- 1052 Okunma
- 9 Yorum
- 1 Beğeni
Özür dilerim
Öncelikle şunu söyleyeyim,hiçbir parti üyesi değilim,Hiçbir legal,ya da illegal bir örgüte üye değilim.
Ben taksimdeki gezi parkını gerçekten de bilmem.Kırmızı elbiseli kadın fotoğrafını gördüğüm anda,ben gezi parkını öğrendim.Fotoğraf midemi bulandırdı,yüreğimde öfke birikmesine ilk defa şahit oldum..Daha önce biber gazı ile sindirilen insanlar görmüştüm.Ne yalan söyleyeyim bunların üzerinde çok durmadım.Devlet haklıdır diye düşündüm.
O, savunmasız hanımın,yüzüne sıkılan biber gazını,suçu ne olursa olsun hakketmediğini düşündüm..Olayları takip etmeye başladım ve gezi park direnişçisi oldum.Eğer İstanbul ‘ da otursaydım bende taksime giderdim.O zaman ben örgüt mensubu mu olacaktım?
Sayısını bilmediğim yirmili yaş gurubundan gençlerden,neden bu kadar çok korktunuz?Onlar mı bu güçlü devleti yıkacaktı?Elinizde istihbarat varmış.Vardı madem neden önlemediniz?neden halkı her an daha çok kışkırttınız?
O,nedenle örgüt aramanın bir anlamı yok,insanlar devletin hiç de hoş olmayan sabah saldırısında,öfke etrafında örgütlendiler.Bu öfkeyi körükleyen devletti.Adı da “Öfke örgütü”
Oldu bence!
Öfke büyür,işte bunu düşünemediler,Hiçbir zaman kendilerine sormadılar..”Biz bu kadar insanların üzerine biber gazı sıkıyoruz,hiç kimse evine gitmiyor,daha kalabalık olarak toplanıyorlar.”
Keşke bunu düşünebilseydiler..
Başbakanın her konuşmasından sonra öfke daha da büyüdü, özellikle,akil adamlar,reyhanlı,müzakere süreci, milli bayramların kutlanmaması,Şehitlere kelle denmesi,ananı da al git denmesi,iş arayan gençlere partiye kayıt şartının aranması,yandaş olmayan müteahhitlerin iş alamaması,eğitim sisteminin değiştirilmesi,okul isimlerinin değiştirilmesi,
İnsanların yaşam şekline karışması.Hiç bir sınavı şaibesiz yapamamaları,her sınavda soruların ya çalınması, ya, satılması.
Sınav gerçeğini ortaya çıkaranların susturulması ve suçlanması..
Ve buna benzer bir çok olaylar,gezi parkında ortaya çıktı.
Daha, hala öfke ekmeye devam ediyorlar,Dün sınav vardı,yakınlarımdaki gençlerin,sınava nasıl hazırlandıklarına,özel derslere binlerce para verdiklerini biliyorum.Ne oldu ? Bastırılmamış olayların var olduğu bir ülkede, hem de taksim alanında miting kararı alındı.
O çocuklar sabaha kadar uyumadan,yolların kapalı olduğu alanlardan geçerek sınav gerginliğine bir de sınava yetişeme gerginliği eklendi.Gece,kapalı pencerelerden eve giren, soludukları biber gazını hiç hesaba katmıyorum.
Bu çocuklarda yarın öfke krizine girip,sokağa dökülürse,siz arkalarında yine örgüt ararsınız diye düşünüyorum.
Sosyal medyayı da hiç suçlamayın, ulusal kanallar Ayşe teyzeye üçüncü kocasını,arıyordu,ya da göbek attıran proğramlar vardı.Penguen ve hitler belgesi yayınlıyordu.
Millet ne yapacaktı?
Bilgileri sosyal medyadan takip etti.
Hiç kimsenin hükümeti yıkmak gibi bir derdinin olduğunu düşünmüyorum.Hatta erken seçim diyenlere gülüyorum.Seçime sekiz ay kalmış, ne ola ki erken seçim.gel de gülme.
Her,gösteri yapan vatandaş yasa dışı örgüt üyesi ve marjinal gurup değildir.
İzin verin insanlar istediklerini söylesinler.Söyleyemezlerse işte o zaman yeraltında toplanırlar inanın o çok ama çok tehlikelidir.
Her direnişçi devrimci değildir,Her namaz kılanın Müslüman olmadığı gibi.
Polis şiddetine hiç değinmeyeceğim.görenler gördü,neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Böyle parlak zekalı,bir gençliği olan devlet onlarla gurur duymalı ve sahip çıkmalıdır..
Daha yazmak istediğim çok şey var;ama medyayı takip etmek istiyorum..burada kesiyorum. Yazdıklarım suçsa suçuma da razıyım.
Ben, yirmi gündür gerilim yaşayan, bir vatandaş olarak fikrimi söyledim.Eğer yanlışsa özür dilerim.
YORUMLAR
Sevgili Sare.
Yazını ilgiyle okudum.
Eğer bu isyan ( Evet isyan diyorum ) Hükümetin bu güne kadarki pek çok yanlış uygulamalarının hemen sonrasında gelseydi inan bana şu topal ayağımla ilk katılanlardan biri olmakta bir an tereddüt etmezdim.
Tayyip Erdoğan:::
Mesela çiftçiye ananı da al git diyeli seneler oldu.
Şehide kelle diyeli de seneler geçti.
En son kutlayamadığımız bayram (!) 19 Mayıstaydı.
Sınavlardaki hilekarlıkların üzerinden aylar geçti.
Saydığın diğer konular..İnan bana mahkemelik olsaydı şimdiye kadar zaman aşımından düşerdi pek çoğu.
Pek uzağa gitmeyelim:
18 Mart 2013te DTP yani pkk nın üç temsilcisi İmralı'da Apo ile görüştü..Aynı gün İstanbul- Kazlıçeşme'de Apo bildirisi okundu..Bildiriyi okuyanlar resmen Türkiye cumhuriyetini tehdit ettiler...Çözüm sürecinde istediklerini alamazlarsa elli bin kişilik gerilla ordusyla Türkiye'yi kana ve ateşe boğacaklarına dair...Yine aynı gün...Silivride beş senedir hapis yatan paşalara müebbet hapis cezaları yağdı.
Bekledim Türk gençliğini...Damarlarında asil Türk kanı dolaşan Türk gençliğini...Gıkını çıkaran olmadı. Sosyal paylaşım sitelerinde - Çanakkale Zaferi Günü olarak Kutladığımız- bu günde yapılan bu rezalete en azından tepki verecek Türk Gençlerini bekledim...Ses seda yoktu....Baktım ki sadece ben yazmışım '' 18 Mart Çanakkale Zaferi (!) Başlıklı bir yazı...Tek cılız protesto benden çıkmış.
21 Mart...Diyarbakır'da pkk piçleri Türk Bayrağını gönderden indirip yerine pkk paçavrasını astılar...Yollara '' Katil TC...Kürdistandan def ol '' Yazılı pankartlar astılar...Ben yine bekledim Atatürk'ün evlatları, damarlarında asil Türk kanı olan Türk gençliğinin Diyarbakır'a koşup '' Ulan siz kimin bayrağını gönderden indiriyorsunuz '' Diye gürlemesini...Yine tık yoktu.
Velhasılı: Damarlarında asil Türk kanı olan Türk gençliği bir halt yapamadı...
Onlar bir halt edemeyeyince damarlarında alkol olan Türk gençliği girdi devreye...
Ne zaman?
Tayyip, gece saat 10 dan sonra açık alanlarda içki içilmesini yasaklayacağını duyurduğu anda.
Böyle bir karar protesto edilmeliydi...Nerede peki? Herhalde Sultan Ahmet Camiinde ya da Ayasofya'da değil...En anlamlı yer neresi olabilirdi? Elbette insanların gece tek başlarına girmeye korktukları ayyaşların, homoseksüllerin, travestilerin, tinercilerin mekanı Gezi parkında.
Diyarbakır'a gitmeye popoları yetmeyenler, orada Türk bayrağının indirilmesine gıkları bile çıkamayan kahramanlar (!) Doluştu Gezi parkına.
Üstüne bir de 3. Köprüye Yavuz Sultan Selim'in adının verileceği haberleri eklenince...Kantarın topuzu kaçtı iyice. Öyle ya bir katilin adı nasıl verilirdi o köprüye? Hem kardeş katili, hem de halkının katili Yavuz'un adı o köprüye verilmemeliydi ...Ne olmalıydı peki? Şah İsmail Köprüsü...( Bu fikri ortaya atan da komiktir ki yine hükümetten..AK Parti Milletvekili Reha çamuroğlu ) İşin garabetine bakın ki Şah İsmail de ana katilidir...( Yaptığı sünni katliamını hiç dile getirmesek bile )
Sonrası....Sonrası toz duman...Haklı-haksız, dinli- dinsiz, donlu- donsuz birbirine karıştı.
Eylemlere müdahele şeklinin çok sert olduğunda hemfikirim..Nefretle kınıyorum...Yalnız hiç kimse bana bu eylemlerin haklı sebeplerle yapıldığını anlatamaz...18 Martta ya da bir kaç gün sonra yapılsaydı dediğim gibi ben de olurdum eylemlerin içinde..Ama ben iki şişe içkinin 30 bin şehitten daha kıymetli olduğu bir eylemin içinde hiç bir zaman olmadım, olmayacağım...Haaa..Bu kimsenin umurunda mı? Olmasın varsın..Benim umurumda ya yeter.
Selam ve sevgilerimle.
Örgüt mü?
Örgüt tabi ki var!
Nerde mi?
Başbakanın kendi mitinglerinde.
Belediyenin tüm olanaklarının kullanıldığı,
Belediye çalışanlarından katılmayan için işlem yapılacağı bildirilen
Kendi aracıyla gelene benzin parası ödeneceği bildirilen mitinglerde...
Bir sürü yağcı şakşakçının, senin benim vergilerimizle oluşmuş belediye bütçesinden meydanlara taşındığı mitinglerde...
Hepimizin hakkı olan paraların meydanlara saçıldığı mitinglerde...
Bayrakların minder yapıldığı mitinglerde...
Miting alanının çöp yığını olarak bırakıldığı mitinglerde...
Kendisini Müslüman sanan
Ama temizliğin imandan geldiğini bilmeyenlerin mitinginde.
Kendisini Müslüman sanan
Ama kul hakkından haberleri olmayanların mitinginde.
Söylenecekler bitmez Sare Hanım...
başlangıçta ağaç tepkisiydi...haklıydı sonra iş marjinal grupların yönlendirmesiyle çığrından çıktı ha bu arada o kırmızılı kadının çantasında ne vardı ??? molotofları kim attı ??? demir bilye atan sapanlar elinde silah dolaşanlar çocugu köprüden atanlar polisi linç etmeye kalkanlar apo itinin postaeriyle Atatürk posterini yanyana getirip poz verenler ???
mesele başta haklıydı destekleyenlerdendim ama ne zaman camide içki içildi ne zaman 3 köprü havalimanı kanalistanbul a vs ye geldi iş ne zaman yoldaki bayana saldırılıp üzerine işendi kaldırımlar söküldü devlet malları yakıldı esnafın dükkanları yağmalandı o zaman meselenin ne oldugu anlaşıldı...
BAŞLANGIÇTA DESTEK VARDI AMA ŞİMDİ YOK...
Ülkemizde yaşanan güncel olaylara güzel bir analiz yapılmış.
sade bir vatandaşın penceresinden bakış.
Toplum maalesef çok gerildi.
Ama bilerek ama bilmeyerek bu günlere gelindi.Cin şişeden çıktı.
Yönetenler akıllı olurlarsa ortam yumuşatılır ama sanmıyorum, gerilim dahada artacak gibi.
Ülkemiz tehlikeli gelişmelere doğru gitmekte.
ABD hangi Ülkede kendine yakın birini destekleyip iktidara getirirse o ülke bizim yaşadığımız olayları yaşamak durumunda kalıyor.
Demokratik Ülkelerde böyle durumlar olduğu zaman Şayet ülkede şeffaf seçimler yapılırsa, toplumun gerginliği düşer.Aksi halde olaylar dahada tırmanıcı olur.
kaleminiz daim olsun.
efendim herkes kendine göre haklı tek şunu söyleyeceğim insani olan her şeyin yanındayım olmayanın karşısında bu olay partiler üstü bir şey öyle basite indirgenemez ve sanırım türk bayrağını yakanları bayrağı bez niyetine ağzını silenleri olmadık küfür edenleri din allah artık ne gelirse ve dahası taksimdeki atatürk anıtının nehale getirilişini izlemişinizdir sanırım bu tarafındanda irdelerseniz neyin ne olduğu gayet net anlaşılacak saygılarımla selamlar
eLBETTE TEPKİ VERECEĞİZ,VERMELİYİZ DE BU ZATEN İNSAN OLMANIN GETİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜK,ANCAK AKLI ÖN PLANDA TUTARAK VE BİRLİKTE YANDAŞLAŞMADAN VE BİZİ YANDAŞ SAYMALARINA FIRSAT VERMEDEN.
BİZ AKIL VE SAĞDUYU SAHİPLARİ DAHA FAZLA "BİZ" OLMAK ZORUNDAYIZ.İNŞALLAH OLURUZ DEĞİL Mİ CAN?
Selam Caaan!
TÜMÜYLE KATILDIĞIM YAZININ içeriğinin bir benzerini şiir olarak yayınlamıştım sanırım okumadın henüz.
Senden farklı değil belki ama farklı bir yönüne dikkat çektim yazımda ben.Tepki tamamen haklı bir tepki ancak ben, biz anne babaların daha doğrusu yetişkinlerin haklı tepkilerin yanında çocuklarımızla elele omuz omuza olmadığımız için marjinal grupların ve kişilik bozukluğunda terörize ruhların ellerine fırsat verdik.
Nihayetinde bu bahsettiğim insan modeli polislerin içinde de var elbet.
Kesinlikle her hangi bir siyasi fraksiyonun yanında yer almayacak kadar da dersini almış biriyim ne yazık ki darbeler ve sonraki süreçlerde.
HAKLI TEPKİYDİ AMA BİZ HAKKIYLA SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ İÇİN SÜRECE, HAKSIZLIKLARA ÇANAK TUTTUK DİYE DÜŞÜNÜYORUM TOPLUM OLARAK.
İLK gün yürüyüşe evimizin önünden katıldım İstiklal Marşımız okunuyordu HAZIROLDAYDIK GURURLA .Ceren balkondan izledi ve marşın bitiminde korkuyla bağırdı "anneciğim maskeli kötü adamlar var ne olur gel"
Uyardım sağımdaki maskeli grubu "doğru davranışlarımızı neden maskeliyoruz oğlum" dediğimde bakışlarındaki nefret ve öfke kanımı dondurdu.Nitekim biraz ileride banka ve parti binasını kundakladılar.
direniş bu değil bence.
Her şeye rağmen güzel olan bir şey varki gençlerimiz hamburger çocukları değilmiş bunu anladık.Anlamaları gerekenler de umarım anlamışlardır.
Bir güzelliğin başlangıcı olur umarım bu adına direniş denilen davranışın.
sevgiyle kalalım can.
Bu ülkenin en çok buna ihtiyacı var.