on/üç yaşimdan bir gün
Sabahın yedisi iş saatimdi benim. Uyandım, üstümü giyindim, saçım taradım. Tam çıkıyordum; telefon çaldı o saatte kimse beni aramazdı. Ev telefonum o saatte hiç çalmazdı evin telefonu. Genelde akşam yedi/sekizden sonra başlardı askerimle sohbetim. O anlatırdı an an yaşadıklarını ben dinlerdim ve imrenirdim abi bende asker olacağım derdim. “tabi ki olacaksın” derdi gülerdi.
Bu kez telefonun çalışında bir tuhaflık var. Biliyordum abimdi arayan ama elim varmıyordu telefona. Döndüm mecburen açtım. “efendim” diyip başladım karşının konuşmasına beklemeye.
-Mahmut! kardeşim
-buyur abicim, nasılsın, ne zaman geleceksin abi
-az kaldı çok az
-peki abi ihtiyacın var mı? eksiğin var mı? Abi
-evet abisi benim elbiseleri gönder ha birde varsa bir miktar para gönder abisi
-tamam abicim ne zaman göndereyim
… bu gün atsam parayı, yarında elbiseleri göndersem olur
- yok abisi hepsini bu gün gönder
- çünkü sekiz günüm kaldı ve yetişmeye bilir
- tamam abicim bu gün hepsini hal der akşama hepsini sana göndermiş olurum
- tamam abisi
… ha abisi birde kimseye söyleme tamam mı
- peki abicim nasıl istersen . abi ya kaç günün var senin
- sekiz günüm kaldı abisi, sekiz gün sonra sabah erken kapının önündeyim
- tamam abi seni sokakta karşılarım olur mu ?
- yok abisi sakın ha anama hanımıma daha çok var dedim onlara çaktırma tamam mı
- tamam abicim nasıl istersen
… kapandı telefon sesler kesildi içimde bir sevinç vardı. Önce hızlı adımlar postaneye yöneldim gişe birde bekledim adına bir miktar yatırdım. Geri eve dönüp elbiseleri aldım, onları alıp kargoya verdim. İsteklerini yerine getirmiştim abimin. İçim rahat işe koyuldum. Zaman hızlı o kadar hızlı akıyordu ki farkında değildim. Ezen okununca anladım okul saatinin geldiğini işi bıraktım. Tezgahı toplayım okul üniformamı giyip okula çıktım. Aklımda abimin gelme hissi ve o kadar mutluydum ki gözlerim gün boyu gülüyor. Ve hiç unutmadığım ilk göz ağrım sevdiğim vardı. Çocukluk aşkım. Sıranın en gerisinden bakardım saçlarına, doyuncaya kadar içime çekerdim kokusunu. Dalmışım öyle dalmışım ki zamanın aktığından haberim yok.Zil çaldı dedi öğretmen defterimi topladım. Çantamı taktım omuza.
Henüz okulun köşesindeydim. Kapının önünde öyle bir kalabalıktı ki göz gözü görmüyordu. Sanki bayram yeri. İğne atsan yere düşmez misali. İçimde sabahtan kalma bir sevinç, yavaş/yavaş karamsarlık sarıyordu yüreğimi. Elimde değildi gözlerim korkuyordu kapıya yaklaşmaya. Başımı önüme eğdim kapıdan içeri girdim. Çığlıklar yüzüme çarpıyordu merdivenlerden düşer adım çıktım üst kata yengem isyan ediyordu, duvarlarda göz yaşı vardı. Babamı gördüm iki üç adım ilerde yarı baygın yere çökmüş başını sıkıyordu patlatırcasına fazla geçmedi titrekti dizlerim ilerlemeye inat ediyordu. Odama yaklaşmaya çalışıyordum, annem oğul dedi. Gözlerim boşaldı yüreğim durdu duracaktı. Anladım ki abim vurulmuştu. Yıkılmamak için adımlıyordum odama ulaşmaya çalışıyordum. Her yer alev almıştı . Ağrı dağı ağabeyimi almıştı elimden
Yetimi kaldı oda ağlıyordu neden ağladığını bilmeden çığlıklardan feryatlardan korkuyordu oda ağlıyordu geçe çökmüştü ama zaman kenetlenmiş her yer karanlıktı ışıklar sönmüştü sanki. Yıkılıyordum adımlarım ilerlemiyor gözlerimi kapatamıyordum. İnanamıyordum daha sabah konuşmuştum. Ve hala inanmıyorum çünkü sekiz gün sonra gelecekti. Aklımda uğultular vardı. Her kes ağlıyordu.
Aradan yıllar geçti o hala gelmedi ve hala bekliyorum sekiz günün bitmesine ama onsuz zaman geçmiyor aradan yıllar geçse de unutulmuyor. Şimdi daha iyi anlıyorum ömre vurdu kader hançeri zaman bile ilaç olmuyor.
Belki bir gün bir yerlerden çıkıp gelir çünkü o akseden hala gelmedi tezkeresini almadı daha o benim askerim
“Seni hala gittiğin günkü gibi bekliyorum….”
YORUMLAR
paramparça oldum ya...ne söylenebilir,ne yapılabilir bilmiyorum...kafamda küçük bir parça akıl vardı onuda kaybettim galiba...yüreği titredi tarif edemiyorum hiç bir şeyi...allah sabırlar versin...çok kötü oldum...
ne 8 gün bekleyenler var bilir misin kardeşim...ne 8 günler...
onlar neyin özgürlüğünü istiyorlarsa artık...onlara dağa çıkıp askerimize kurşun sıkanlara rahat batıyor sadece...
ama bu düzende değişecek inşallah...yazık...