- 497 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ft-edb.10
sonunda oldu.senden ayrıldıktan güzelliğinden mahrum kaldıktan sonra aşkımı ititraf ettim ..cevabın evet yada hayır değil..cevap :boşluk yada hiçlik belki hayır hiçlikyten daha iyidir aşlıklar için böyle anlarda,ama boş küme karşısında yorumsuz kalırsınız..ilk bahaneler artık tyaşlandığım,kılo aldığım ve her zamnaki saçlarımın tellerindeki azalma ..avunmak için daha dikkatlice incelediğim yeni yüzler,ve kısa bir edebiyat sohbeti gerçekleştirdiğim cici bayan..insanın sevdiğini aşkını karısını/kocasını kaybetmesi ne kadar zordur kimbilir ..bu ancak yaşayarak anlaılabilir...Pitoresk bir yazarımız karısını aniden kaybeden adamı çok güzel anlatmış ve ben şimdi ablkamı ölümden kurtaran ak sakkallı dede yada beyaz noktalı nesne -rtuhani varlık-vasıtasıyla o adamın yerindetyim,giriş çok etkili,yazar gerçekten "pitoresk"ilk satırlar ve uyuyan karısını izleyen adam,kitaba girmek istediğim an ,işte taN BU AN..RÜYA nın uyuduğu an,sanırım eşini arayann insan aslında kendisini arıyordur,hayat arkadaşımız yıllar geçtikçe kendimiz olur,belki karşıt görüş de hayat arkadaşlarımızın önceden secildiği bizim yansımamız olan ınsanlardır,durum buysa neden hala aşık oluruz,evli de0olsak neden kalbimiz atmaya devam eeder ki?Karısını arayan yazdığı mektubu defalarca okuyan adam uzun bir yolculuğa çıkar,bedii ustanın mankenlerini tozlu yer altından çıkarır,benliğinde gizli kalan ayrıntıları birer birer gün ışığına çıkardığı gibi,sanırım okuyucunun kitabı yaşadığı bir eser..elbette benim gibi ak sakalıı dedesi olmayan normal okuyucularında okuyrken yaşadıkları nadir bir kitaap bu "kara kitap"ve ben artık rüyayı arayan adamım,bir başka deyişle ayşeyi arayan adam...Onu ilk bulduğumda bir aşk mektubu ve iki üç kıta aşk şiiri yazdım,gelinnlikle çekilmiş resimlerini inceledim,acaba ben on yıl önce doğmuş olsaydım çocuklaarım olmasa hersey farklı mı olurdu ?ona ulaşmak için karıştırdığım "altın rehber" sayfaları ve 118 bilinmeyen numaralar servisi ile yaptığım sık ve masraflı görüşmeler içine girdiğim son kitaptaki adamın arayışları ile aynı ,,sanırım artık büyüdüm,küçük ayşeyi olan ilk aşkıjm çocukluk aşkım ve yıllar sonra evlendıkten sonra benım giibi evli bir kadına olan aşkım ,, artık Tom olmaktan cıktım,ama TOm SAWYER olmak meğer ne hoş muş,parmaklıkları boyamak,Betty nın saçlarının hayalini kurmak ne temiz duygularmış,artık bu masum duyguların yerini başka ları aldı,kıskançlık,tutku,ihanet,bazen bir başka mucize aolsaydı ve cevap boş küme olmak yerine evet olsaydı ,neler olurdu ,eşlerimizi aldatmış olacaktık,ve uzun gergin boişanma süreci..artık 0onu görnmeyeceğim için mutlu olmalıyım sanırım,çoculkluğumla özdeşleştirdiğim Alaaeddinin dükkanı(Kör Ahmetin dükkanı)her çeşlit leblebi tozunu satan acılısın ı her aldığı mda "nasıl olsa adam kör deyip ücretin yarısını-belki çeyreğini - vermeyi aklımdan geçirdiğim ama sonra Allah baba beni çarpar korkusu...Kitaptaki dükkan ile çok orftak noktaları var,ama bu yetenek sayesinde dört duvar arasında büyüyen bern ebn azından boğaz havasını da aldım ,yazarın iddiasoını doğrulayan "pitoresk"olmak sanırım bu sayfalarda daha belirgin en etkileyenler:mazot lekelrinin üzerinde oluşan gökkuşağı,acaba aradığımız köşe yazısı var mı düşüncesiyle sandaldan eğilip aldığımız gazete parçealrı,evet bu sayfzlarda alalaalde okuyucu da boğaszda bir gezinti yapmış oldu)sıklıkla bahsedilen Rüyanın annesinin güzelliğği benım orjinal hayatımda evde yanlız kaldığım zamanlarda yatak odasındaki dolabın üzt gözüne güç bela ulaşıp ,evlenen bir çifitn siyah beyaz fotosu,yedinm yaşıunda bir çocuk yirmili yaşlarda evlenen kuzenin güzrelliğine hayran hayran bakıyor,,yanındaki adamın ise ne derece iri vede sarkık dudaklı olduğu hatta damatın bü orantısız yüzü nedeniyle tüm erkekelrxden soğuması,,, aynı durum geçen gecede olmuştu,,seksebnlerin ünlü dizisi. mavi ay "dedektiflik bürosu" ve şirketin asıl sahibi dişi ile yakışıklı ukela ve hayatı umursamayan çalışanı Bruce Willis yatakta,kıllı bir maynmun gibi oysa kadın pürüzsüz teni ile gözümde ayrı bir yerde ,,ve benım aklımdan gecerken arkada annem ve babam bakısıp gülüşüyor(7 yasında oğlumuz büyümüş de artık yatak sahnelerini dikkatle inceliyor)aile için övünç kaynağı,oysa ben ne yaptıklarından cok neden 2 insandan birinin kirli diğerinin ki genelde onlara kadın yada -dişi-deniyor tenmiz olduğu?aklım sorularla dolu ,"doğan çocugun kız mı erkek mı oldugunu nerden anlarlar ,anne?"cevap aynnı annem babama bakıp gülmeye başladı..
"biziöm sınıfta özlem ayşe adında bir kız var ben ona çelme taktım,saçoına da sakız yapıştırdsım ,anne"
cevap:evet annesi bana anlattı ve senden şikayetçi ,,,bir daha onu trahatsız etmeyeceksın..(ben onu rahatsız etmek ıstemedım ona olan ilgimi ifade etme şeklim buydu) ama öğretmenden tokat annemden fırça yedim..
7 yli yaşlarda ilk ayrıkı k acısı,okulun ilk günü kapıda -demir kapı-herkes neşe ile sınıfı9na koşarken ben kapıda beyaz arabayı bekledim,,beyaz murat 124 ..
27 dd 664
boyası o kladar parlak kli.. rüyamda ışıldıyordu..ama o araba hiç gelmedi ve siyah önlüğün altında koyu kırmızı pantolonla inmedi özlem ayşe...benım o kapıda beklerken yasadıklarım "kara kıtapta" karısını kaybenden ve her gün dönmesini bekleyen kocaman adamın duyguları ile aynı,defalarca aynı mektubu okuyan adam,kooooca adam ağlamay abşaldı şimdi "annemleri idare edersin"cümlesinden sonra damlalar çizgili beyaz kağıda aralıkjlarkla düştü işte o ağlayan adam benim bu 2. kaybedişim ...hoşçakal..
seni yaşadığın hayata uyugn bir kitaba göndereceğim dedi yaşlı adam.
Kardeşimi çatı katından aşağı sarkarken kurtardığı andaki gibiydi beyaz adam,evli bir kadına karşı duyduğu yasak aşkı yaşayan biri ve ilk yıllarında birçok gencin intihar etmesine sebep olan bir kitap,günlük hayatın monotonluğundan sıkılıp köy hayatında huzur arayan genç delikanlısın artık,nişanli bir kıza karşı hissettiğin duygular zamanla karşılık bulacak,tıpkı hayatında karşına çıkan ikinci baharındaki gibi...
Aslında haklıydı yaşlı adam eline ilk dokunduğum anı ve hissettiğim heyecanı siyah gözlerini anımsıyorum,kapı kolunda buluşunca ellerimiz beni dersten aldığın için özür diledin artık seni görmem imkansız esm er ellerini ve bileğindeki yanık izlerini anımsıyorum,tıpkı genç ;WERTHER gibi..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.