- 760 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir kere İMAN yetmez!
innellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn - Bakara/62
ŞüphesizO iman edenler,o hadu olanlar (yahudiler),Nazaretliler (nasrani, hrıstiyanlar),Sabiiler.
bunlardan kim Allah’a ve ahıret gününe iman eder ve salih amel ederse
o halde onların eciri/carisi/kazancı/mükafatı Rableri katındadır,
onlara korku yoktur, hüzünlendirilmezler.
Burada bahsedilen özel bir kategori var, sadece iman etmekte kalmayıp daha ilerisine gidenler. Bunların mükafatı da Rabbin indinde özeldir:
"iman edenler / mü’minler" dendiği halde devamında "kim Allah’a ve ahıret gününe iman eder ve salih amel ederse" diye daha ileri bir adımdan bahsediliyor.
Bu ayetle paralel olarak:
"Hepsi bir değil, ehli kitap içinde Allahın ayetlerini gecelere kadar tilavet eden, secde eden bir kayyum ümmet vardır. Allaha ve ahiret gününe iman ederler, iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar. Hayırlara koşarlar, onlar Salihlerdendir." (Ali İmran/113>114)
Şimdi çıkan sonuç çok enteresan: İMAN ETMEK YETMİYOR. Daha ileri gitmek gerekiyor.
İleri gidenler için her daim bir fırka doğru olarak kalacak ve islama hizmet edecek ve iblis kandıramıyacağı bir fırka olacak.yani topluluk olacaktır.
Bakara-62deki gibi iman üstü iman edenlere "iki kere iman" edenler de denilecektir.
Konuyla ilgili ayetler harmanlandığında bir kere iman edenler araştırmadan, bilmeden, anne-baba / atalardan taklit ile iman edenlerdir. Anne-babası müslüman olduğu için, kendisi de müslüman olmuştur. Hindistanda doğanın budist olacağı gibi, müslüman anne-babadan doğanın iman etmesi aynı taklidi imandır.
Bir kere yapılan iman, gereği yapılmamış, araştırılmamış, varsayılarak kabul edilmiş bir imandır.
Ancak ikinci iman bambaşkadır, düşünmek, araştırmak, olgunlaştırmak, sağlama yapmak, gerçeği anlayarak bulmak, tahkiklemek, bilerek iman etmektir.
Yani "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu" (ayettir) farkı vardır bu iki tür iman arasında.
Bu iki kere imanın bir özelliği daha vardır ki, Şeytan bir kere iman edenleri bile yoldan çıkaracak iken, tek bir gruba birşey yapamamaktadır: iki kere iman edenlere!
Bunu şu ayetlerden net olarak anlıyoruz:
(İblis) dedi: Rab’im! azgınlığıma müsade ettiğinden dolayı, onlardan MUHLİS kulların dışında, elbette yeryüzünde onların zihinlerini bulandıracağım da elbette onları topluca nefislerine yendireceğim.(Allâh) dedi: İşte bana varan yol dosdoğrudur. O kullarım üzerinde bir gücün yoktur, nefsine yenilmişlerden sana uyanlar dışında. Elbette onlar için yedi kapılı Cehennem vaat olunmuştur. Her kapı onların bir kısmına taksim edilmiştir. (Hicr/39>44)
(Allâh) İblis’i, onlar hakkındaki zannını doğruladı. MÜMİNLERDEN BİR FIRKA dışında ona uydular. (Sebe/20)
Dikkat edersek Sebe/20 "insanlardan iman edenler hariç" demiyor, "Mü’minlerden bir fırka hariç hepsi Şeytana uydu" deniliyor. Yani mü’min olanlar bile ona uyacaktır, bir grup hariç. Yani iman etmek Şeytandan korunmaya yetmemektedir.
Hicr/39-44 arasında ise İblis, MUHLİSLER haricindeki TÜM insanlığı azdıracağını söylüyor ve Allâh da onun bu zannını onaylıyor.
Muhlisleri Beyyine/5 ayetinde daha iyi görebiliriz:
Ve ma ümiru illa liya’büdüllahe muhlisıyne lehüd din hunefae ve yükıymussalate ve yü’tüzzekate ve zalike diynülkayyimeh
Biz onlara, şundan başka birşey emretmedik: Hanif Dinin MUHLİSLERİ olarak Allaha kullar olmalarını, salatı ikame etmelerini (namaz kılmalarını ve destek vermelerini) ve zekatı vermelerini. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din.Zekat ve salat aynı geçen ayetlerde ki salat destek vermektir.Bu ayette ezilenlere destek verenden bahsetmektedir.Salat kelimesini namaz konusunu daha önceki yazılarımda yazdım.
Yani ayetlere toplu halde bakınca şu manzara ortaya çıkıyor: bir kere iman yetmiyor, bir kere iman edenleri Şeytan azdırıyor. Şeytan sadece bir fırkayı azdıramıyor, onlar da bir imanla yetinmeyen muhlisler, yani Dini Sadece Allaha Has/Halis Kılanlardır...
Yani kuran kavramlarını iyi kavramalıyız.Salat=sadece kılınan namaz değildir.Allah ve meleklere peygambere salat etti derken peygambere dua ile destek verdi,ey iman edenler,sizde destek verin deniyor.Peygamber gibi ezilenleri koruyun destekleyin deniyor.
Ve Allah c.c. Kasas 4.5. ve 6. ayetinde söylediği bir gün olacaktır...
Farklı iman demek, alınacak mükafatın da farklı olacağı demektir.
("Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu" ayeti bunu göstermektedir.)
Vakıa suresi asırlardan beri "öbür tarafta sizler 3 sınıfa ayrılacaksınız" diyor.
Bu 3 sınıf şöyle anlatılmaktadır:
1) Sol taraf: Cehennemlikler: hiç iman etmeyenler
2) Sağ taraf: Cennetlikler: bir kere iman edenler, bu Cennetin en üst tepesi olan Makamı Mahmud denilen, peygamberimizin umulur ki gidersin denilen yerdir. Burası Cebrailin makamı olan Sidretül Münteha (son durak) denen yer ile aynı hizadadır.
3) Sabıkunluklar: iki kere iman edenler: Ezilenlere destek verenler.Sidretül Müntehanın yukarısından başlar. Buradakilere : Sabıkunlar, Mukarrebun, Yakin/Yakınlaştırılanlar denmektedir.
Umarım bu fırkadan olanlardan oluruz...Selam ve sevgi ile...
HASAN BELEK 21/06/2013