- 8237 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İLAHİ ADALET.
"Her Şeyde Bir Hayır Vardır"
""Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek batmış.
Gemiden sağ kurtulan adamı, dalgalar küçük, ıssız bir adaya kadar sürüklemiş.
Adam ilk günler de kendisini kurtarması için Allah’a yakarmış ve yardım bulurum umuduyla ufka bakmış bakmış. Ama ne gelen olmuş, ne giden…
Daha sonra iç güdüsel olarak rüzgardan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklardan bir kulübe yapmış.
Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula gibi eşyaları bu kulübeye koymuş kısacası.Günler hep aynı şekilde geçiyormuş.
Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyor, kendisini kurtarması için Allah’a dua ediyormuş.
Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmış, geri döndüğünde ku lübesinin alevler içinde yandığını görmüş
.
Duman, dans ede ede göğe yükselirken adam umudunun tükendiğini herşeyin bittiği hal ve durum ile olduğu yere yığılmış kalmış.
Başına gelebilecek en kötü başka ne olabilirdiki diye,
Keder ve öfke içinde donakalmış..!
Ve o Şimdi bu ıssız adada, başını sokabileceği bir kulübesi bile olmadığını düşünerek çaresiz bir şekilde kalakalmış.
"Allah’ım, bunu bana nasıl yapabildin?" diye feryat etmiş içinden,
O geceyi keder ve üzüntü içinde geçirmiş haliyle.
O kadar dua ettiği halde, başına bu olay geldiği için sitemler edip durmuş Allaha.
İşte hikaye bu ya;
Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyanmış......
Bitkin adam kendisini kurtaranlara o mucizevi durumdan ilk uyanışta ilk soruyu sormuş; "Benim burada olduğumu nasıl anladınız?"
Cevap onu hem şaşırtmış hem de utandırmış: "Dumanla verdiğiniz işareti gördük!"""
.......
Ve Cenabı Mevla bu alemi yaratırken bir sebep üstüne yaratmış mutlaka ama mutlaka bir çare ve bir çıkış yolu mutlaka göstermiştir.
Umutsuzların umudu yüce Mevladır.
Her insanın başına gelen çok acı ve ders alınması gereken bir olay bir vaka acıda olsa tatlıda olsa vardır.Yaşanmıştır yaşanacaktır..!
Kimisi çok yakınını kimi servetini, kimi mutluluğunu,kimi sağlığını, kimi sevdiğini, kimi huzurunu yitirmiştir. bu bir devri daimdir kâinat var oldukça dünya döndükçe canlı varlıklar hayatını idame ettirdiği sürece de sürüp gidecektir sonsuza kadar.
Ben sosyolog yada psikoloğ değilim,işim insan yetiştirmek değerli dostlar sevgili okuyucularım.
Uzun bir süre gözlemlerim sonucunda tahammül ve dayanma gücünün sabıra dayandığını canımız yansada sızlasada zaman zaman dayanılmaz derecede yaşadığımız acılar yeni bir umut kapısının sonuna kadar açılacağını ve ardından yolumuzu işıtan ışığı görebilme şansının yüce Mevla tarafından insana bahşedimiş olduğunu en büyük çare en büyük çözüm en büyük nimet olduğunu yaş ilerdekçe daha fazla kavrıyor insan.
Peki geçmi.? elbette değil.
Ve; iyiler mutlaka kazanır değerli dostlar
İlahi adalet şaşmaz.!
Yukarıdaki kıssada menfaati biten kulübesi yanan adamın dua larının kabul edilmediğini işe yaramadığını düşündüğü ve kendini bıraktığı gibi...!!
Çünkü menfaati bitenin muhabbeti de biter diye literatürümüzde bir özdeyiş vardır.
Yada yola çıktıklarınızı yolda gördüklerinize değişmeyin diye ibret alınacak deyimler.!
Ders çıkarıp ibret alana tabi.!
Birde rahmetli dedimin bana öyle bir nasihatı varki onu siz değerli dostlarımla paylaşmak istedim."Oğlum kanı kanla yumazlar"...! diye.
Canınızı çok yakmış biri; kan düşmanınızda olsa sizi aptal yada bilmem ne yerine koyup kullansa bile en büyük erdemlik haddini bilmektir şükrünü bilmektir sabredebilmektir onu bağışlayabilmektir.Gerekli dersi çıkararak tabi.! ve geç oldu demeden.!
Canımızı sıkan, göz yaşlarımızı inci gibi döküveren olaylar sessiz bir kurtuluş çağrısı, bir mutluluk davetiyesinin izleridir.
İlk bakışta dayanılmaz gelen acı anlar,dayanılmaz sandığımız olaylar sonrasın da kalbimizi kuş gibi hafifleten, ruhumuzu ısıtan tatlı tecrübelere dönüşüyor olsa bile izleri kalsa bile insan inancıyla sabrıyla umuduyla şükrüyle hamdı ile üstesinden gelebiliyor direnebiliyor ve yenebiliyor her türlü aşılmaz görünen engelleri..
Yeterki vazgeçmeyin yeterki öz güveninizi ve inancınızı yitirmeyin.içinizdeki kini nefreti söküp atın...!
Her ne kadar hak etmediğiniz halde birine çok güvenip inandığınız tarafından layık olmadığınız bir durumla karşı karşıya kalırsanız "kanı kanla yumayın"kızmışsanız öfkelenmişseniz,,öyle kızınki;kızdığınız zaman öfkelendiğiniz zaman "kâr" edin...!
Nasıl olacak hocam; demeyin sakın deneyin göreceksiniz.!
Aydınlıkta seçemeyeceğimiz bir ışık, karanlık basınca gözümüze mum oluyor değerli dostlarım.
Keyfimiz yerindeyken burun kıvırdığımız sözler, çok zor anlarımızda imdadımıza yetişiyor.
ettiğimiz dua’a lar mutlaka ama mutlaka yerine ulaşıyor Mevla ulaşması gereken yüreğe kendi elleri koyuyor. en zor anlarda dua ettiklerimiz, gerçek manada ve hak ediş manasında bize yüzünü dönenlerimiz oluyor,elimizden tutanımız oluyor.
Yukarıda bir hikayeden alıntı yaptığım yanan kulübenin dumanıyla kurtuluş umudunun yeşermesi gibi,
yaşamımızdaki kırık dökükler, yıkıntı ve ziyanlar, kayıp ve yenilgiler yenilenmenin, yeniden doğuşun tohumlarını ekiyor aslında…
Acı, derinlerinde gizlenen Mevlanın tatlı mucizeleri dolu unutmayın.
İlahi adelet ilahi vicdan sizin yüreğinizdedir.Şöyle bir düşünün İnsana Cenabı Allah can ve ruhu en ilk hangi uzvuna verir.ve tik tak diye atışlarını hissetirir.Beyinemi el ve ayaklarınamı Hangi uzvuna.İşte o yüzdendirki yürekten geçen ve dillendirilen hiç bir dilek ve temenni ve dua yüce yaratıcı tarafından geri ve boş çevrilmez.Allah herkesin gönlündekini layık olduğu gönle koyar ve dağına göre kar verir.Gönüldeki kâbegâhı olan yüreğine yerleştirir. Layık olan eninde sonunda gönlündekini bulur.İyiyise iyi kötüyse kötü.ama mutlaka bir hayır vardır.edilen iyilikte karşılık bulur kötülükte.Kimsenin ahı kimsenin yanına kalmaz.Eninde sonunda öyle yada böyle bir şekilde çıkar.İlahi adalet yerini bulur.Hiç haksızlık yapmaz yüce yaratıcı.Ve kul daralmadan hızır yetişmez derler.Hızır kim peki.? yüce Mevla.
Her insan gibi bende yaşadıklarımdan çevremde görüp duyduklarımdan bir pay çıkarıp bir ders alıp kendi inancım ve hayat felsefem doğrultusunda Hayata bakış açıma göre yorumladıklarım bunlar.Kabul görür yada görmez kimseye nasihat edecek ukalalığı insanlığıma kişiliğime adamlığıma kalemime yakıştırmam.Benim yaptığım yüreğimdeki kâbegâhımda olan biriktirdiğim hissettiğim şeyleri siz dostlarımla paylaşmak bilgi dağarcığımdaki birikimleri bölüşmek.Olaki okuyan birine bir faydası olur düşüncesidir benim bu kaleme aldıklarım.
Yapmamız gereken, sabretmek inancımızı yitirmemek umudumuzu kırmamak vazgeçmemek ve acıyla barışıp onu çözümlemek, gizlediği armağanı kalbimize buyur
etmektir Allahın mucizevi sevgilisini sevgisini...
Şimdi içinizden geçirdiğinizi hisseder gibi oldum.
Diyorsunuz ki hocam; bu yazdıklarınızı bilmeyenmi var..!
Haklısınız hemde çok haklısınız hatta hatta haddinden fazla haklısınızda,
Bende derimki o zaman bilen çokda inanıp yürek sesini dinleyen dinlediğini okuyan okuduğunu anlayan anlayıp uygulayan kaç kişi var...!
Kâinatı sevgi üstüne bina etmişse "oku" emrinden önce yüce Mevla,
O zaman sevmenin sevilmenin dünyadaki en büyük mucize ve en değerli nimet olduğunu unutmayalım unutturmayalım..!
sevgi ve DUA ile
15 Haziran 2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.