- 674 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MAZİMDE KALANLAR
Bir son bahar mevsiminde ruhumun sıkıldığı bir andı kendimden kaçmak buralardan kaybolmak
İsteği bende artık çözülmez bir hal almıştı.
Ne yapıp ne etsem kendimi mutlu edemiyordum.Çareyi kendime tatil yapmakta buldum.
Ama bu nasıl olacaktı kurulu bir düzen,rayına oturmuş bir aile yaşantım varken öyle ansızın
Bu fikirde neyin nesidir.çözmeye çalışıyorum!
Hele hele benim gibi birinin böyle kaçarcasına ortadan kaybolmasını kendime yakıştırmadım
Ama bu düşünceyi de içimden kolay atamıyorum.
Bir gün kararımı vermiştim artık bunun ötesi delilikti oda bana göre değil üç beş günden bir şey çıkmaz diyerek evden ayrılmayı kafaya koydum.
Tasarımı yapmış beraberimde alacaklarımı taşınır bir çantaya koyarak akşamdan hazırladım
Ve günü uykusuz geçirdim sayılır.sabahı zor ettim.
Hala böylesine vedasız ayrılmanın şokunu atlatmaya çalışıyorum,bu hale gelmiş birinin
Yapacağı iş değildi benim yaptığım ailemde otoriterliğim had safhada durup dururken bu niye
Bir yandan bunlar öbür yandan huzur söz konusu ama artık ermişti bir kere aklım.
Çok sevdiğim bu aile düzenimi kısa süreliğine de olsa terk edip gideceğim içimdeki sese
Kulak vermeliydim.An gelip çatmıştı sabahın alaca karanlığında hazırlığımı yaptım sokağa çıktığımda vakit sabahın saat (5,20)civarıydı motosikletle bu işi düşünüyordum her haliyle
Özgür olmayı düşündüğüm için nerede sabah orada akşam dercesine
Şehri sessiz sedasız terk ederken bir yanda özleyeceğimin farkındaydım yol benimdi artık
Şimdilik uğrayıp mola verdiğim yerlerde isim zikretmeyecem kararım buydu benim
Üç gün üç geceden sonra uğradığım bir sahil kasabasımı?desem köymüydü?bilmiyorum
Ufacık bir yerdi sanırım nahiyeydi bir bakkalın karşısında durdum ve orta yaşlı adama
---selam aleyküm buranın yabancısıyım burada konaklamak istiyorum kalacak yer var mı
---Vallahi otel motel yok ta bir iki pansiyon yeri vardır.isterseniz tavsiye edeyim
---Olur lütfen iyi olurdu dedim
Gittik konuştuk ve anlaştık yol yorgunluğuydu o gün dinlenmeyi tercih ettim
Bu arada cep telefonumu kapatmıştım kimseyle bağlantım yoktu.
Ertesi gün mıntıkayı tanıma sevdası amacıyla etrafı bir iyice dolaştım,hani görevli
Programcılar olur ya onlar gibiydim.Halkı sevecen ve insan ruhlular,yabancıya karşı çok
İyi davranmaları dikkatimi çekti burayı da çok sevdim.çok güzel bir doğası var
Yerleşim yeri olarak sahiliyle, ağaçlı alanlarıyla,tabiatıyla muhteşem insan burada kendine
Huzur bulabilir.Yanılmıyorsam dört üncü gün ağaçlı olan bölgeyi gezmek istedim
Harukulade mevsim sonu olmasına rağmen esen rüzgar büyülüyordu orayı da aştım önüme
Sazlık gibi küçük bir alan vardı ki etrafından dolanarak orayı da geçtim artık önümü açık
Şekilde görebileceğim bir sahil var.ama kumluk değildi irili ufaklı çakıl taşları var
öyle aheste aheste yürürken mevsim sonu olmasıyla insanların yüzebilmesi bir garipti
olgun görünümlü bir bayan ve yanında iki yetişkin çocuk.
Erkek olanı (11)yaşları kız olanı(8)yaşları gibiydiler bir tavukla yavrularını andırıyordu
etrafında oynaşıp duruyorlar.Bense şöyle bir göz gezdirmekle görebildim olanları ve
Drek geçiş yaptığım esnada,çok fazla uzaklaşmamıştım ki bir çığlık sesi duydum.
Dönüp arkama baktığımda kadının dövündüğünü,kendi kendine çırpındığını gördüm.
Anladım ki yardıma ihtiyacından imdat dileniyor.
Henüz ne olduğunu bilmeden o tarafa doğru koşmaya başladım,beş altı metre kala erkek
Çocuğun suyun içinde yarı baygınlığını fark ettim,bu telaş içinde ancak üst giysilerimi
Çıkarabilmişim gerisiyle öylece atladım neyse ki kıyıdan çok uzakta değildi.
Aldım kıyıya çıkardım,başını kayaya çarpmış kan revan içindeydi.Oracıkta yapılacak ne
Varsa onu yapmaya çalıştık.ilkel yöntemlerle kanı durdurduk.45 dakika gibi bir zamandı
Sonra kadına ben
---Gidebilir miyim,yapabileceğim başka bir şey daha var mıdır?diye söyledim.KADIN
---Teşekkür ederim.Yok mok dese de sanki hayır bırakıp gitme der gibiydi
Bunu tavırlarından anladım.
---Siz buralıya benzemiyorsunuz dedi bana
---Evet değilim
---Bende sayılmam
---Nasıl yani sayılmam
---Biz gurbetçiyiz almanyadan tatile geldik kocamın memleketi anlayacağın nahiyesidir
Ara sıra gelir tatilimizi yaparız.
---Kocanız
---ALLAH bin belasını versin onsuz geldim
---Rica ederim anlatmasanız da olur.
---Yok yok buna ihtiyacım var. Benden yaşlı üstelik ikinci karısıyım bu çocuklar ondan benim ama hayatımın en büyük hatasıydı
---Siz kendinizden bahseder misiniz?nerelisiniz,burada ne işiniz var?Dedi kadın
--- Hanım efendi benim anlatacak bir şeyim yok,sadece dinlenme amaçlı yolum buraya düştü bir kaç gün kalıp gideceğim
--- Bilmiyorum nedendir kanım size ısındı,keşke hep görüşsek.DERKEN
Bende bir ürkeklik oluştu sanki türk filmleri aratmıyor hikayesine dönüştü
Oysa bundan çok uzaktım.kadının mutsuz olduğu her halinden bellidir.
Ama bu bana göre değil.Hani yardımım dokunmuş diye aşık olmam mı?gerekiyor tabi bu ara
Bir birimizin hakkında daha bilgiler edinsek te benim kaldığım yeri onun kaldığı yer vesaire
Bir kaç gündür bir yerlerde buluşma gibi fiillerimiz oldu
Ama tüm bunlar benim isteklerimin dışında hatta bir ara uyardım
---Hanım efendi bakın burasının kocanızın memleketidir ve örf adetlerine sadık olması
Muhtemelen dir küçük yer olması da bunu güçlendirir.iyisi mi herkes kendi yolunda desem
---Yok hayır ben bunu öyle görmüyorum kaderin bizi birleştirdiğine inanıyorum dediyse de
Ben olayı samimiyetimle öyle görmüyor kaçmak için fırsat kolluyordum
Hani kadının mutsuzluğundan kurtarıcı liman arıyor kendine bu aşikar ama bu ben olamam
Bir ara bana para sorun olmasın fazlası var bende derken sanki samimiydi
Her şeye rağmen o insan ben değilim.belki türk filmlerine benzeyecek bir konu olabilir ve
Sonucunda aşk diye bir hikaye çıkabilir ama benim insanlık felsefemde bu olmayacaktır.
İyilik yaptın diye bedel aranmaz üstelik benim öyle sorunum yoktu
Bunu böyle bağlayarak noktalarken geldiğim gibi gittim.
BİRAZ KURGU BİRAZ HAYAL ÖTESİ DÜŞÜNCE
Umarım bir şeyleri var etmişimdir saygılarımla
SALAHATTİN TOPUZ
24-06-2013