Mezar Günlükleri

• 22 Haziran 2013 Cumartesi 00:15:00

Şair şöyle söylüyordu:

Ben sevdiklerimi erken kaybettim
Ya ölüm ayırdı ya zulüm
Ben sevdiklerimi erken kaybettim
En başta da kendimi.

Yaşamış, yaşayan ve yaşayacak bütün şairler adına.

Mezarlık kokusunu bilmeyen ölümü anlayamaz, mezarlara dokunmayan ölümden korkar. Şair diyor ki " Haziranda ölmek zor" Ağustosunda, Ekiminde Kasımında bütün teşrinievvellerde de gördüklerini görmek istememek bi’ hayli zor.

Surların kenarında park işçilerinin çimleri sulamak için açtıkları hortumlarla 3-5 yaş aralığındaki çocuklar -bütün kıyafetlerini çıkartmış bir şekilde- deli gibi eğleniyorlardı. Ne bi’ utanma ne bi’ çekingenlik kahkahaları da bi’ o kadar boylarından büyük. İstanbul’un bir de bu yönü var. Anneleri de aynı suyla onların çamaşırlarını yıkıyor bir yandan. Özendim mi ? - Hayır. Peki yadırgadım mı - Daha çok hayır.

İstanbul’un en güzel yerleri mezarlıklar. Bir çok bahçeden daha bakımlı ve binbir çeşit insan var. Mezar taşlarında bazılarının hikayeleri de mevcut. En çok beğendiğimse bir şiir yazılmış ( tam hatırlayamadım) en son cümlesi de "mezar taşımı okuyan ruhuma yollasın bir Fatiha" -benim kadar meraklıysanız seve seve, gülümseye gülümseye okursunuz Fatihanızı.

Bir gün öleceğim ve mezar taşıma mesleğimi yazmayacağım çünkü "boş gezenin boş kalfası" pek hoş durmaz, adamın biri avukat biri istanbul üniversitesi rektörü diğeri de mali müşavirlik müfettişlerinden (gibi gibi) bilmem kim diye yazmış- öbür dünyada da rütbeye göreydi ya zaten her şey... Ben şayet Kıssadan hHsse paylaşıp, mezar taşımı okuyan 3 Kulhüvallah 1 Elham yollasın ruhuma yazacağım. Ben "biraz" açgözlüyüm.

ve mezarlıklarda açan ortancaların, güllerin kokusu daha bir başka, daha insanca...

neden böyle acılıyım
neden böyle ağrılı
neden niçin bu sokaklar böyle boş
niçin neden bu evler böyle dolu?
sokaklarla solur evler
sokaklarla atar nabzı
kentlerin
sokaksız kent
kentsiz ülke
kahkahanın yanıbaşı gözyaşı

işten çıktım
elim yüzüm üstümbaşım gazete
karanlıkta akan bir su
gibi vurdum kendimi caddelere
hava leylâk
ve tomurcuk kokusu
havada köryoluna
havada suçsuz günahsız
gitme korkusu

( Hasan Hüseyin Korkmazgil)

www.youtube.com/watch?v=DR7mtyH0NRY