Kendine iyi bak, yüreğine de!
Her şey başlayıp. bitiyor bu dünya da...
Sevmediğimiz şeylerin de bir sonu oluyor, sevdiğimiz şeylerin de...
Olmasa iyi ya oluyor işte.
Seni alıp götüren bir şarkı, beklemediğim bir anda bitiveriyor sözgelimi.
Sevdiğin kimseler bir gün kayboluveriyor, kalabalıklar arasında...
Parmağına konan kelebek ucup gidiyor, hiç bitmeyecekmiş gibi kıvrılan ırmak,gidip bir denize dökülüyor sonunda...
Biraz önce geriye doğru baktığımda;
Senin için sevgi kaplı defterimin ilk sayfasını açtığım günün ardından tam yedi mevsim geçmiş.
Yedi mevsim olmuş, sana küçük şeylerden söz açıp durmuşum, sevincimi paylaşmışım gülmüşüm, acılarımla ağlayıp omzuna yaslanmışım.
Kimi saylarda resimler çizmişim sana; belki hatırlarsın,hani küçücük bir kalp çizmiştim. İstersen onu sen büyültebilirsın demiştim.
Kimi sayfalarda türküler söylemişim senin için, Sevda dolu türküler...
Kimi sayfalardada komik şeyler anlatmışım.
Kimi sayfaları okumayıp geçmişim neden se..
Nasıl geçtiğini anlamadan, sevgi kaplı defterimin sonuna gelivermişim.
Şimdi sana, o özel sevgi kaplı defterimin son sayfasını açıyorum. Birgün bir yerlerde karşılaşrmıyız bilemem.
Ama ben şimdi senin için açtığım bu defteri, yine senin için, kapatıp gidiyorum.
Sen de git istersen...Ben yokken iyi bak; ama kendine...
Yanı başında duran her şeye iyi bak...
Çiceğine iyi bak...
Ellerine. çocuğunun gözlerine, yakın bir dostunun yüzüne, gökyüzüne,
YÜREĞİNE .....
YORUMLAR
gercekten cok güzel bir şiir adeta gercekleri savurdunuz hayatımın ve düşüncelerimin dibine yüreginize ve kaleminize saglık hep böyle başarılı olmanız dilegiyle selamlar
ERTELENMİŞ SÖZLER
Ertelenmiş sözler var dilimde buruşmuş bir kâğıdın içinde duygularım.
Gecikilmiş bir yaşam yazılı köşeye atılan kâğıtta hiç bir şey için geç değil belki, belki;
Şimdi tam zamanı!
Bir de yürek sözden anlasa...Birde birbirimiz anlayabilsek
Her gün bir sonrasına ertelenir itiraflar bir kaçış ki, bu insanı kendinden eden sorular yumağında durulur düşünürüz. Neden ,Niçin? Bu neden ve Niçinlerin cevabı oysa o kadar net ki. Sen hep ödün ver birileri mutlu olsun .Biraz teraziyi dengelemeye kalk o zaman suçlamalar gelir ard arda. Oysa teraziyi ortaya koyan siz olmuşsunuz ama meselede teraziyi istemiş olmanızda.....
Döner beynimin içinde beynin içinde satır satır işlenir duygular bir gün sonraya ertelenir her gün.
Bir yaprağın yere düşüşü gibi olabilsem ağır ağır süzülsem her şeyin farkında olarak bir şelale gibi olsam coşkunca düşsem arzularımın yüreğine korkularımı erteleyebilsem bir anlığına her gün koskoca bir yaşam ertelenir oysa.
Sözcüklerin ucuna yüklüdür yaşam kendimin kendimle savaşı bu kendimle ertelenmiş sözcüklerimin savaşı korkularımızın esiri olmuşuz
Oysa ; dal rüzgarı affetse de kırılmıştır bir kere...
Ertelenmiş bir yaşam var sırtımızda ertelemiş sevdalar yaşarız ertelenmiş dostluklar ertelenmiş kendini buluşlar.
En çokta yüreğimizdeki parıltıları erteleriz.Oysa sevmek, daha kolay gözükür korkmaktan. Dürüstçe korkularımız ve sevinçlerimizi anlatmayı bir öğrenebilsek. Tüccar mantığında hep kazanmak yatar. Ama kazancın da adil olması helal olması ve başkalarının mağduriyeti yada yıkılışı üzerine pazarlık olmaması kaydıyla.
Sorun paylaşmayı bilmemekten geçiyor.
Dürüst olsak ertelemeden yüreğimizdekileri.Sözcükler aksa billur bir su gibi ertelemesek yaşamımızı.
Belki olacak ertelemesiz yaşayışlar bir umut ışığı yanar yürekte umudu erteleriz bu sefer...
Umudu erteleriz bir sonraki güne.
Ertelenmiş bir umudun sırtına yüklemişiz korkularımızı ertelenmiş sözcüklere saklamışız yüreğimizi ertelenmiş bir varoluş yaşarız...
Ertelenmeyen tek şey zaman, akıp gitmede su misali,
BU SATIRLARI OKURKEN KALEMİME GEM VURMADIM DÖKÜLÜVERDİ... SATIRLARA... HOŞGÖRÜNE
SEVGİYLE KAL