Poşet ve Gazete

• 26 Haziran 2013 Çarşamba 10:08:29

Biz amatör yazanlar her zaman için kaygı taşırız yazılarımıza dair. Aman şöyle olmasın, yanlış anlaşılmalara mahal vermesin yazım, şimdi şunu şuraya mı buraya mı yazsam...

Ancak tırnak içinde profesyonel anlamda yazan kimselerin pek çoğunda böylesi kaygıları görmek imkansız. Yazıdan para kazanan, yazdıkları ile biz amatör yazanların ulaştıkları kitleden çok daha fazlasına ulaşan bu kimseleri azıcık edep ve terbiyeye davet etmek te benim gibi amatör bir yazana kalıyor hal böyle olunca da.

Efendim mutlaka tanırsınız ülkemizin yetiştirdiği spor duayeni, kültür ve sanat eleştirmeni, gurme ve en önemlisi de büyük gazeteci rasim ozan kütahyalıyı. Kendisi sabah gazetesinde yazmaya başlamış. Son bombası da gezi parkı protestolarına ilişkin. Ne diyor rasim ozan yazısında, biraz özetleyeyim:

Alçak, köpek, şerefsiz, popo yalayıcısı. Duyamadım? Bunlar ne mi? İşte bunlar rasim ozanın sabah gazetesindeki yazısının özeti. Dahası da var. Bu şerefli gazeteci, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne de dil uzatabilmenin yolu olarak kullanıyor gezi protestolarını. Ulusalcı düşünceye sahip olanların, emperyalistlerin popolarını yalamak için kuyruğa girdiklerini söylüyor. Alçaklıkmış hükümetin icraatlarını eleştirmek bir de.

İnanın, midem bulandı bütün bunları okurken. Ellerine kalemi klavyeyi geçirince ağızlarını bozmaya alışmış böylesi insanların gazetecilik yaptığı bir ülkede yaşıyor olmak gerçekten utanç verici. Bir vatandaşımız geçtiğimiz günlerde çok tartışılan sözler sarfetmişti. hani şu g.t kılı meselesi. O vatandaşımızı cehalet ile kalkanlamak, yaptığını cehaletine vermek olası. Kaldı ki hiçbir cehalet yoktur ki, bir insanın insani değerlerini yok saymasını sağlasın. Fakat hadi, biz bu davranışı cehalet ile açıklayalım gitsin. Ya kendisine gazeteci diyenlerin her gün köşelerinde yaptıkları rezaletleri neyle açıklayacağız?

Hakaret, ahlaksızca ithamlar, mesnetsiz isnatlar, karşılığı bulunmayan çekler gibi dolaşıp duruyor aramızda. Tüm bunların yayıcısı da, basın yayın organları ne yazıkki. Biz amatör yazanlar kendimize çeki düzen verebilmek adına gayret gösterirken, kesinlikle örnek almamalıyız bu türden yaklaşımları.

Gezi parkı protestolarını sulandırabilmek, orada yapılanları gölgelemek, polis şiddetini mazur göstermek, halkın düşüncelerini yok sayan anlayışı perdelemek adına her şeyi yapan gazetecileri Cizre’ye davet ediyorum. Çünkü Cizre’de pkk kendi polis teşkilatını kurmuş durumda. Kendi asayiş birimlerini oluşturup kimlik kontrolü yapıyor şu anda orada. Ellerinde Türk bayrağı ve Atatürk posterleri bulunan halkına biber gazını bonkörce kullanan polisler ile ağzı bozuk gazeteciler Cizre’de yaşanan bu duruma ne diyecek ve ne yapacaklar acaba? Yine cambaza bak oyunu oynanıyor sanırım. Biz cambaza bakarken, cüzdanlarımızla birlikte sahip olduğumuz her şey de elimizden alınıyor. Ve tüm bu olan biten öylesine mide bulandırıcı ki, kimse gazete okurken yanında poşet te taşımadan edemiyor...