Yüz Değişik Yüzünde Yüzdüm Cançiçeğim
hayrettin taylan
-Yüzünüz düştü düşlerime. Artık yüzüyorsun gün yüzümle.Artık
sevi kıyılarıma vuruyor cemaliniz. Helalime yansıyor hilal kaşlarım.
-Yeşil gözlerinle başlıyor hayata bakış açımızın açısı.Aynı duruşun açılarını tümlüyoruz.Dört işlemin içinde başlıyor sevda barışımız.
-Artık sarılmalısın sarmaşıklar solmadan, fasulyeler turşu olmadan, bağlar bağıllarında kurumadan.
-Beni bütün güzellerin sayılarından çıkardılar sen çıktın.Bütün özlemlerle topladılar sen ettim ,cançiçeğim. Bütün güzelliklerle çarptılar.Ama sana çarpılışım kadar etkin olmadı. Şimdi sana çarpılmış sevdanın çarpılmasındayım.İşlemin sonu sen ediyorsa bu kalp hep çarpılacak.
-Ünlemler ağlaşır payda olduğum p’ayımda.Noktası konulmuş cümlenin yüklemisin.Öznen olarak özümle sana bölündüm.B’ölüşül bir sevda seheriyim, sağlaması gün’eşinde olan anların toplamı kadar sağlamız.
Bu yüzden , ters giden nehir gibi bahtında akıyorum.
Şulenar:
-Geride kalmış gerçekler sarılıyor hayalime.Sen gerçek kadar ağırsın.Ağır ağır geliyorsun.Beni hayal olmaktan çıkar diyorsun.Ömrün kadar ağırım, sevgin kadar çağrıyım.Sevdamızın mevsimiyim, seninle nice meyveli mutluluklar yaşamaya geliyorum. İlklerimi eken şairsin, şairden çok yüreğime akan özel bir okyanus gibisin.Okyanus dedim o kadar ilim , ilgi, inanç, sevgi, ben dolusun.O yüzden okyanus dedim sana can şairim.
Can şairin:
Şimdi bu sözlerinde erimenin berraklarındayım…
Birkaç beden küçülmüş bir dünyanın aşk yüzüyüm.Dünyanın ekseni etrafında dönen ay yüzünle geceleri heceliyor, gündüzleri yazıyorum.
Sen özel bir yazgısın artık.
Ay yüzünü giydirmişsin umutlarıma.Gecelerim bu yüzden sonsuz, aydın.
Bambaşka hasretlere hasrını sermiş serkeş anlarım var.Kırılması zor rekorlarım var sözlerimde. Seni yazmanın taşınmaz mülküyüm.Seninle yazılmanın özel mührü gibiyim.Kaderin ortasında yazı yaşayan yazılmışlığın akan sihriyim.Büyülendiğim dünyanda büyücülüğü bırakmış kahin gibiyim. Sırlarına kadar gelmiş bir gelecek aynam var.Seni görerek geleceğin eleğinden geçiyor vakilerim.
Seni severek sevi ermişi olmuş soyut anlamlar geleceğiyim.
-Sana giden her yolun şeridiyim.Benliğimle çizdim yolunu.Yoldaş olur musun, yoluma solunu sunar mısın?
Sevda muhitinde yerli bir ömür gibi duruyorum. Milli bir şuurla, özel bir bağla çağlar mısın yürek kuytularımda…
Bir daha sözlerimin gözüne bakar mısın? Çoktan çok sevilmeler panayırında masa üstünde çok özel serilişle durur musun.Hayalimizi çıldırtan bir an gibi kalır mısın?
Şulenar:
-Çok acil yaralanmıştın.Çok acil bir beni yolladı kaderin ambulansıyla gönül evine geldim.Hasta olan sendin, sözlerin ağırdı.Manaların çok benliydi.Senin yaralı metinlerinde yaralandım, seni iyileştirmeye yollayan kader, beni de hasta etti.Artık ben de senin bir hastan olarak yüreğindeydim. Merhaba manalar ilacım, merhaba aşk ufkum, merhaba iyi insanın gün’eşi…
Can şairin:
- Medcezirin çizdi yürek kıyılarımı.Ay yüzünün ışıltısıyla dans etti gelgitler. Yakamozları senin güleç yüzünde öğrendi tabiat.Yemyeşil kalmayı yeşil gözlerinde.Dahası sen küçük ;ama bütüncül dünyaya ve dünyama örnek bir ruhun yansık yüzüydün.
Mecnunistan’ın kraliçesi olmayı istedin. Kral çıplak…Aşk… giydirir. Sen sevmeye devam et cançiçeğim…
-Bulaşıcı bir buluşmanın ruhsal denizindeyiz. Akıntılar algımıza.Algılar temiz, yalanı yok seni sevmenin. Talanı yok senli senli yüreğin. Ben kadar bana yakın, sen kadar sana akın bir hızın, hazın, hazineliğin, aşka hazırlığın huzur kaynağıyız.Akıyoruz sevmeye…
Çaremiz sevmek…
Şulenar:
-Tüm sevgi belirtilerin belirtili nesneme sarıldı.Etkilenmek elden değil.Sen beni dilden çıkardın.Şimdi başka dillerin hasretine fırçalarımı temizledim.
-Manaların zamanına geçtim.Ben bir aşk m’anasıyım.Yeni ifadeler doğurdum seninle.Yeni anlamlara yol ve kitap oldum.Beni sevmenin tüm sözcük varyantlarında köklendi dünyam.Yeşerttin içimde cümleler.
-Bir dünya dolusu sözle, dünyama geldin.Sevmemek için kör , sağır, lal, ölümcül olmak gerekti.Ya da kader seni bana hayal ettiklerimin tasıyla sundu.Doya doya seni yaşıyorum can şairim…
Can şairin:
Di’li geçmişin dil ucunda değiliz.Şimdi zamanın şimendiferine bindik.Gelecek zaman kucağını açmış son istasyonda.Haber kiplerinde diriliyor senli demler.Çektiklerimizi fiiller çekemez oldu.Bu sevdanın anlamlarını filler çekiyor.
Gözlerin zamanın eklerinde.Sözlerin kişiliğime eklendi.Bir zaman ile senli zamanlar arasında dileklerim toplanıyor.
Göz kapaklarının arasında kalmış görünüşler var.Beni görmelisin, benimle görülmüşlüğü yaşamalısın.
Ben’likten ayrılmış ney gibiyim.Özüm ile iç gözüm arasında üzüm bağları var.Sensizliğin meyinden içmişim sen saki olarak bakiliğimi ütülerken.
-Tutuklu kalmışın tutuluşlarında.Sen bir aşka hazine olmuşsun, ben sana içlenmiş, seninle işlenmiş cevher. Özümden yıkanmış güzel bir gelecek kokusuyla sana geldim.
Yüz değişik yüzün vardı.Yüz değişik yoldan yüzünün güleçlerinde yüzdüm.Sen kalbimin yüzen yüzyıllık sevdasısın. Sen benliğimle yüzen cennetsi bir ömür çiçeğisin. Özünden sevda balı yapmaya geldim, bütün ben’lerden arınarak, bütün sen’lere sene olarak sana geldim Şulenar…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.