bu klasik bir durum.
Fakirlere yardım eden, mazlumu koruyanın; fakir ve mazlumun sevgisini talep etmediğindeki karşılığı nedir? Gayet basit Allah rızası. Allah rısasını ummak karşılık değil mi? Elbet karşılık. Sevap kazanmayı hedeflemek için sevgi gösterisi karşılıksız mı? Değil...
Bu sevgi alt boyutta, sefil (esfel) Dünya boyutunda karşılıklı bir yardımlaşma olarak görünür! Yukarı boyutlarda nasıldır?
Yukarıdaki boyutlarda bu sevgi talebi görünmek ve görmek isteğinin tezahürü olur! Yani boyut yükseldikçe sekeneler azalır. Boyuttaki sakinler azalır. Bu da yoldaşlığın önemini açığa çıkarır! Yalnız giden yolcu, yoldaş arar. Bulduğunda da onu sever onun sevgisini arzular bu dahi birbirlerine yakınlık duymaları ve yalnızlığı paylaşmalarıyla karşılık bulur. Oradaki karşılık da budur! Yani paylaşım yalnızlığın izalesi...
Bütün bu sevgi teorilerini alt üst eden bir sevgi türü vardır ki o da annenin yavrusuna olan sevgisidir! Bu sevgi annenin canını yavrusuna tereddüt etmeden verebileceği durumları da izah eder! Anne yavrusunu bizzat kendi bilir! Çünkü kendinden çıkmadır. İçinden çıkandır! O halde yavru da kendisidir. Yavrusunu seven anne de aslında kendini sever! Yavrusu için canını verdiğinde ise diğer kendini kurtarmış sayar kendini. Yani sevgisi karşılıksız değildir.
"Karşılıksız sevenler hiç mesut olmaz derler!" doğru derler. Meşru olan sevgide mutlaka karşılık vardır! Meşru olmayan korsan sevgi aksul amel yapar. Yani ters teper! Sevgi liyakate uygun gönderilir ve alınırsa karşılıklı paylaşımla o kadar artar ki evreni de etkiler!
Sevgide meşruiyet nasıl sağlanır!
Evrendeki her şeyi sevmeye hakkımız var elbet! Bu sevgimizi göstermeye de hakkımız var! Beklediğimiz karşılığı belirlemeye hakkımız yok! Bu nedir? Yani karşılığı belirleme nedir? Karşılığı belirleme şudur; birini seversiniz, karşılığı muhtemelen onun da sizi sevmesi. Bunu görmek ve fiilen yaşamak istersiniz ve bu istek fiiliyata dökülür ise işte meşruiyet bu noktada kalmaz! Sevilen özgür olmalı. Dilerse karşılık verir dilemez ise vermez! Sevmek insana istediği karşılığı alma hakkını vermez! Bu nedenle sevgili cinayetleri olur! Seviyorum der karşılık bekler gelmeyince de sevgilisini kıskanıp öldürür! Hani karşılıksız seviyordun? Ne oldu karşılık gelmeyince durum değişti. Demek meşru değilmiş sevgisi. Meşruiyetin başka şekilleri de var hepsini anlatmayım.
"Her insan öldürür gene de sevdigini
Bu böyle bilinsin herkes tarafindan,
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!" Oskar Wilde
Son tahlilde; meşru olarak sevgi gösterisi her durumda güzeldir. Belirlenmiş bir karşılığı ummak ise meşruiyete gölge düşürür! Meşru olmayan sevgi de aksi duruma yol açar. Kısaca özeti budur! Sevelim, sevilelim; müdahale etmeyelim. "Karşılıksız seviyorum!" ayaklarını da bırakalım...
Saygılarımla.
Ahmet Bektaş