- 382 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ÖLÜM Yok DİYENLER TOPRAĞA BAKSIN...
ÖLÜM YOK DİYENLER TOPRAĞA BAKSIN...
Selamünaleyküm gönül dostlarım. Allah’ın rahmeti, bereketi tüm cümle Muhammet ümmetinin üzerine olsun. Teknolojinin hızla artarak yayıldığı dönemde her bilgiye anınında ulaşıldığı halde dünyada hala Allah’ın varlığına, birliğine, Peygamberlerine, meleklerine, kitaplarına, hayır ve şerre, ölümün Hak oluşuna haşa inanmayanlar var. Şeytana aldanıp, nefsinin esir olanlarda çoğunluktadır. Hal böyleyken duygularımı paylaşma gereği duyuyorum.
Yaradılış gayemizin bilincinde olmayanlarda günahlarını katlamaktadır. Ölümün varlığını kabullenmeyip dünya hırsına bürünenler de çoğunluktadır. Dünya kurulduğundan bu güne kadar nice peygamberler, sahabeler, alimler, bilim adamları verdiği öğütlerde ölümüm Haktan geldiğini, bir baki kalacak Allah olduğunu, diğer tüm canlıların yok olup fani dünyadan uhrevi aleme göç edeceğini anlatmaya çalışsalar da nice gafil beyinler bunu algılamamaktadır.
Şairlerin, yazarların, ozanların, sanatçıların bile dile getirdiği dünyanın faniliğini algılamayanlar şeytanın vesvesesiyle, nefsinin emirleriyle günahkar yaşamını sürdürmeye devam ediyorlar. Halbuki ölümün varlığını kanıtlayan nice gözle görülür örnekler var. Öncelikle aykırı düşünenler tarih deki olup bitenleri bir araştırmalı, aile yakınlarını, sülale soyunu da derin araştırmalı.
Bazı Müslüman olmayanlar bile İnandıkları yolda Yaradanı Tanrı diyerek anıyorlar. Putlara tapanların da çok sayıda olduğu toplumca bilinmektedir. Bizim dinimize ayak uydurmayanları hesaba çekme gibi bir yetkimiz olamaz. Huzuru mahşerde akla karanın ayrılacağı gibi, suçlulular da, suçsuzlar da kendince hedeflerine ulaşacaklardır. Cennet ve cehennem bunun için vardır.
Allah’ın varlığını ve diğer unsurları kabullenenlerin sorumluluk içerisinde yaşaması kaçınılmazdır. Her şeyi bildiğin halde unutkanlık sıfatı sergilemek yanlış olur. Ölüm öncesi hazırlıkların muhasebesini çok iyi yapmak lazım. Hal böyle iken çevremizde ki yarım yamalak bilgilere sahip vatandaşlarımızı da usulüne uygun eğitmek lazım. Çünkü dinimizde zorlama diye bir şey yoktur.
Bizleri çok seven çocuklarımızın, yakınlarımızın yanında ölümden zamansız bahsedince rahatsız olurlar ve zaman zaman da üzüntülerini dile getirirler. Küçücük çocuk bile ölümün varlığını benimserken haşa inanmayıp insanların ömrünün sınırlandırılmasında başka etkenler olduğunu yalanlarıyla yanıltmaya çalışanlar,haşa şirk koşarak kendilerini iğrenç çirkef halde,bataklıkların içine sürüklenebileceklerinden habersiz, duyarsız bir şekilde yaşam sürdürürler.
İnanan ve ve inanmayanların elbette farkı olacaktır. Bazı gafletin içinde olan vatandaşlarımıza önerim: Şeytanın kandırmaya devam edip, nefsinde hüküm sürdürmeye yöneldiği taktirde mutlaka kabristanlığa giderek aile yakınlarına duacı olsunlar. Vatan, millet, bayrak uğruna şehit düşenleri duada ansınlar en azından minnettarlık duygularını ifade edebilsinler, unutmasınlar.
Bu konunun bir kaç satıra sığdırılmayacağını sanırım sizlerde biliyorsunuz. Sözümü sözlerin özü olan şiirlerimle bağlamak istiyorum. Allah’a şükürler olsun ki kutsal topraklar üzerinde yaşamımızı kainat sahibine kalbimizden inanarak, beynimizden güvenerek, ruhumuza yaşatarak sürdürmekteyiz.
Allah cümlemize sağlıklı uzun ömürler versin. Hoşça kalınız, dostça kalınız.
***** ELBET *****
Hayatın kuralı işlemektedir,
Her insan yaz görüp, kışlamaktadır,
Hayal eden yari düşlemektedir,
Sevenler aşkını bulacak elbet.
Diyalog kurmayı becermek lazım,
Doğru konuşmalı dil, damak ağzın,
İbretler sunmalı manalı yazın,
İltifat, duyguyu salacak elbet.
Şarkılar, türküler boşuna değil,
Ruhları okşuyor, dinliyor çoğul,
Bu konu üstüne titizce eğil,
Eserler hatıra kalacak elbet.
Kainat içinde her şey farklıdır,
Doğamız harika, gıda tatlıdır,
İki ayaklıdır, çift kanatlı dır,
Toprakta canlıyla dolacak elbet.
Zekiyim diyenler kendini adar,
Bu devran dönecek mahşere kadar,
Anlatması zordur, yetmez bu kadar,
Açan çiçeklerde solacak elbet.
***** BAKSIN *****
Kabristana girip bir metre kazsın,
Çıkan kemikleri kenara dizsin,
Canlı hayalini gözünde süz sün,
Ölüm yok diyenler toprağa baksın.
Çamurdan var olduk, akıbet toprak,
Zamanla kuruyor o yeşil yaprak,
Kendini dengele toparlanarak,
Ölüm yok diyenler toprağa baksın.
Üstünde ki kar, buz sıcakla erir,
Tohumu aldıkça sebzeyi verir,
Ağaç büyüdükçe meyveyi görür,
Ölüm yok diyenler toprağa baksın.
Demirde, kömürde topraktan çıkar,
Yağmur, dolu yağar, havayı yıkar,
Açıkta kalanlar bayatlar, kokar,
Ölüm yok diyenler toprağa baksın.
Her türlü madeni işler satarız,
Sığınma amaçlı evler yaparız,
Zeki ölünce de kabre çekeriz,
Ölüm yok diyenler toprağa baksın.
Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi.
YORUMLAR
Muhteşem!...Ölüm yok diyenler ölümün bilincindeler anca Değerli Hocam kendilerine ölümü yakıştıramadıkları için hayatı uzun sanıyorlar, sonra toparlarız kendimizi diyorlar...Oysa ölümün gence ve yaşlıya bakmadan kapı çaldığını bir unutmasalar...Allah sonumuzu hayır etsin İNŞAALLAH...Saygılar Ustaya...