MEKTUPLAR-21

• 21 Haziran 2013 Cuma 00:03:35

Selam .
Mutlu ol.
Umutlu ol.
Ve sadece.
Gülümse aşk..
Aşk, beni terk etme, giden hiç ben olmadım. Gittiğim hiç bana gelmedi ki. Aşk bana kızıp ta sakin gitme, korkutucu yanıyla sonsuzluk olan sensin. Ölümlüler hep korkar senden. Sonuyla ölümsüzlüğe kanatlanmak isteyen kim kaldı ki. Aşk benden küsme. Ölümlü olup, kendini tanrılaştıran ile, ölümsüz yanıyla sana gelen insanı bir görme. Gel aşk kaldığın bende misafirim ol, birazda biz bize konuşup kederlenelim. Aşk beni terk etme. Sende özüm yatıyor, geçmişte hayallerimde yaşayan sendin, seni yaşatan besleyen bendim. Şimdi varlığında da seven,isteyen ateşin sönmesin diye odun olmak isteyen benim. Yanmaya hazır canımla, hadi aşk yak beni, tutuştur dünden kalan soğumuş her yanını ısıt. Bak her gidenin gidişinde bir kalış, her kalışın da gönlünde bir gidiş yatar. Aşk gidersen bile,gidişinde kalış, kalırsan bile, kalışında hep o gidiş olacak. Aşk biraz sohbet edelim.. Hazır yüreğimi yakıp,sesimi sana vermişken ısınalım, bir mangal başı kısa bir sohbette… Bak gidecek,kalacak,gelecek hiç kimsem yok. Herkese verdiğim bir gözyaşından başka da verecek bir şeyim de yok. En anlamlı ağlayışlarım, sessiz sabahlarında gizlidir. Sadece keşfedilmeyecek her şeyin keşfedildiği bir zamandan konuşacam sana aşk. Ben seslenirken birine can diye, sen dinle beni aşk…
Belki çok sonra okuyacaksın, telaşı ve heyecanının bittiği bir saatte bu mektubumu. Heyecan ve telaşının başka bir adreste olduğu bir saattesin ve gideceksin, hadi fazla süslenmene gerek yok zaten güzelsin.
Gülümse yeter..
Ben yine en başından,en güzel yerimden sesleniyorum.
Selam.
Üstelik gidecek tüm adreslerimi yırtmışken. Bir sana diyorum.
İçimden,benliğimle ruhumun aktığı bu günün kutlu olsun can.
Aşk değil,sevgi değil,uğruna ölen kurbanlar adına.
Ruhumu kavrayan, bedenimi bir rüzgar gibi saran,hıçkırığımın duygusundan daha güzel bir duyguyla..
Selam sevdiğim.
Nerdesin ey benim güzel sevgili diye sesleneyeceğim bir gündeyim.
Yetimlerin masum duruşunun güzelliğinde kapında bekleyen,susuz,aç,avuç açıp şeker dileyen,çıplak yanlarımla. Varamadığım,alamadığım şekerimi kapında bekleyen bir mecnunum bir bayram günü misali. Açlığım ve rüzgârın savurduğu bir hazan sabahının en güzel namazında, dilimdeki duayla.
Tutup getirdiğim sana,yoluna verdiğim ama senin görmeyeceğin, çalgısı içten,sözleri yüreğimden.
Böyle sessiz ve sakinliğimi bozmayan, böyle yalnız ve sesini bana duyurtmayan, böyle güzel bir uykunun gördüğüm en güzel düşünden. Bölüp yürek kırgınlıklarımın hepsini, sessiz notalarda sana söylediğim şarkıdır aşk.
Aşka sürgün, sanağından yoksun, sözlerinden uzak biraz sağır, seni göremeyen bir kör ve denize damla damla akan yüreğimin her yanından.
Beni dinleyen aşk; sessizliğini hiç bozmayacaksın biliyorum ve kalmadan gideceksin.
Yaşam ikiye bölünür, bir yanım ölen,diğer yanım yaşayan. Kurban edilmiş tüm havyaların yükseldiğini gördüğümde gökyüzüne, ben hala yerde, bir yerden gelecek sesi duymak için beklemekteyim. Sesini beklemekteyim aşk. Ve diyorum ki; ölende, ölümüyle dirime ulaşana, bu aşktır…
Aşksın sevgili..